SIR ile İlk Karşılaşma / Napoleon Hill 2023 - 01

Yüzyılın çeyreğinden fazla bir süredir başlıca amacım, bu tür bir araştırma yapmaya ne eğilimi ne de fırsatı olan başkalarına yardımcı olmak amacıyla, hem başarısızlığın hem de başarının nedenlerini izole etmek ve bir başarı felsefesi halinde düzenlemek olmuştur.

Çalışmalarım 1908 yılında, merhum Andrew Carnegie ile yaptığım bir görüşme sonucunda başladı. Bay Carnegie'ye hukuk fakültesine girmek istediğimi ve başarılı kadın ve erkeklerle röportaj yaparak, onların başarılarını nasıl elde ettiklerini öğrenerek ve dergiler için keşiflerimin hikayelerini yazarak okul masraflarımı karşılama fikrini tasarladığımı açıkça söyledim. İlk ziyaretimizin sonunda Bay Carnegie bana sunmak istediği bir öneriyi yerine getirmek için yeterli cesarete sahip olup olmadığımı sordu. Sahip olduğum tek şeyin cesaret olduğunu ve önereceği her türlü öneriyi yerine getirmek için elimden geleni yapmaya hazır olduğumu söyledim.

Bunun üzerine şöyle dedi: "Başarılı olan kadın ve erkeklerle ilgili hikayeler yazma fikriniz övgüye değer ve amacınızı gerçekleştirmekten sizi vazgeçirmeye çalışmak gibi bir niyetim yok, ancak size şunu söylemeliyim ki, yalnızca şu anda yaşayanlara değil, gelecek nesillere de kalıcı bir hizmette bulunmak istiyorsanız, bunu başarının tüm nedenleri kadar başarısızlığın tüm nedenlerini de düzenlemek için zaman ayırırsanız yapabilirsiniz.

"Dünyada başarı ve başarısızlığın nedenleri hakkında en ufak bir fikri olmayan milyonlarca insan var. Okullar ve üniversiteler bireysel başarı ilkeleri dışında hemen hemen her şeyi öğretiyor. Genç erkek ve kadınlardan dört ila sekiz yıllarını soyut bilgi edinmek için harcamalarını istiyorlar, ancak bu bilgiyi edindikten sonra ne yapacaklarını öğretmiyorlar.

"Dünyanın, hayatın büyük üniversitesinde kadın ve erkeklerin deneyimlerinden elde edilen gerçek bilgilerle organize edilmiş, pratik ve anlaşılabilir bir başarı felsefesine ihtiyacı var. Tüm felsefe alanında, aklımdaki felsefe türüne uzaktan bile benzeyen hiçbir şey bulamıyorum. Erkeklere ve kadınlara yaşama sanatını öğretebilecek çok az filozofumuz var.

"Bana öyle geliyor ki burada sizin gibi hırslı bir genci zorlayacak bir fırsat var; ama önerdiğim bu görev için hırs tek başına yeterli değildir. Bu görevi üstlenecek kişinin cesaret ve azim sahibi olması gerekir.

"Bu iş en az yirmi yıllık sürekli bir çaba gerektirecektir ve bu süre zarfında bu işi üstlenen kişi hayatını başka bir kaynaktan kazanmak zorunda kalacaktır, çünkü bu tür bir araştırma başlangıçta asla karlı değildir ve genellikle bu tür çalışmalarla uygarlığa katkıda bulunanlar emeklerinin karşılığını almak için kendi cenazelerinden sonra yüz yıl kadar beklemek zorunda kalmışlardır."

"Bu işi üstlenirseniz, sadece başarılı olan az sayıda kişiyle değil, başarısız olan pek çok kişiyle de görüşmelisiniz. 'Başarısız' olarak sınıflandırılan binlerce insanı dikkatle analiz etmelisiniz; 'başarısız' terimiyle, ulaşmaya gönül verdikleri hedefe ulaşamadıkları için yaşamlarının son bölümüne hayal kırıklığıyla gelen kadın ve erkekleri kastediyorum. Ne kadar tutarsız görünse de, başarısızlıklardan nasıl başarılı olacağınıza dair, sözde başarılardan öğreneceğinizden daha fazlasını öğreneceksiniz. Onlar size ne yapmamanız gerektiğini öğretecektir.

"Çalışmanızın sonuna doğru, eğer başarıyla sürdürürseniz, sizin için büyük bir sürpriz olabilecek bir keşif yapacaksınız. Başarının nedeninin insandan ayrı ve başka bir şey olmadığını keşfedeceksiniz; doğası gereği o kadar soyut bir güçtür ki, insanların çoğu onu asla tanımaz; doğru bir şekilde 'diğer benlik' olarak adlandırılabilecek bir güç. Bu 'öteki benliğin', insanların sıkıntı ve geçici yenilgilerle alışkanlıklarını değiştirmeye ve zorluklardan çıkış yollarını düşünmeye zorlandıkları olağan dışı acil durumlar dışında, nadiren etkisini göstermesi ya da kendini belli etmesi dikkate değerdir.

"Deneyimlerim bana şunu öğretti ki, bir insan hiçbir zaman 'başarısızlık' olarak adlandırdığı bir durumla karşılaştığı zamanki kadar başarıya yakın değildir, çünkü bu tür durumlarda düşünmeye zorlanır. Eğer doğru ve ısrarlı bir şekilde düşünürse, başarısızlık denen şeyin genellikle yeni bir plan ya da amaçla yeniden harekete geçmek için bir işaretten başka bir şey olmadığını keşfeder. Gerçek başarısızlıkların çoğu, insanların kendi zihinlerinde kurdukları sınırlamalar. Eğer bir adım daha ileri gitmeye cesaretleri olsaydı, hatalarını keşfederlerdi."

"Gerçek başarısızlıkların çoğu, insanların kendi zihinlerinde kurdukları sınırlamalardan kaynaklanır." Olumsuz bir düşünce yapısı ve kendinden şüphe duymak başarının önündeki en önemli engel olabilir. Mevcut ekonomik krizle birlikte, hayatı boyunca her şeyi doğru yapmış olan çok sayıda insan ilk kez ciddi ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalmıştır. İyileşmelerinin önündeki en büyük engel ise, yaşadıkları son deneyimin kendilerine aşıladığı korku ve şüphe. Mevcut ekonomik krizin seni ele geçirmesine izin verdin mi? Kendinden şüphe duymak ve kendini sabote etmek seni hayallerine ulaşmaktan alıkoydu mu? Düşün ve Zengin Ol kitabında altın arayıcısı Darby'nin öyküsünü anlattım. Zengin bir altın damarı tükenince hayal kırıklığına uğrayan Darby, altın madenini çok az bir paraya kasabanın hurdacısına sattı.  Hurdacı doğru uzman danışmanları getirdi ve Darby'nin kazısını sadece üç metre ilerletmiş olsaydı damarı yeniden keşfedebileceğini gördü. Darby sebat etseydi servetine servet katacaktı, ama pes etti ve hayallerini terk etti - altından sadece üç metre uzaktayken. Hatasının altında ezilmek yerine, Darby deneyiminden ders aldı ve bir sigorta imparatorluğu kurmaya devam etti. Sen de büyük bir başarıya ulaşmadan hemen önce, altından sadece bir metre uzaktayken arayışınızdan vazgeçer misin?

Bay Carnegie'nin konuşması tüm hayatımı yeniden şekillendirdi ve zihnime beni durmaksızın harekete geçiren yüce bir amaç yerleştirdi; üstelik "diğer benlik" terimiyle neyi kastettiğine dair belirsiz bir fikre sahip olmama rağmen.

Başarısızlık ve başarının nedenleri üzerine yaptığım araştırmalar sırasında, "başarısız" olarak değerlendirilen 25.000'den fazla erkek ve kadını ve "başarılı" olarak sınıflandırılan 500'den fazla kişiyi analiz etme ayrıcalığına sahip oldum. Yıllar önce Bay Camegie'nin sözünü ettiği "diğer benlik" ile ilk kez karşılaştım. Bu keşif, onun da söylediği gibi, hayatımın iki önemli dönüm noktasının sonucu olarak ortaya çıktı; bunlar beni daha önce hiç deneyimlemediğim zorluklardan çıkış yolumu düşünmeye zorlayan acil durumlardı.

Keşke bu keşfi kişi zamiri kullanmadan anlatmak mümkün olsaydı ama bu mümkün değil çünkü bu keşif, ayrıştırılamayacağı kişisel deneyimlerle ortaya çıktı. Resmi tam olarak görebilmen için bu iki önemli dönüm noktasından ilkine geri dönmeli ve seni adım adım keşfe götürmeliyim.

Başarının on yedi ilkesinin ve başarısızlığın otuz ana nedeninin düzenlendiği verilerin toplanması için gerekli araştırma yıllar süren bir emek gerektirdi.

Eksiksiz bir kişisel başarı felsefesi düzenleme görevimin tamamlandığı gibi yanlış bir sonuca varmıştım. İşim tamamlanmak şöyle dursun, daha yeni başlamıştı. Başarının on yedi ilkesini ve başarısızlığın otuz ana nedenini düzenleyerek bir felsefenin iskeletini kurmuştum, ancak bu iskeletin uygulama ve deneyimin etiyle kaplanması gerekiyordu. Dahası, erkeklere ve kadınlara engellerin altında ezilmeden onlarla başa çıkmaları için ilham verebilecek bir ruh verilmesi gerekiyordu.

Daha sonra keşfettiğim gibi, henüz eklenmemiş olan "ruh", ancak "diğer benliğim" hayatımın iki önemli dönüm noktasında ortaya çıktıktan sonra kullanılabilir hale geldi.