10'ar dakikadan ve günde 3 kez olmak üzere, 120 kişilik bir grup ile; öfke, hayal kırıklığı, minnettarlık, takdir, ve korku duyguları için bir deney yaptık. Buradaki amacımız bağışıklık tepkilerini ölçmekti.Immünoglobin A adı verilen kimyasal, bakteri ve virüslere karşı birincil savunmamızdır. İçimizde bulunan ve doğuştan gelen en iyi grip aşısı...
Hayal kırıklığına uğradığında, sabırsızlandığında ve korktuğunda bağışıklık sistemin kapanır. Çünkü bu duygular acil durum sinyalidir. Tüm enerjin dış dünyadan gelecek bir tehdit için saklanır ve iç dünyanda büyüme, onarım ve bakım için enerji kalmaz.
Ama bunu tersine çevirebilirsin. Deneyimizde insanlar kalplerini açmaya başladıklarında, sadece 4 gün içerisinde Immünoglobian A seviyeleri %50 artı. Sadece 4 günde... Vücudun bağışıklık sistemi yeni proteinler, Immünoglobin ve grip aşısı olmamış olmalarına rağmen antikor üreten genleri düzenledi.
Diğer bir deyişle, içsel durumun dış dünyandan ve dış dünyanın etkilerinden daha büyük ve daha güçlü. Bu demek oluyor ki, sadece günde 10 dakika, minnettarlık ve şükür meditasyonu ile bağışıklık sistemini güçlendirebilirsin.
Bu 120 kişide olanlar inanılmazdı ve sadece bağışıklık sistemi ile kalmıyordu. 7500 gen düzenlemesini ölçtük ve sonuçlar harikaydı.
- Kanser büyümesini önleyen genler
- Tümörleri baskılayan genler
- Zarar görmüş dokuları onaran genler
- Kök hücreleri uyaran genler
- Oksidatif dengeyi sağlayan genler
- Kanser karşıtı genler
- Yaşlanma karşıtı genler
- Kalp hastalıklarını önleyen genler
- İnme karşıtı genler
- İltihaplanma karşıtı genler
Bunların her biri artışa geçti ve vücut, ne ilaç ne takviye gıda olmaksızın, bunu doğal olarak yapıyorduu.
Nörojenez geni ile yeni deneyimlere ve öğrenmeye yanıt olarak yeni nöronların büyümesi arttı. Hücrelerdeki mikro tübül adı verilen ve eneji - frekans değişimlerine cevap veren küçük liflerin, iplikçiklerin arttığını gördük. Dört gün içinde... Artık biliyoruz ki içsel çalışmaları uygular ve düzenli devam edersek genetik kaderimizi değiştirebiliriz.
Ve ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirmenin yanı sıra, 60 günlük düzenli bir meditasyon ile DNA'nın ucunda bulunan, küçük ayakkabı bağcıklarına benzeyen "telomer"lerin uzadığını gördük. Bu telomerlerin insan ömrü ve kalitesi ile doğru orantılı bir ilişkisinin olduğunu çok iyi biliyoruz. Ve araştırmalarımızda çok heyecan verici bir sonucu daha biliyoruz ki bunu söylemeden bitirmek istemiyorum: Telomerlerin en hızlı ve en çok büyümesini sağlayan eylem, başkalarına iyilik ve hizmet etmek.
Yani, sokaktaki köpeği beslediğin zaman ona teşekkür et, çünkü senin ömrünü uzatıyor. Sadaka verdiğin fakire teşekkür et, çünkü senin ömrünü uzatıyor. Karşıdan karşıya geçmesine yardım ettiğin yaşlı amca, ilaç alması için bağış yaptığın ihtiyaç sahibi aile, erzak yardımı yaptığın o işsiz baba, otobüs beklerken şakalaştığın ve gülüştüğün gençler, fitreni zekatını verdiğin o mahcup insanlar, derdini dinlediğin komşun... Her birine teşekkür et. Onlar senin en büyük şanslarındır.
Bu dünyada biriktirdiğin para, pul, mal, mülk, hiçbir şeyi götüremeyeceksin, dolayısı ile biriktirdiklerin başarın değildir. Ve herkes en iyi yaptığı işi mesleği olarak icra eder, dolayısı ile bir bakkalın ömrüm boyunca bir buçuk milyon paket bisküvi sattım demesi ile bir mühendisin bin beş yüz makine yaptım, bir çiftçinin elli bin dönüm buğday ektim, bir tamircinin yirmi beş milyon civata sıktım demesi arasında bir fark yoktur, bunlar da başarın değildir.
Bir insanın, bu dünyada yaptım, başardım diyebileceği tek şey: "Tüm dünyaya ve tüm canlılığa iyilik ve hizmet etmesidir."
