Header Ads

Bugün Kendini Nasıl Hissediyorsun / Beden - Zihin - Ruh 12


Bugün nasılsın? :)... Dünkü deneyimden sonra kendini daha iyi hissettiğini düşünüyorum. Gerçekten sıra dışı bir deneyim, ama bana söylemediğin, nezaketinden ötürü açıklamadığın bir şey var gibi? :)...

Sanki tam da istediğin ya da beklediğin gibi olmamış olabilir mi?

Eğer bu soruya cevabın "evet" ise zihin yine devreye girmiş demektir. 

Öncelikle 5'er saniyeden oluşan nefes alıp vermeler zor gelmiş olabilir. Çünkü arada durma ya da nefesi tutma eylemi yok. Bu pek alışık olduğumuz bir ritim değil ama 0,1 Hz frekans değerini yakalayabilmemi için önemli. Bunu sakın dert etme, zamanla kolay hale gelecek.

İkinci olarak kalbinden söylemen gerekenleri dilin ile tekrarlama isteği duymuş olabilirsin fazlaca. Bu da zihninin alışkanlığını devam ettirme isteğinden dolayı. Sakın buna kalkışma, sakın buna izin verme. Konuşması gereken kalbin.

Üçüncüsü ise cümlelerin duygusu yerine anlamlarına aklın kaymış olabilir ve dolayısı ile yine zihin devreye girmiş olabilir.

Tüm bunlar bir araya gelince de yoğunlaşma yerine kargaşa ortaya çıkmış olmalı :). 10'ncu gün de anlattığım gibi, yapman gereken tek şey nefeslerin süresini ve düzenini bozmadan tüm odağını kalbine vermen. Bu zaten duyguyu katmadan bile "hızlı tutarlılık" diye bahsedilen kısım. Yani aslında işin özü bu kısım. 

Sana tavsiyem sadece bu iki unsura odaklan ve tutarlılık frekansını yakala. Bu çalışmaya düzenli devam ettiğinde bir süre sonra artık duyguya çok daha kolay girebilecek ve kalp odağını kaybetmeden duyguyu bu çalışmaya ekleyebileceksin. 

Ve, bunu tüm samimiyetimle rica ediyorum, n'olur aksatmadan devam et. Mümkünse bir sene... Oturacak ve çok güzel şeyler olacak.

Öncelikle bu nefes ritmine alışacaksın ve gün içerisinde bile, ama işini yaparken, ama yürürken ya da bir şeyleri beklerken bir göreceksin ki 0,1 Hz'den hiç şaşmadan nefes alıyorsun, bu artık senin doğal nefes alma ritmin olmuş.

Ayrıca şunu da göreceksin ki, bir süre sonra, günlük hayattaki konuşmalarında, arkadaş sohbetlerinde ya da bir iş sunumunda dahi ağzından değil de kalp merkezinden yayılan bir enerji ile konuşuyorsun. Ve bir göreceksin ki insanlar nedense seni daha dikkatli dinliyor, sen konuşunca susuyor ve seni dinlemekten kendini alamıyorlar. 

Bu da alışkanlık haline geldiğinde üçüncü değişikliği kendi açından fark edeceksin. Artık kalbinden konuşan biri olarak, ev sahibinin mekanından seslendiğine göre, bir de bakmışsın yalan söyleyemiyorsun, dedikodu yapamıyorsun, küfür, galiz tabirler, yargılama ve şikayetleri dillendiremiyorsun. Çünkü sen kalbinden konuşuyorsun, kalbinin sahibi Allah ve tabii ki, ve muhakkak, ve mutlaka, ve şüphesiz O her şeyin doğrusunu biliyor ve senin her şeyine şahit. Böyle bir durumda yanlış bir şey söylemen mümkün olabilir mi? Tabii ki hayır.

Bütün bunların yanı sıra yaptığımız duanın metinlerinin her birisi Canım Allah'ımın en güzel isimlerinden yol çıkarak kendi ruhumuza söylediğimiz teskin edici telkinler aslında. Bunları ezberlediğinde ve içselleştirdiğinde, ki bu olacak merak etme, artık günlük hayatında ne sorun ile karşılaşırsan karşılaş sende bir karşılığı olacak. "Benim Allah'ım var" diye söze başlayacaksın ve dert dediğin, sıkıntı dediğin şey arkasına bakmadan kaçıp gidecek hayatından. Sanki sıkıntılar sana güzelmiş gibi gelecek, sanki dertler seni daha huzurlu ve sakin bir hale getirmenin bir bahanesi gibi olacak. "Bir terslik olsa da, hamd etsem" dediğin zamanlar bile olabilir :)...

Ve en güzeli nefes, kalp odağı ve yükseltilmiş duygu üst üste binmeye, hepsi bir arada reaksiyona girmeye başladığında, şu hep bahsettiğimiz kuantum sonsuz olasılıklar alanı ile kısa süreli bağlantıların olacak. Buraları tadından yenmeyecek :)... 

Lütfen bana güven ve bunu hayatını bir rutini haline getir ama bu rutin lütfen bilinçsizce yapılan bir diş fırçalama gibi olmasın. Tüm dikkatin kalbinde, nefeslerin düzenli ve duyguyu tam hissedecek şekilde, kendine bu "keyif" molasını ver her gün. 

Mümkünse sabahları yapmanı tavsiye ederim. Bu benim ezberimde olan bir çalışma, yani benim bunu dinlediğim bir kayıt yok. Ben kendi halimi sen de tadabil diye içimdekini aktarmaya çalıştım. Bir süre sonra sende, belki de kendi cümlelerin ile, ezberlemiş olabileceksin. Benim ezberimde olduğu için, ben sabah ve yatsı namazlarının son tesbihatını bununla tamamlıyorum. O ustalık seviyesine geldiğinde sana da tavsiye ederim. 

Ne olursa olsun sürekliliği ve düzeni aksatmadan devam etmen için ısrar ediyorum. 

Senden son bir ricam var. Şimdi kalbinden konuşma pratiğin arttığına göre, lütfen seninle Frekanslar Hakkında Her Şey Serisi'nin son günündeki konuşmamıza geri dönmeni istiyorum. O anlatımı lütfen kalbinden konuşurmuşçasına dinle. Ve lütfen bu çilemizin son gününe kadar, dünkü çalışmada yaptığın gibi namazlarını kalbinden konuşarak, tüm dikkat odağın kalbinde olacak şekilde kılmaya özen göster. 

O konuşmamız yarım kalmıştı, biliyorsun. Sen bu pratiği geliştire dur, bu çilemizin sonunda yolculuğumuzu da beraber tamamlayalım istiyorum artık. 

Blogger tarafından desteklenmektedir.