Header Ads

Zor İnsanlar ve Durumlar Güçlenmeni Sağlar / Eckhart Tolle Türkçe


Bilinçsiz insanlarla olan münasebetlerimiz ve onlarla başa çıkma konusu...

Bu konu herkes için en zorlu meselelerden biri sanırım. Çünkü genelde insanlar ile ilgili olan konular en zorlandığımız durumlar. 

Başka zorlayıcı alanlar da var tabii ki; fiziksel olarak bedeninizi zorlayan durumlar olabilir ya da finansal sıkıntılar mesela... Ama en zorlayıcı olan insanlar ile oluyor. Çünkü insanlar zor ve birçok insan hala egolarının elinde esir haldeler.

İzole Bir Hayat

Bilincimin açılmasından sonra yaşamımın birçok yılında izole yaşadım. Normal yaşantıma devam etmeye çalıştım. Akademideydim fakat üç - dört yıl sonra ayrılmak zorunda kaldım. Tamamen bırakmak zorundaydım.

Daha sonrasındaki birçok yıl, bilindik şekilde dünya ile bağlantım olmadı. Belli bir işim yoktu, herhangi bir ilişkim de yoktu. Birçok günü, haftayı... hatta aylar boyunca pek insan görmeden geçirdim.

Zamanla insanlar beni görmeye geldiler ve akıl danışmaya başladılar. Bu da insanlar arasında ağızdan ağıza yayılmaya, kulaktan kulağa duyulmaya başladı. Ve artık insanlar ile bu şekilde bir iletişimim oluşmaya başladı.

Zorlayıcı Durumlar

Fakat her şekilde zorlayıcı durumlar oluşur.  Her ne kadar izole olarak yaşasan da bilinçsiz insanlarla iletişimin olur.

Bu durumu hoş karşılayabilmek gerekir. Çünkü, bu zorlayan durumlar güçlenmenizi sağlar. Daha fazla "an"da olmanızı sağlar.

Eğer vücudunu kuvvetlendirmek istersen, egzersiz yapman gerekir. Fiziksel egzersiz yapacaksın...Peki, fiziksel egzersiz nedir? Beden için hayatı zor kılmaktır... Bu yeni bir bakış ama evet, bunun doğru olduğunu göreceksin. Çünkü vücudun birden efor harcaması, gayret etmesi gerekiyor. Daha önce üstesinden gelmek zorunda olmadığı şeyler ile üzerine giderek vücudu zorluyorsun, zorlayıcı durum oluşturuyorsun. Ağırlıkları kaldır... Kilometrelerce koş... Yaptığın her neyse artık. Bu zorlamalarla konforlu alanı bırakıp vücudu kuvvetlendiriyorsun.

Ruhsal Büyüme

Ruhsal büyümede de kendimizi zorlayabilmek için tüm bu bilinçsiz insanlara ihtiyacımız var. Yoksa 'an' doğup, yoğunlaşmaz, olgunlaşmaz. Yapmamız gereken ilk şey, bunu ben de sonradan öğrendim, bilinçsiz insanlara nimet gözüyle bakmak. 

Burada olmayıp da benim hayatımı zorlaştırmasaydınız düşüncesine kapılmaktan ziyade, bilinçsiz insanların şu an bu gezegende bulunmalarını, senin de şu an burada olmanın bir gerekçesi olarak gör. Böylece onları hayatını zorlaştırdıklarında hoş görebilirsin.

Önemli olan bilinçsiz insanların seni bilinçsizliğe çekememesi. İşte bu en büyük zorluk.

Bilince Karşı Bilinç

Bazı durumlar ve insanlar karşısında zorlandığında, insan gelişiminin belli bir noktasından sonra, bir an veya durum zorlayıcı oluyor ya da zorlayıcı bir kişiye denk geliyorsun. Tepki gösteriyorsun ve bu durum oluşmadan önceki bilinç seviyenin altına düşüyorsun.

Yani kızgın bir kişiye denk geliyorsun, kendin de kızıyorsun. Zıtlaşan birine denk geliyorsun, kendin daha fazla zıtlaşıyorsun. Sonra belli bir şey oluyor ve bu zorlayıcı durumlar seni daha bilinçli yapıyor.

Bu senin spiritüel alıştırman olabilir. Temel alıştırman... Eğer anladıysan ilişkiler de senin spiritüel alıştırmalarındır. Kısa ya da uzun ilişkiler veya iş yerindeki ya da ailevi ilişkilerin. Eğer ilişkilere bakışını dönüştürebilirsen ve onlara spiritüel alıştırmalar gözüyle bakabilirsen, bilinçsiz insanlarla başa çıkmak çok daha kolay olacaktır. Onlar bilinçsiz olurken senin 'an'da olman gerekiyor.

Akut Paranoya

Ben bunu erken öğrendim. Bilincimin dönüşmesinden sonra babamın ikinci eşi, oldukça bilinçsizdi. Sadece bilinçsiz değildi, aynı zamanda ruhsal  bir hastalık da geliştirmişti. Ruhsal hastalığı bilinçsizliğinde gizliydi. Hastalık hummalı akut paronaya idi.

Sinir hastalıkları hastanesinde kalırdı ve her seferinde ben ziyaret ettiğimde, onu her gördüğüm anda yoğun olarak 'an'da olduğumu fark ettim. Ve her seferinde konuşmaya başlardı: düşmanlarından anlatırdı, onu takip eden insanlardan, yolun sonunda onu bekleyen insanlardan ve takip edeceklerinden, dükkanlarda gördüğü insanlardan  anlatırdı ve anlattığı hikayelerden anlaşılan o ki, en azından yüz - iki yüz kadar insanın temel işi, onu takip etmek ve hayatını zorlaştırmaktı sanki. Dinlemek zorundaydım ve oraya vardığımda bana en son olayı anlatmaya başlardı. Bu insanlara ne oldu? Kim takip ediyor? Hayatını sabote etmek için neler yapıyorlar? ...falan... Hep hayal ürünü şeyler.

Böyle olduğunda hemen "an"a yoğunlaşıyordum. Ben "an"a yoğunlaştığımda ikinci gün hikayeler hafiflerdi. Üçüncü gün ise neredeyse hiçbir şey anlatmazdı. Bir ya da iki defa dikkatimi "an"a vermediğim oldu ve hikayeler hemen tekrar başladı. Hatta bana bile şüphe ile bakmaya başladı. 


Diğer Bilinçler Üzerindeki Etkimiz

Şunu farkettim ki benim bilinçli halimin O'nun üzerinde de etkisi vardı. Benim bilincim O'nun bilincini etkiliyordu. Ve bu göze çarpacak biçimde gerçekleşiyordu. Ben yanındayken makul şeylerden konuşuyor, normal davranıyordu. Ben veda ettiğimde ise tekrar bilinçsiz duygu-durumuna geri dönüyordu. 

 



Blogger tarafından desteklenmektedir.