Al Gülüm Ver Gülüm :) / Çekim Yasası Hakkında Her Şey 09
Öncelikle nefes var. İçeriye doğru alıyor ve sonra dışarıya doğru veriyoruz. Nefes olmaz ise olmazların birincisi. Sonra kalbimiz var. Güp güp :)... Bir şişip bir iniyor. Kirli kanı alıyor, temiz kanı veriyor. So
nra yemek var, su var. Onları da bedenimize alıyor, artıkları dışarı veriyoruz ve gerekli olan enerjinin ham maddesi olarak gıdaları kullanıyoruz. Lafı nereye getirmek istediğimi anlamış olabilirsin: "Sürekli bi' al gülüm ver gülüm." :)...
Ve konuşmanın başında bahsettiğim gibi bu alma - verme dengesi olmazsa olmaz. Bu yapılmadığında hayat duruyor. Cümlelerin içindeki sır da burada zaten: denge sürekli bir hareketlilik sayesinde gerçekleşiyor.
Biz günlük hayatta denge kavramını iki unsurun belirli bir uzlaşmada sabit kalması şeklinde kullandığımız için biraz garip geliyor ilk duyulduğunda. Yani terazinin iki kefesi dengede ise kefelerde düşey bir hareket olmaması demek bu. Veya herhangi bir problemde eşitlik sağlandı ise, eşitliğin iki tarafı eş hale geldi ise o durduğumuz, problemi bitirdiğimiz noktadır.
Ama söz konusu yaşam olunca, enerji olunca denge, sürekli devam eden bir hareketlilik demek. Nefes almaya ve ardından vermeye devam etmediğinde ölürsün. Aynı şeklde kalbin kirli kanı alıp temiz kanı vermeye devam etmez ise, bedenimize gıdaları alıp dışkımızı vermeye devam etmez isek ölürüz. Bu hücresel boyuttan atomların elektron alıp vermelerine kadar, bitkilerin karbondioksit alıp oksijen vermelerine kadar her şey için geçerli. Ve evet bu seviyelerden bir tanesinde alınan şey verilmekten vazgeçildiği anda yaşam biter.
Ve tüm yaşam enerjisi, tüm bereket bu dengeden sağlanır. Bereket dedim çünkü bu her ne kadar bir denge de olsa aynı kalmayı değil ilerlemeyi ve büyümeyi destekler. Yani bitkiler karbondioksit alıp oksijen vererek bir dengededirler ama dengede olmaları aynı kalmalarını değil sürekli büyüyüp uzamalarını sağlar. Gelişim, büyüme, ilerleme, bolluk ve bereket tamamen bu akışın içerisinde gizli haldedir.
O zaman işte güzel haber: Demek ki alma - verme dediğimiz şey aslında alma - almadır. Çünkü verdikçe bize daha büyük dönüşler sağlar ve bize alacak daha çok şey sunar hayat. Onları alırız ve tekrar verdiğimizde bize daha büyük dönüşler sağlar ve bize alacak daha çok şey sunar... ve bu böyle gider... Aksi takdirde büyüme ve gelişme dediğimiz şeyin gerçekleşmesi mümkün olmazdı.
Demek istediğim şey şu: Sen 2 sin diyelim. Sana hayat 1 verdi ve sen 2+1=3 oldun. Sonra sen bu 1'i verdin. Tekrar 2 oldun. Böyle bir döngüde hayat sana tekrar 1 verirse, bu böyle devam eder ve sen 2 ile 3 arasında bir şey olursun. Ve bu durağanlıktır. Yaşam durdu demektir. Ama ne kadar güzel ki; sen 1'i geri verdiğinde hayat sana bu defa 2 verir. Ve sen 2+2=4 olursun. Farkındaysan bir gelişme kaydettin.
Bu noktadan sonrası yine seçimlerinin neticesi olacak. Eğer 1 vermeye devam edersen 4-1=3 olacaksın. Hayat sana 2 verecek ve 3+2=5 olacaksın. Ama 4 olduktan sonra 2 verme cesaretini gösterirsen 4-2=2 olacaksın ama hayat sana sabrının ve cesaretinin yankısı olarak 4 verecek ve sen 2+4=6 olacaksın. İşte aslında tam da bu sebepten alma - verme dediğimiz şey alma - alma'dır. Verdiğinden daha fazlasını hep geri verir sana.
Vermek almanın şartıdır. Bereket ancak vererek sağlanır. Bereketin azdan çok çıkması olduğunu konuşmuştuk daha önce. Buna en güzel örneklerden biri elektrik enerjisini elde ettiğimiz santraller. Enerjiyi elde etmek için tuttuğunuz suyu vermeniz gerekir. Su tutulduğunda akış durur, hayat durur. Ama ne zaman ki suyu tekrar verirsiniz, enerji o zaman elde edilir. Azdan çok çıkması ancak verdiğinde sağlanır. Gelen su ile akan su arasında bir fark yoktur. Tribüne giren su miktarı ile çıkan su miktarı aynıdır ama su da herhangi bir azalma ya da artma olmamasına rağmen bir de fazladan ortaya çıkan bir enerji elde ederiz.
Ve tüm hayat bu alma ve verme ile geçer. Çünkü her şeyde olduğu gibi yine ve şüphesiz en cömert olan Allah'tır. Sen her nefes verdiğinde sana alacak yeni binlerce nefes vardır. Çünkü her şeyde olduğu gibi yine ve şüphesiz en cömert olan Allah'tır. Sen yardım ettiğinde sana çok daha büyük yardımlar gelecektir mutlaka. Çünkü her şeyde olduğu gibi yine ve şüphesiz en cömert olan Allah'tır. Sen bildiğini anlattığında bilmediklerinin binlercesi öğretilir sana. Çünkü her şeyde olduğu gibi yine ve şüphesiz en cömert olan Allah'tır. Sen böyle böyle bir ömür geçirir ve yaşamının sonunda artık ölür ve ömrünü verirsin ve sana sonsuz bir ömür verir Allah.
Çünkü her şeyde olduğu gibi yine ve şüphesiz en cömert olan Allah'tır.