Header Ads

Tam Beyin Uyumu İle Yaşamak Budur! / Jim Kwik Türkçe 03

 

"Gelen bilgiyi tamamen zıt ama birbirini tamamlayan şekillerde işleyen çok güzel iki yarım küren var."

İki Büyük Beyin Efsanesini Yıkalım

İlk efsane, beyninin sadece %10'unu kullandığındır. Beyin böyle çalışmıyor. Nöronlar insanlar gibidir. Bir ağ içindeler ve hepsi devrenin birer parçası. İletişim kurarlar ve sosyaldirler. Nöronlar varsa, aktiftirler. Aksi takdirde ölürler. Bu, her nöronun tam olarak ne yaptığı hakkında tam bir anlayışa sahip olduğumuz anlamına gelmez. Bazı faaliyetler bilinç düzeyinde, bazıları ise bilinçaltı düzeyindedir. Ama sonuç olarak, eğer yaşıyorsa ve kafandaysa onu kullanıyorsundur.

İkinci efsane, sağ beyninin duygusal beynin ve sol beyninin rasyonel düşünen beynin olmasıdır. Düşünen dokunun sol yarıkürede olduğu doğrudur. Ve bu, rasyonel beyninin dış dünyayla ilişki kurduğu yerdir. Ama duygusal sistemin hücresel düzeyde sağ ve sol yarıküre arasında eşit olarak bölünmüştür. Bu, iki amigdalaya, iki hipokampusa, iki ön singulat girusa sahip olduğun anlamına gelir. Her yarım kürede iki tam ve ayrı duygusal sistemin var, buna ek olarak, korpus kallozum onların birbirleriyle iletişim kurmasını sağlasa da, hücresel olarak tamamen ayrı iki düşünce modülüne sahipsin.

Sol beyin zamansallığa sahiptir. Geçmişi, bugünü ve geleceği vardır. Sol limbik sistemdeki tüm duygular geçmişten gelen acılara, hislere ve duygulara sahiptir. Aynı zamanda geleceğe yansıttığın tüm korkulara da sahiptir. Sol yarıküre, dış dünyanın ayrıntılarını işlediği rasyonel düşünme dokusuna da sahiptir. Bu, vücudunun sınırlarını tanımlayan özel bir hücre grubunu içerir. Nerede başlayıp nerede bittiğini tanımlar. Örneğin, gözlük takarsan, beynin yüzünün bir parçası olmadığını nereden biliyor? Sol yarıküredeki hücreler bunu sağlar.

Bir de dili var. Bu, okuma, yazma, konuşma ve dilin seninle konuşulduğunda anlama yeteneğini içerir. Sol yarıküre dış dünyaya odaklanır ve milyarlarca bit veriyi kategorize etmek, organize etmek ve işlemek için tasarlanmıştır. 

Sağ yarım küre, şimdiki anı deneyimlediğin yerdir. Nerede başlayıp nerede bittiğinin tanımı yoktur. Bunun yerine, hücresel formda bir enerji, atom ve molekül kombinasyonu olduğunun farkındadır. 

Her iki yarım küre de gelen bilgiyi tamamen zıt fakat tamamlayıcı yollarla işler. Korpus kallozumun üç yüz milyon aksonal lifi aracılığıyla birbirleriyle iletişim kurma yetenekleri, kendini dünyada tek olarak deneyimlemeni sağlayan şeydir. Ama aslında gerçekten, çok ama çok çoksun.

Beynindeki Dört Karakter

Sadece sağ yarıküren olsa, engelsiz şimdiki an deneyimini kazanırsın. Bu mutlu bir öfori. Harika, ama aynı zamanda dış dünyada tamamen işlevsiz. Dış dünyayla bir ilişkiye sahip olmak, kim olduğunu tüm geçmiş duygu ve bilgilerinle anlamak için sol yarıküreye ihtiyacın var. Sadece sol yarıküren olsa,  geçmişinin tüm duygularının gittiğini fark edersin. Bu da kulağa harika gelse bile, şimdiki anın zenginliğine katkıda bulunmak için bu duygulara ihtiyacın var. O geniş duygu yelpazesini istiyorsun aslında. Sol beynin ile mantıklı, metodik düşünebilen ve dili tekrar kullanabilen düşünce dokuları geri gelir. Dil geri geldiğinde dört karakter netleşir.

Sol yarıküre, hücresel düzeyde kolektif bütünlükten yeniden tekil bir varlığa götürerek, sınırları yeniden tanımlamaya başlamak ister. Hakimiyet kurmaya ve kontrolü ele geçirmeye çalışır. Dört karakter; 

  • sağ beyin düşüncesi, 
  • sağ beyin duyguları, 
  • sol beyin düşüncesi ve 
  • sol beyin duygularıdır.

Sağ yarım küre sevgi, şükran, neşe ve çevremizdeki dünyada olmaya dayanır. İnsan ailesi içinde uyum ile var olan bir yaşam formu olmaya değer verir. Sol yarımkürenin daha çok ayrıldığı yer, senin bittiğin ve dünyanın başladığı yerdir. Rekabete değer verir ve dış dünyanın değerlerine dayalı bir hiyerarşi içinde var olur.

Tercih Anatomisi

Sol beyin tekrar devreye girdiğinde, kendini patron olarak kullanmak ister. Hayır demek için "bilinçli" bir seçim yapmalısın. Sol beynin düşünme dokusunun ve duygusal dokusunun stres devresinin olduğu yerde olduğunu anlamalısın.

Sadece sağ yarım küre ile benlik duygusuyla birlikte stresi de kaybedersin. Sol yarıküre, imajının, egonun, rekabetinin, hırsının var olduğu yerdir. Bu dış etkenlerin yokluğunda, sevgi dolu bir yaratık olarak var olabilirsin. Ve herkesin deneyimlemek istediği şey de bu :).

Çoğu zaman insanlar travmaya baktıklarında, kişinin ne kaybettiğine bakarlar. Bu özellikle beyin söz konusu olduğunda geçerlidir. Beyin hücreleri genellikle bir şeyi engelliyor, bu yüzden onları çıkardığında inhibitörü de ortadan kaldırmış olursun. Sol beynin, bağlı olmayan bir ruh olarak mutluluk deneyimini engelliyor.

Sol beyni susturabilirsen ve sağ beynin bilincine adım atabilirsen, o mutluluğu ve huzuru yaşarsın. Bu, tüm beynimizin sağlıklı olması için ihtiyaç duyduğu duraklamadır. Bir makine olsaydın, ölene kadar zorlayabilir ve yeni bir makine ile değiştirebilirdin. Ama sen biyolojik bir yaratıksın, bu da ara vermen gerektiği anlamına geliyor. Stresi yaratan ve seni o duruma iten sol beynindir. Sonunda çok zorlarsa ve asla duraklamaya izin vermezse sıkıntı çıkarır. Duraklama, yeteneklerimizi genişleten nefes sağ beynindir. Ne yazık ki, sağ beynin huzuruna ihtiyacın varken toplum sol beynin değerlerini çarpıtarak yüceltti. Dengeyi bulmak için her iki yarım kürenin birlikte çalışmasına izin vermelisin. 

Tam beyin uyumu ile yaşamak budur.

Blogger tarafından desteklenmektedir.