En Basit Haliyle: Bir Alışkanlık Geliştirmek / Bob Proctor Türkçe 29

Bugün, kelimenin tam anlamıyla hayatını değiştirme gücüne sahip olan bilgileri seninle paylaşacağım. Hayatını değiştiremem tabii ki ama sen kesinlikle yapabilirsin. Ve hayatımızdaki her şeyi değiştiren şeyin fikirler olduğunu uzun zaman önce keşfettim.

Yıllar önceydi, o zamana kadar aklına gelebilecek her yola başvurmuştum ama hiçbiri iyi bir sonla sonuçlanmamıştı.

Yanlış yoldaydım ve hayatım sıkıcıydı. Hiç para kazanamadım. Özellikle mutlu değildim. Hiç iyi bir işim olmadı. İyi bir eğitimim ve gerçek bir iş deneyimim yoktu ama bana akıl hocalığı yapan adamın talimatlarını takip ederek, bu arada, "Eğer sen öğrenene kadar sana söylediklerimi aynen yaparsan" demişti, "yalan söylediğimi ya da neden bahsettiğimi bilmediğimi düşünmeden yaparsan, sonunda büyük bir kazanan olacaksın."

Yani, dedi ki, ben yalan söylemiyorum ve neden bahsettiğimi biliyorum. Son 40 yılda benim bunu söylediğim insanların sayısını tahmin bile etmek istemezsin :)... Ama her halükarda onun talimatlarını takip etmeye başladım. Bir yılda 4.000'den 175.000'e çıktım ve sonra bir milyonun üzerine çıktım. Peki, ne yaptığımı merak ediyor musun? Yerleri temizliyordum.

Tek bir ofisi temizleyerek başladım. Yeri iki kez yıkadığım için ayda 30 dolarım vardı. Ve beş yıldan kısa bir sürede Toronto, Montreal, Boston, Cleveland, Atlanta, Londra, İngiltere'deki yerleri temizliyordum. İş bir roket gibi fırladı. Ama oraya vardığımda oturuyorum, düşünüyorum, bu nasıl oldu? İşte, yerleri temizleyen bir sürü insan vardı ama benim yaptığımı yapmıyorlardı.

Aynı şekilde, benim elimden ve dilimden düşürmediğim Düşün ve Zengin Ol'u okuyan bir sürü insan vardı ama benim yaptığımı yapmıyorlardı. Ve kendime bunun ne olduğunu sormak zorunda kaldım. Muhtemelen senin kadar ben de çok para kazanacaksan gerçekten zeki olman gerektiğine inanarak yetiştirilmiştim. Çok zeki olmadığımı biliyordum ama çok para kazanıyordum. Bu yüzden yanıtı aramaya başladım.

Bulmak dokuz yılımı aldı ve sonunda noktaları birleştirdim. Birleştirilecek noktaları bulduğumda ve neden değiştiğimi anladığımda, çok çok değerli bir şey keşfettiğimi fark ettim. Bunun garip gelebileceğini biliyorum ama bu doğru. Dünyanın en büyük şirketlerine girebilirsin ve her sektörün yıldızları vardır, ancak nispeten çok azı sana neden yıldız olduklarını söyleyebilir.

Neden yıldız olduklarını onlar da bilmiyorlar. Herhangi bir kuruluştaki en iyi satış elemanını bul. 100 kişiden 99'u sana neden en çok satan kişiler olduklarını söyleyemez. Zaten, onlar bilseler ya da şirket bilse, şirket bunu herkese verirdi. Ama ben neden kazandığımı artık biliyordum. Bunu anlamam dokuz yılımı aldı ve anlamak için dünyanın en parlak insanlarından bazılarıyla çalıştım ve öğrendiğimde tek yapmak istediğim bu bilgiyi paylaşmaktı.

Herkesin bilmesini istedim. Bu çok basit bir şeydi ve benim için olağanüstü bir keşifti ama bir sorunum vardı. Utangaçtım ve çok sessizdim, çekindim. Çok güvensiz olduğum için hiçbir yerde soru sormazdım. Bir alanda çok bilgili ama çok güvensiz...

Ve bir gün, Büyük bir otelin balo salonunun arka tarafında bir konuşma dinlemek için bulunuyordum ve seyirciler 1000 kişi varlardı. Ve Bill Gove konuşmacıydı. Artık aramızdan ayrıldı ama konuşmacıların Frank Sinatra'sı olarak kabul edilirdi. Yani dünyanın en iyisiydi ve onu izliyordum.

Ve dedi ki, "Özgür olmak istiyorsam, kendim olmalıyım, olmam gerektiğini düşündüğün ben değil, karımın olmam gerektiğini düşündüğü ben değil, çocuklarımın sandığı ben değil. Eğer özgür olmak istiyorsam, kendim olmalıyım."  Onu izliyor ve düşünüyordum ki, keşke ben de bunu yapabilseydim.

Yıllarca Earl Nightingale'i dinlemiştim. Harika bir eğitim setinin ilk kaydı sihirli bir kelime üzerineydi: "Tutum." Ve bir yerinde şöyle diyordu, "Şimdi, burada oldukça garip bir gerçeğe geliyoruz: Yapabileceğimiz şeyleri, başarabileceğimiz hedefleri en aza indirme eğilimindeyiz ve aynı derecede garip bir nedenle, kendimizden çok diğer insanların fikirlerini düşünüyoruz. Yapamayacağımızı düşündüğümüz şeyleri başarabiliriz."

Bahse girerim neden kazandığımı araştırdığım dokuz yıl içinde bunu en az 1000 kez dinlemişimdir. Ve eğer bana sorsaydın, evet, anladım derdim.

Hiç anlamamışım. Bill Gove'u izlerken o kayıt kafamda çalmaya başladı ve kararımı verdim. Bill Gove'un önümde yaptığı şeyi sadece yapacaktım ve yaptım.

Ve Bill Gove ve ben çok iyi arkadaş olduk. Aslında Bill Gove'un yaptığı son konuşma benim şirketim içindi. Son güne kadar sevdiği işi yaptı. Ona büyük bir teşekkür borçluyum.

Tabii ki Bill Gove gibi konuşmuyorum ama dünyanın her yerinde konuşuyorum. 50 ila 20.000 kişilik gruplarla konuştum ve bu şey bana kamera önünde veya insanların önünde rahat olmayı öğretti. Bana demişti ki, "Bob, etkili olmak istiyorsan sadece konuştuğun insanları düşün. Sadece onlara yardım etme fikrine aşık ol. Onlara yardım edebilirsin çünkü değerli bilgilerin var."

Bu 46 yıl önceydi. Utangaçlığımı pat diye kaybetmedim. Biraz zaman aldı ama zaman içinde beni terk etti. Utangaçlığın iyi yanını ise kaybetmedim. Kendi başıma olmanın tadını çıkarabiliyorum. Yolda tek başıma çok zaman geçiriyorum.

Anladım ki, yaptığım ve sana da yapmanı tavsiye edeceğim şey: Sadece YAP! Ve sürekli YAPmaya devam et, tekrar et. Ustalaşacaksın. Bu kadar basit.