Sadece Bırak! Geçmiş Geçmişte Kaldı / Bob Proctor Türkçe 23
Bak, mesele şu ki, ne kadar geleceğinin olduğunu bilmiyorsun. Giden gitti. Bu konuda yapabileceğin kesinlikle hiçbir şey yok. Bazıları boşandı. Bazıları iflas yaşadı. Bazıları geçmişte korkunç şeyler yaşadı, ama artık olanlar gitti.
Geçmişte kaldı. Ve zamanını geçmişe odaklanarak harcamak, sahip olduğun tek şeyi harcamaktır ve tam burada, şu anda olan budur, çünkü kum saatindeki kumun akışı asla durmaz. Elimizdeki tek şey bu ve şimdi geçmişte ne olduğunu düşünerek zamanını harcamak, geleceğin geçmişle aynı olacağından kesinlikle emin olmak demektir.
Çoğumuzun bu söylediğimi düşünmek için çok zaman harcadığını sanmıyorum ama çoğumuz bu hatayı yapmak için çok zaman harcıyoruz. Sahip olduğun tek şey şimdi.
Yıllar ve yıllar önce baş ağrıları, korkunç baş ağrıları çektiğimi hatırlıyorum. Baş ağrılarım için çok tesirli bir ilacı aldığım noktaya gelmiştim. Sonra da daha kuvvetli iki ilacı birlikte aldığım noktaya... Şişede 16 tane vardı ve günde iki şişe aldığım oluyordu. Aslında çoğu zaman başımın ağrıyıp ağrımadığını bile hatırlamıyordum ama sürekli uyuşmuş gibiydim. Tabii ki, zihnimin içinde bu kadar çöp varken, sanırım başka türlü olamazdı.
Bir adamla konuştuğumu hatırlıyorum. Hotel Vancouver'daydım ve iki ağır evrak çantası ve valizim ile havaalanına gitmek için gerçekten acelem vardı. "Senin neyin var?" dedi. "Bayılacak gibi görünüyorsun." Ben de "Aynen dediğin gibi hissediyorum" dedim. Tekrar "neyin var?" diye sordu. Ben de "Başım çok ağrıyor. Midem bulanıyor" dedim.
Bazıları, bu ıstırabı çekmiş olanlar beni anlayacaktır, kafamı duvara vuruyormuşum gibi hissederdim ve aynı şekilde acı duyardım. "Şu koltuğa otur" dedi. Ben de "Vaktim yok. Uçağa yetişmem gerek" dedim. Cevabı çok ikna ediciydi: "Her zaman başka bir uçak bulabilirsin. Ama sadece tek bir kafan var" dedi.
Bana, "Affetmek ne demek biliyor musun?" dedi. Beklemediğim bir soruydu, muhtemelen bilmediğimi düşündüm ve "Bilmiyorum" dedim. "Affetmek, bırakmak, tamamen terk etmek demektir. Kesin bir şekilde bırak, hiçbir koşula bağlı kalmadan" dedi. "Şimdi, baş ağrısından kurtulmak istiyorsan, aklındaki tüm düşünceleri bağışla ve beni dinle" dedi ve beni tamamen rahat bir duruma getirdi. Yıllardır hissettiğimden çok ama çok daha iyi hissettim.
Bırakmadığın şeyler yüzünden başın ağrır ve gerginliğe neden olur ve bu hücrelerde ve beyinde anormal bir titreşim durumuna sebebiyet verir, bu da kanın kafana koşarcasına akmasına neden olur.
Kendini tamamen rahat bir duruma soktuğunda, sadece rahatlamaya programlanırsın. Rahat olmasaydım, şu anda yaptığım şeyi, yaptığım kadar sık ve yaptığım kadar uzun süre yapamayacağımı biliyorum. Sonrasında "Leland Val Vanderwall" bir şey söyledi, ben de onu not aldım. Adam ağzını her açtığında bir inci düşürüyordu adeta.
"Öfkeyle geriye, korkuyla ileriye değil, farkındalıkla çevremize bakalım" dedi. Bence çok derin... Öfke içinde geçmişi, korku içinde geleceği düşünmek yerine, etrafımıza ve şu anda ne oluyor, ona dikkatimizi vermek hepimiz için en iyi seçim.
----------------
Sercan'ın Notu:
Ve asla unutma: Ustaları usta yapan, sürekli aynı seçimi yapabilmektir.
----------------