Üç Değil İki Seçenek / Simon Sinek

SIMON SINEK

Üç Değil İki Seçenek

Bir ayakkabı satıcısı 1950'lerde Los Angeles'ta...

Bir gazeteci ona sırrının ne olduğunu sordu.

O da "İki, üç değil" dedi.

Eğer bir kadın mağazama girerse ve ona bir çift ayakkabı getiririm, o ayakkabıları dener.

Ve der ki: "Şu çifti de görebilir miyim lütfen?"

Ve ben ona ikinci bir çift ayakkabı getiririm.

Sonra da; "Şu çifti de görebilir miyim lütfen?"

Ve o da şöyle der: "Hangi çifti götürmemi istersiniz?"

Çünkü onun keşfettiği şey şuydu:

Eğer üç seçenekleri varsa hiçbirini almıyorlardı.

Ama iki seçenekleri varsa birini alıyorlardı.

- Harika, bayıldım.

Üç değil, iki.

Çok fazla seçenek bunaltıcı oluyor.

- Aa, kesinlikle.

- Bunu hayatıma uygulamalıyım.

- Bu çok zekice bir yaklaşım.

İnsanların nasıl yapılması gerektiğine dair o bağlantıyı bulmasını seviyorum.

Bunu bir konsept olarak anlamıştım, ama bu, her şey için gerçekten hoş bir düşünme şekli.

Evet, öyle ki, hayatımda yapmaya başladığım şey, kendime sınırlandırmalar getirmek oldu.

Ve ben bunu şu an konuşana kadar fark etmemiştim bile.

Çünkü sanırım yanlış seçim yapmaktan çok korkuyoruz.