Kozmik Mutfaktan Sipariş Vermek / Louise Hay 2023 - 01

Bir olumlamayı ilk söylediğinde, doğru görünmeyebilir. Ama unutma, olumlamalar toprağa tohum ekmeye benzer. Toprağa bir tohum attığında, ertesi gün tamamen büyümüş bir bitki elde edemezsin. Büyüme mevsimi boyunca sabırlı olman     gerekir. Olumlamayı söylemeye devam ettikçe, ya istemediğin her şeyi serbest bırakmaya hazır olacaksın ve olumlama gerçek olacak; ya da sana yeni bir yol açacak. Ya da parlak bir beyin fırtınası yakalayabilirsin veya bir arkadaşın seni arayıp "Bunu hiç denedin mi?" diyebilir. Sana yardımcı olacak bir sonraki adıma yönlendirileceksin.

Olumlamalarını şimdiki zamanda tut. Onları şarkı gibi söyleyebilir ve kafanda tekrar tekrar yinelemeleri için onlardan bir jingle yapabilirsin. Olumlamalarınla belirli bir kişinin eylemlerini etkileyemeyeceğini unutma. "John artık bana aşık" demek bir tür manipülasyondur ve başka bir kişinin hayatı üzerinde kontrol sahibi olmaya çalışmaktır. Bu genellikle senin üzerinde bumerang etkisi yaratacaktır. İstediğini elde edemediğinde çok mutsuz olursun. "Şu anda ...nokta nokta..... olan harika bir adam tarafından seviliyorum" diyebilir ve ilişkide olmasını istediğin nitelikleri listeleyebilirsin. Bu şekilde, içindeki Gücün sana bu görevi yerine getirecek mükemmel kişiyi getirmesine izin vermiş olursun; bu kişi muhtemelen John olabilir.

Başka bir kişinin ruhani dersinin ne olduğunu bilemezsin ve onun yaşam sürecine müdahale etme hakkına sahip değilsin. Bunu başkasının sana yapmasını kesinlikle istemezsin. Birisi hastaysa, onu kutsa ve ona sevgi ve huzur gönder, iyileşmesini talep etme.

Olumlama yapmayı kozmik mutfağa sipariş vermek olarak düşünmeyi seviyorum. Bir restorana gittiğinde garson gelip siparişini aldığında, şefin siparişi alıp almadığını ya da yemeği nasıl hazırlayacağını görmek için onları mutfağa kadar takip etmezsin. Oturup suyunu ya da çayını içer ya da arkadaşınla konuşur ve belki de dürümünü yersin. Yemeğinin hazırlandığını ve hazır olduğunda servis ediliyor olacağını varsayarsın. Olumlama yapmaya başladığımızda da aynı şey olur.

Kozmik mutfağa siparişimizi verdiğimizde, Yüksek Gücümüz, bunun üzerinde çalışıyor. Böylece hayatına devam edersin ve onunla ilgilenildiğini bilirsin. Siparişin hazırdır, gerçekleşmektedir. Şimdi eğer yemek gelirse ve sipariş ettiğin gibi değilse ve kendine saygın varsa, onu geri gönderirsin. Değilse, yersin. Kozmik mutfakta da bunu yapmaya hakkın var. Eğer tam olarak istediğini alamazsan, "Hayır, bu tam olarak bu değil; benim istediğim bu" diyebilirsin. Belki de siparişinde net değildin.

Buradaki fikir de bırakıp gitmektir. Tedavilerin ve meditasyonların sonunda, "Allah’ım, bu artık senin ellerinde, onu sana bırakıyorum" demenin bir yoludur.

Bilinçaltı Zihnin Yeniden Programlanması

Düşündüğümüz düşünceler birikir ve farkında olmadığımızda eski düşünce yeniden ortaya çıkar. Zihnimizi yeniden programlarken, biraz ileri gitmemiz, biraz geri gelmemiz ve tekrar biraz ileri gitmemiz normal ve doğaldır. Bu pratik yapmanın bir parçasıdır. İlk 20 dakikada yüzde 100 öğrenebileceğin yeni bir beceri olduğunu sanmıyorum.

Bilgisayar kullanmayı ilk öğrendiğin zamanı hatırlıyor musun, ne kadar sinir bozucuydu? Pratik yapmak gerekiyordu. Nasıl çalıştığını, kanunlarını ve sistemlerini öğrenmek zorundaydın. İlk bilgisayarıma Sihirli Kadın adını vermiştim, çünkü kurallarını öğrendiğimde gerçekten de bana sihir gibi görünen şeyler yapıyordu. Yine de, öğrenirken, bana yanlış yolda olduğumu ya da yanlış yöne gittiğimi öğretmesinin yolu, daha sonra tekrar yapmak zorunda kalacağım sayfalarca çalışmayı yutmaktı. Tüm bu hatalar sayesinde sistemle birlikte nasıl akacağımı öğrendim.

Yaşam sistemiyle birlikte akmak için, bilinçaltı zihninin çöp giren, çöp çıkan bir bilgisayar gibi olduğunun farkında olmak önemlidir. Eğer olumsuz düşünceler girersen, o zaman olumsuz deneyimler çıkar. Evet, yeni düşünme biçimlerini öğrenmek zaman ve pratik gerektirir. Kendine karşı sabırlı ol. Yeni bir şey öğrendiğinde ve eski alışkanlıkların geri geldiğinde, "Ah, hiçbir şey öğrenmedim mi?" diyeceksin? Yoksa "Tamam, sorun değil, hadi yeni yöntemle tekrar yapalım" mı diyeceksin?

Ya da diyelim ki bir sorunu çözdün ve bir daha asla bununla uğraşmak zorunda kalmayacağını düşünüyorsun. Kendini test etmediğin sürece bunu gerçekten çözüp çözmediğini nasıl bilebilirsin? Yani, eski durumu bir kez daha gündeme getir ve nasıl tepki verdiğini izle. Eğer hemen eski tepki verme biçimine geri dönersen, o zaman o dersi gerçekten öğrenmediğini ve üzerinde daha fazla çalışman gerektiğini bilirsin. Tüm anlamı bu. Bunun ne kadar ilerlediğini görmek için küçük bir test olduğunun farkına varmalısın. Olumlamalarını, kendinle ilgili yeni gerçek ifadelerini tekrarlamaya başlarsan, kendine farklı tepki verme fırsatı vermiş olursun. İster bir sağlık sorunu, ister finansal bir sorun ya da bir ilişki zorluğu olsun, duruma yeni bir şekilde tepki verirsen, o zaman başka bir sorunu halletme yolundasındır ve başka alanlara geçebilirsin.

Her seferinde katmanlar üzerinde çalıştığımızı da unutma. Bir platoya ulaşabilir ve "Başardım!" diye düşünebilirsin. Sonra eski bir sorun yeniden ortaya çıkar ve kendini yaralarsın ya da hastalanırsın ve bir süre daha iyileşemezsin. Altta yatan inançların ne olduğuna bak. Bu, yapman gereken daha fazla iş olduğu anlamına gelebilir çünkü bir sonraki daha derin katmana geçiyorsundur.

Yeterince iyi olmadığını düşünme çünkü temizlemek için çalıştığın bir şey tekrar ortaya çıkıyor. Bir kez daha eski bir sorunla yüzleştiğim için kötü bir insan olmadığımı keşfettiğimde, devam etmek benim için çok daha kolay oldu. Kendime şöyle demeyi öğrendim: "Louise, çok iyi gidiyorsun. Bak ne kadar yol kat ettin. Sadece daha fazla pratiğe ihtiyacın var. Ve ben seni seviyorum."