Header Ads

Kırmızı Araba Paradoksu :) / Frekanslar Hakkında Her Şey 09


Saniyedeki titreşim sayısına frekans denir. Hertz birimi ile ölçülür. Hz birim simgesi ile yazılır. Bir saniyedeki titreşim adetine frekans denirken tek bir titreşim süresine periyod denir ve saniye cinsinden birimlendirilir. T birim simgesi ile yazılır. Örneğin, saniyede 10 defa titreşen bir nesnenin frekansı 10 Hz iken periyodu 0,1 sn ya da 0,1 T'dir. Düzenli bir frekans sinüs dalgası şekline bir eğrisel grafik çizer. Bu eğrinin düşeydeki en tepe noktası titreşimin şiddetini belirler ve buna dalga yüksekliği denir. Her iki tepe noktası arasındaki mesafe ise dalga boyu olarak adlandırılır.

Ahahaha... Tabii ki böyle bir şey anlatmayacağım :). Elektro manyetik dersinde değiliz :)... Az önce söylediklerim doğru bu arada...

Bir titreşimimizin olduğunu, bu titreşim ile duygu durum enerjimizi tüm kuantum alana yaydığımızı, bu yayılım için kalbimizi kullandığımızı ve zamanın tüm gelecek versiyonları ile birlikte aynı anda, eş zamanlı olarak kuantum alanda var olduğunu ve bu sayede gelecek versiyonlarından da hangisini hayatımızda gerçeklik haline getireceğimizi bizim enerji alanımızın belirlediğini yani bizim seçtiğimizi konuştuk bundan önceki günlerde.

Hep bir uyumlanmadan, çakışmadan ve benzeşmeden bahsediyoruz farkındaysan. Tabiri caizse altyapı çalışmalarını inceledik şimdiye kadar, enerji, salınım vesaire derken birçok şey öğrendik ama bunun nasıl çalıştığı konusunda pek somut bir şeyler konuşmadık. Müsadenle çok basit ve anlaşılır olduğunu düşündüğüm bir biçimde bunu anlatmaya çalışacağım.

Senin duygu durumunu ve yaydığın ve evrene saldığın titreşimini sarı renkli bir frekans gösterimi ile gösterelim. Biraz daha anlaşılır olacaksa bu sarı dalga gösterimi senin halet-i ruhiyen olsun.

Bir de bahsettiğimiz gibi sonsuz gelecek versiyonu şu anda mevcut durumda var olarak seni bekliyor. Bu gelecek versiyonlarının da bir titreşimi bir frekansı var ve bunların bizden ayrı bir platformda, ayrı seviye ya da katta olmadığından bahsetmiştik. Dolayısı ile gelecekten gelen bu enerji salınımları da, bu geleceklerin frekansları da sana doğru salınıyorlar. Bunlardan da üç tanesini gelecek olasılığı olarak numaralandıralım. Bakalım hangi gelecek senin başına gelecek?

Senin frekansın ile birinci gelecek olasılığının frekansını birbiri ile karşılaştırırsak, bu iki enerji kuantum alanda buluşursa ne olur? Bunun için çakışan ve dolayısı ile bizim tezahür, yabancı kaynaklarda sıkça duyduğun "manifestation" denen sonucu da yeşil renkle gösterelim. Gördüğün gibi yeşil renge dönüşen kısmın senin isteğin ile pek de bir alakası yok. Ama ortada yeşil renkli bir kısım da var dolayısı ile tezahür eden bir gerçeklik var ama senin istediğin değil.

Daha iyi anlamak için şöyle bahsedebiliriz: Senin isteğin, yani bu sarı renkli dalgalanma şekli şey olsun; kırmızı renkli bir araba olsun. Bu ilk gelecek olasılığında ise uyumlanma gerçekleşmediği için senin bu gelecek versiyonunda başına gelebilecek en iyi şey o kırmızı arabadan trafikte sıkça görmek olabilir :).

Gelelim ikinci gelecek versiyonuna... Bu ikinci gelecek versiyonu ile senin frekansını buluşturduğumuzda, yeşil alanların daha fazla olduğunu görebiliyoruz. Uyumlanma ve ortak bir rezonansı paylaşma daha fazla gerçekleşti. Bu da şu demek olabilir; bir arkadaşın aynı marka model bir araba ile senin karşına çıkabilir ve seni arabasına davet ederek o arabada yolculuk etmeyi deneyimlemiş olabilirsin ya da o arabanın satış veya tanıtım broşürü birdenbire karşına çıkıvermiştir. Hadi, yine iyisin, alacağız arabayı az kaldı :).

Üçüncü gelecek versiyonu ile senin duygu durumunu üst üste koymaya geldi sıra.  Gördüğün gibi, senin isteğin, gelecek versiyonu ve tezahür birebir örtüştü. Buna ne deniyor: TEVAFUK... Tevafuk birbiri üstüne binme, uyuşma, uyma, çakışma demek. Bu demek oluyor ki, gelecek artık bir gerçeklik olarak tezahür etti. Yani şu araba örneğinden devam edecek olursak; annen aradı ve dedi ki: "Oğlum, babanın sana akşam sürprizi var, iş çıkışında hemen eve gel." Bak sen... Evin önünde tam da senin istediğin araba... Ha, bu frekansa uyumlanacak bi' baba yok bende diyorsan, şöyle de olabilir, arkadaşın arar: "Ya hafız, bizim bir arkadaş ihtiyaçtan arabasını satışa çıkardı, tam da senin istediğin araba, çok uygun da fiyat söylüyor, bi' bak istersen." Ha, bende öyle arkadaş da yok dersen, cep telefonuna bak, mesaj gelmiş: "Sayın Bizim Market Müşterisi, yılsonu çekilişinde büyük ödül sizin fatura numaranıza isabet etmiştir." Ne ola ki o büyük ödül? :)... 

Anlatmak istediğim şu, neye uyumlanmışsan başına o gelecek. Fakat örneklendirmede biz gelecek versiyonları arasından bir seçim yaptık gibi oldu. Yani bütün gelecekleri gördük de başımıza ne geleceğini tespit ettik. Yani bize uyan bir geleceği seçenekler arasından seçtik. Böyle bir kabiliyetimiz yok henüz. Dolayısı ile bizim yapmamız gereken, olmasını istediğimiz, gerçekleşmesini arzu ettiğimiz geleceğe göre kendi frekansımızı ayarlamak ve uyumlamak. 

Bu arada hani böyle bir kabiliyetimiz yok dedim ya, öyle kabiliyeti olanlarda var biliyorsun. Şu sürekli işi rast giden, şansı yaver giden, bahtı açık dediklerimiz... Yarın da bunu konuşalım istersen.

......................

Kampanya biletini çöpe mi attın? Ya, sen otobüse bin be! Şu "kırmızı" otobüse bin sen. he, kırmızı olan :)...

.....................

Blogger tarafından desteklenmektedir.