Header Ads

Öfkenin Patladığı Hat : Üçlü Isıtıcı Meridyen / Enerji Tıbbı - Meridyen Terapi 10


Öfkenin patladığı enerji hattın ÜÇLÜ ISITICI MERİDYEN… Kontrol edemediğin, karşı koyamadığın ne kadar duygu ve davranışların var hiç düşündün mü?  Sinir sistemin zayıf, kendini sürekli yorgun ve öfkeli mi hissediyorsun? Bu soruya cevabın eğer evet ise büyük olasılıkla Üçlü Isıtıcı Meridyenin kendi merkezinden sapma halindedir. 

Üçlü Isıtıcı Meridyen kendi başına çalışan, akışı yukarıdan aşağıya olan YANG bir meridyendir. İfade edilemeyen duygular ve zamanında verilemeyen tepkiler bu meridyene hasar verecektir.  Bir anda yaşadığın ani terlemeler içindeki savaşta öfke bombalarının patlaması gibidir.

Çoğu zaman istediklerini elde edemediğini düşündüğünde evrensel yasaları ters çalıştırmaya başlarsın. Ya çok içine kapanık ya da aşırı agresif tavırların seni mental ve fiziksel olarak yorgun, güçsüz hissettirebilir. Olayları ve tüm deneyimlerini yaşadığın alanı kendine uygun duruma getiremediğinde,  istediğin şeylerden vazgeçme halini ortaya koyabilirsin. Bazen başarabileceğin şeylere olan inancın, yapmak istediğin şeylerle ilgili arzuların birbirleri ile çelişebilir.

Gün boyu düşündüğün, istediğin şeylerden akşam üstü vazgeçip İrade gösteremiyorsan, kararlılık noktasında kendini kısıtlanmış hissediyorsan beden ısıların değişebilir. Bir anda ellerin buz kesip ayakların yanmaya başlayabilir. Bedenin ısılarından sorumlu olan Üçlü Isıtıcı ÖFKE ANINDA beynini yakacak gibi elektrik üretmeye başlar. Bu durum devam ederse ilerleyen tablolarda PANİK ATAK durumuna neden olabilir.  Merkez meridyeni gibi çalışan ÜÇLÜ ISITICI MERİDYENİN akışı kendi hattından çıkarak karmaşık bir hale gelebilir.

Bedenin tamamından sorumlu olan bu geçiş hattı bedenin nemini de sağlamaktan sorumludur.  Organlarda metabolizma için yeterli ısıyı sağlayamadığı zamanlarda organ hasarları ortaya çıkabilir. Bu bağlamda PRİFERİK yani ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİNİ etkileyerek kan dolaşımının ve lenfatik akışın ters yöne çalışmasına sebep olabilir. Yoğun stres kan ve lenfatik akışa etki etmeye başladığı zaman bacaklarının alt bölgelerinde ödem yapıp tutulumlar görülebilir.  

Aynı zamanda enerjiyi vücuda dağıtan sistem olan Perikardium enerji hattı ile yakın ilişkide birlikte çalışır. Üçlü Isıtıcı Meridyen duygusal geçişlerini de kontrolü altında tutuğu için bazen aşırı duygusal halini idare edemediğinde duygu durum değişikliği yaşayabilirsin. Basit olaylar karşısında ağlama krizlerine giriyorsan bu meridyen hattının boşaltılması gereklidir. Aşırı yüklü olduğu anlarda gözlerini fiziksel dünyadan ayıramazsın ancak iç dünyandaki çalkantılar kendi gerçekliğinin ifadesinde seni zorlayabilir.

ADRENAL HORMONLARIN üzerinde etkili bir rol oynayan meridyen enerji hattın TROID HORMONLARINI da kontrolü altında tutar. İlk görülen etkisi ise hızlı kilo değişikliklerindir. Bazı insanlar tiroitlerinin az çalıştığını, ağır bir metabolizmaya sahip olduklarını ya da vücut biçimlerinin genetik yapılarından geldiğini söyleseler de bu noktada meridyenin aşırı zayıf olması muhtemeldir.  Kilo almandaki en yaygın düşüncen “SU İÇSEM YARIYOR, KİLO ALIYORUM” algısı olabilir. Bu gerçekten kendini kandırmanın ötesine geçmez. Neden mi? Aşırı kilo alımın senin temelde arkasına gizlendiğin duygularının serbest kalamaması kaynaklı kendinden uzaklaşma hissinin görüntüsü şekline bürünebilir. Bahaneler üretip aslında tuttuğun düşüncelerinin bir kılıfıdır. Unutmaman gerekir ki, düşüncelerin her şeyin başlıca nedenleridir ve bütün sistemine etki eder. Aklından yeni harika düşünceler geçse de yaşamında uygulamadığın zaman seni zorlayıcı ve sınırlayıcı sonuca getirebilir. Sen yapabileceklerini sıralayıp uygulamaya başladığın zaman yediklerin kilo almana neden olmazlar.   

Büyük olasılıkla, istediği her şeyi yiyip içen ama hala zayıf olan tanıdıkların vardır.  “Ne yersem yiyeyim hep aynı kilodayım”  diyen birilerini tanımışsındır. Evrensel enerjilerin her daim onlar için çalıştığını düşünebilirsin.  Oysa onlar yaşamın içinde kendiyle barışık insanlardır. Burada sürekli kilo aldığını düşünen senin için gelen uyarı “Kendinle ilgili sahip olduğun yargı kalıplarını kontrol et” anlamındadır.

Meridyen aşırı yüklü olduğu zaman üzüntü ve stres kontrol edilemez noktada ise  ve sen bu durumun geçmesine izin vermiyorsan sistem çöker. İçsel varlığın düşüncelerini yoğunlaştırdığın olayların ortasında sürekli mutsuz ve savunmasız hisseder.  Beden savunman İMMUNİN sistem kendince çareler üretmeye başlar. Aşırı kilo kaybı ile birlikte dokularda ve organlarda enfeksiyon üreyerek hasta olmana neden olabilir. Ruhun stres altındayken Fiziksel bağlamda “Ne kadar yemek yesem de kilo alamıyorum, bağışıklık sistemim hep zayıf, sık sık hasta oluyorum” dediğin tüm durumları SEN oluşturduğunu bilsen sanırım biraz kendinle ilgilenmeyi seçersin.

Enerji zaman, mekân, beden, alan, ruh tanımaz. Onu nasıl çalıştırırsan sana öyle hizmet edecektir. Bu evrensel bir kuraldır ve asla değişmez. Benliğinin Özünden gelen duygu o kadar güçlüdür ki kendi benliğini korumak adına, tehdit altında hissettiğinde bir başkasına izin vermemek duygusu öne çıkar.  Ruh ve beden bu tehditler altında aşırı yüklenerek ALLERJİLER VE DERİ DÖKÜNTÜLERİ oluşturabilir. Meridyenin bozulmasında KURŞEDŞEN diye bildiğimiz ÜRTİKER, ani ortaya çıkan ve en çok rastlanan cilt hastalığıdır. Tepkisel olarak yaşanan bu durum yoğun stres ve öfkenin ciltten kusma şeklidir. Tek bir bölgede görüldüğü gibi metabolizma zayıf olduğu dönemlerde bütün vücudu kaplayabilir. 

Kendinden önceki Meridyen hattı SAFRA KESESİ olmakla birlikte karşıt meridyeni DALAK’tır. Tüm vücudu etkileyen Üçlü Isıtıcı enerji bu iki organ üzerinde de oldukça etkilidir. SAFRA TAŞLARI, SAFRA YOLLARI ÇAMURLAŞMALARI, her şeyden ama her şeyden etkilenen ÜÇLÜ ISITICI meridyen hattının aşırı YÜKLENMESİYLE İLGİLİDİR.  Hani şu tutup hiç bırakamadıklarımız, içimize oturan öfkenin eseri KATILIKLAR bu meridyen hattının doluluğundandır.  Çünkü başkalarının söyledikleri, yaptıkları senin için o kadar değerlidir ki nedense KENDİNİ UNUTURSUN… Burada sana kocaman bir boş defter sayfası ve bir de kalem bırakıyorum. Yaz lütfen! En azından bunu yapabilir, gerçek özünden çıkanları taşlaşmadan yazıp atabilirsin.

Meridyenin Enerji hattındaki dengesizlik devam ederse,  çevresel faktörlere bağlı olmaksızın kendini yorgun hissedebilirsin. Ne kadar dinlensen de geçmeyen kronik yorgunluk şekline dönüştüğü anda TÜKENMİŞLİK SENDROMU ile karşı karşıya kalman an meselesidir. İçsel alanlarında huzuru yakalayamayıp hep başkalarını suçladığında benzer düşünceleri de beslediğinde yaşayacağın fiziksel deneyimlerinin özgür alanlarında bile seni kısıtlayabilir, hareket kabiliyetin zayıflayabilir. 

Uykusuzluk olarak da kendini gösteren enerji hattındaki değişimler, bir süre sonra beden yeterince dinlenmediği için Oksidatif Strese neden olabilir. Alınan besinlerin oksijeni kullanarak beden enerjisine dönüştüğünü biliyoruz. Yeterince dinlenmeyen fiziksel bedenin dönüştürmeyi sağlayamadığı için zayıf düşebilir. OMUZ AĞRISI, KOLLARDA TUTUKLUK ve ağrı hissediyorsan Üçlü meridyen hattında bir problem olduğu ortadadır. Yaşam içinde tüm olası durumlardan etkilenen meridyen elektrikli cihazlardan da oldukça yoğun elektrik akımı çeker. Her şey enerji, bizler de enerjisel varlıklarız. Modern yaşam içinde elektromanyetik alanlar ile kuşatılmış olarak yaşıyoruz. Yediğimiz, içtiğimiz gıdalar yaratılışımızda bizim vücudumuza uygun yiyecekler değil. Soluduğumuz toksik hava alanları vücudumuzun ihtiyacını gören hava değil. Elektronik objelerle yaşıyor olduğumuz gerçeği ile beden, zihin, ruh sürekli uyarım halinde. ÜÇLÜ ISITICI MERİDYENİ BU YAPAY ENERJİ ALANLARINDAN DİREKT ETKİLENİR. 

Çocuklarda HİPERAKTİVİTENİN yaygın olarak görülmesinin nedenlerinden biri de önce anne ve babının kendi yaşam alanlarında ürettikleri hormonların negatif yükü ile döllenmenin gerçekleşmesi sonucunda başlar. Anne karnında yaşamını devam ettirirken maruz kaldığı negatif etki alanları ile doğan BEBEK, dünyaya direkt olarak içeride oluşan enerjisel alanı dışarıdaki negatif yüklü alan ile bütünsel düşünülebilir. Dünya düzlemine geldiğinde zaten yüklü olan enerji hatları daha da yüklenerek uyumsuz bir hale gelir ve beden enerjisi kontrol edilemez şekilde çalışmaya başlar. Biz de buna HİPERAKTIVITE SENDROMU deriz.   

Meridyenin ÜÇLÜ ISITICI adını almasının sebebi, ÇİN TIBBI'nın fonksiyonel ve enerjetik anlamda bedeni ÜST-ORTA ve ALT olmak üzere 3 bölümde incelemesinden kaynaklanır. Kaburganın hemen altında vücudun tam ortasında bulunan GÜNEŞ BÖLGESİ diye adlandırdığımız DİYAFRAM, vücudun aşağı ve yukarısını aynı anda kontrolü altında tutar.  

Şöyle detaylandırabiliriz:

1. ÜST ISITICI: Diyaframın üstü bölge... Cilt solunumu,  kalp, damar sistemi, solunum sistemi, KOZMIK ENERJININ alımı, organlara ve tüm sisteme dağılımı.

2. ORTA ISITICI: Diyaframdan Pelvis organlarına kadar olan bölge... Gıdaların hazmı ile kanda dönüşümü ve gıdaların Çİ enerjisinin organlara dağılımı.

3. ALT ISITICI: Pelvis organları, böbrek üstü bezleri, ürogenital organlar ve cinsel fonksiyon düzenleyiciler.

Üçlü ısıtıcı duyu organlarına tesir eder, sinirlerinin gergin durumlarında ve sinirlerinin yıpranmasında üçlü ısıtıcı etkilidir. Çekim yasasıyla çalışan meridyen, evrensel enerjileri de kendine çeker. Stres odaklı yaşarsan onu kendine çekersin. 

Fizisyen doktor, yazar ve enerji şifacılığı uzmanı DR. BEN JOHNSON’ın hastalarıyla ilgili tespiti dikkate değer doğrusu. DR. JOHNSON şöyle diyor: 

“Burada her gün birçok farklı tanı ve hastalıkla karşı karşıya kalıyoruz. Bunlar birbiriyle hassas bağlantılar içeriyorlar. Hepsi de tek bir şeyin, stresin sonucu olarak ortaya çıkıyor. Zincire ve sisteme yeterince stres yüklediğinizde, halkalardan birinin kırılması kaçınılmaz oluyor.” 

Ters çalışan Stres meridyeni Üçlü Isıtıcıyı kontrol etmek için yaşamının çok değil, bir kaç ay gerisine gittiğinde, şu an hissettiğin duygunun nerede kırıldığını tanımlayabilirsin. Bu gün yaşadığın stres önceden taşıyıp getirdiğin duygun, kırılan halkan olabilir mi? Hayatı keyifle mutlukla yaşamayı seçersen ve düşünürsen her durum karşısında içinden çekip alabileceğin seni mutlu edebilecek öğretilerinin olduğunu da görmen mümkündür. Kozmik enerjileri kullanan insanoğlunun evrene ne verdiği, düşünce boyutlarında sürekli tekrar ederek neyi oluşturduğu ve geri ne aldığı yine kendi ile ilgilidir.  

Madde dünyasında yaşadığımızı düşünürsek senden çıkan ürettiğin her negatif düşüncen hayatının bütününü kapsar. İş, para, eğitim, kariyer, pozitif düşünen insanlar bunlara en kolay ulaşabilen insanlardır. Bu insanlar çoğunlukla daha sağlıklı, zinde ve hep neşeli hallerdedir. Her bir varlık sahasının bir diğeri ile ilişkide olduğunu kabul edersek, hangi duygu ile eşleştiğin konusunu yine sana bırakıyorum. Zihnimizde ürettiğimiz her şeyle eşleşebiliriz. İşte, senden çıkan sinyaller maddeyi etkilediği için olumsuz duygu ve düşünceler de madde olan bedendeki organlarını hasta edebilir.

Basit bir testi birlikte yaparak başlayalım:

Ellerini öne doğru uzatmanı istiyorum. Ellerin dengede mi?  KOLLARINI ZORLAMADAN UZATABİLİYOR MUSUN? KOLLARINI UZATTIĞIN ZAMAN ELLERİN DÜMDÜZ MÜ yoksa DIŞARIYA DÖNÜK MÜ DURUYOR? Ellerin dışarıya dönük, omuzların geriye itiliyormuş gibi hissediyorsan, bedeni ve kolu birleştiren TERES MİNOR kasında gerginlik hissediyorsun demektir. Eğer öyleyse Üçlü Isıtıcı Meridyen hattında bozukluk olduğunu gösterir. Ellerin dışarıya doğru dönük olması seni kamburlaştırır. İradeni kullanmanı etkiler.

Gel biraz da bu her şeye etki eden ÜÇLÜ ISITICI MERİDYEN’nin ters akışını nasıl düzeltebileceğimizi konuşalım:

Benim en çok sevdiğim meridyen hattıdır. Çok kolay çalışılan enerji hattın,  kendini serbest bırakırsan dakikalar içinde normal akışa geçebilir. Her zaman dolu olan meridyeni genelde boşaltarak çalışmak doğru olacaktır. Bedeni çift taraflı etkileyen meridyenin normal akışı, yüzük parmağından başlayarak elin üst kısmından devam eder, kolun üst yüzeyinden omuza kadar çıkar. Buradan biraz bedenin arkasına kürek kemiklerine iner ve yukarı doğru çıkarak boynundan, kulakların arkasının hemen üstünden göze doğru gelir. Esas olan meridyen hattını boşaltıp şifalandırmak olduğu için meridyeni tersten çalışacağız.

Hadi yapalım:

Önce ellerimizi biraz birbirine sürtelim ki, BEDEN KENDİ ENERJİSİNİ AKTİF HALE GETİRSİN. Sol elimizi sağ gözümüzün üstüne getiriyoruz yavaşça kulağa doğru, buradan kulak arkasından biraz kürek kemiğine inerek tekrar omuza kolun üst yüzeyini takip ederek yüzük parmağına iniyoruz. Bunu yaparken negatif enerjileri tutup çektiğini hayal etmeni istiyorum. Yüzük parmağının ucundasın... Yoğunlaşırsan enerjinin burada ne kadar kuvvetli olduğunu hissedebilirsin. Hiç yavaşlamadan ve durmadan; DENGEDEYİM... DENGEDEYİM... diyerek ve bunu bilinçaltına kodlayarak çalışmayı bitiriyoruz. Aynı şekilde Sağ elimizi Sol taraftan da çalıştırarak enerjiyi şifalandırabiliriz.

Kendin için beden enerjini kullanarak yapacağın beş dakikalık seans seni biriken stresten temizleyecektir.

Sevgiyle, şifa olsun… 

Blogger tarafından desteklenmektedir.