Header Ads

Yerlere ve Göklere Sığmadım / Çekim Yasası Hakkında Her Şey 13


İster inan ister inanma, ister beğen ister beğenme, şu an olduğun halin tümüyle bundan önceki yaptığın seçimlerin bir sonucu. Sürekli seçimler yapmak durumundayız. Her eylemimizin, her reaksiyonumuzun hemen öncesinde bir seçim halindeyiz. Ve dün de konuştuğumuz gibi, bu seçimlerin bir çoğunu da farkında olmadan yapıyoruz.

Her seçimimiz kendi enerji yayılımını ve türünü oluşturarak kendine dönüyor. Bu "kendine dönme" meselesini iyi anlamanı istiyorum, zira karma dediğimiz tam da bu. Örneğin birini hor görmeyi seçtiğinde aslında seçtiğin şey, bir şekilde hor görülmek. Ya da birini takdir etmeyi seçtiğinde aslında seçtiğin şey, bir şekilde takdir görmen demek.

Bu aslında bu kadar basitken bizim doğru ya da bilinçli seçimler yapamamamızın sebebi ise şartlanmalarımız. Herhangi bir konuda daha önce yaşadığımız benzer durumlar karşısındaki davranışlarımızın benzeri ya da ortalaması olarak tepki vererek seçimler yapıyoruz ve bunun pek farkında değiliz. Bu farkında olmama hali ise şartlar ve koşullar oluştuğunda seçimlerimizi bilinçli yapabileceğimizi unutmuş olmamız. Özellikle modern hayatın gereksiz hızlılığı içinde, en çok günümüz insanının karşılaştığı bir sorun bu.

Peki bilinçli seçim nasıl yapılır?: Biraz dışarıdan bakarak. Herhangi bir seçim anında biraz yavaşlayıp, kendine dışarıdan bakma alışkanlığı elde edebilirsen seçimlerini farkında olmadan yapmak yerine bilinçli seçimler ile yer değiştirebilirsin.

Dün bahsetmiştik hatırlıyorsan, "hayata mutluluk ekmek" diye. İşte seçim yapmadan önce kendine dışarıdan bakarak sorman gereken soru tam olarak bu: "Bu yaptığım seçim mutluluk getirecek mi?" Evet, getirecek diyebiliyorsan o seçimini gönül rahatlığı ile hayatının bir realitesine dönüştürebilirsin. Ama evet cevabını veremiyorsan, bunu yapma lütfen.

Sonsuz olasılıklar içinde sınırsız seçimlerden sana, çevrendekilere veya tüm canlılığa mutluluk getirecek bir seçim yaptığında beraberindeki eylem de kendiliğinden oluşur. Bu eylemde devamında hemen mutluluğu eker hayatına. Nasıl bugünün daha önceden ektiklerinin bir sonucu olarak oluştuysa, bugün ektiğin mutlulukta yarınını aynı şekilde çok güzel bir şekilde inşa etmeye başladı demektir.

Ama doğru seçimi yaptığını nereden bileceksin? Bu çok kritik bir soru ve seçimlerini kontrol ederek bilinçli seçimler yapma konusunda çabalamaya başladığında seni en çok zorlayacak şeylerden biri. Ama çözümü çok kolay merak etme. Sağ elini kalbinin üzerine sol elini karnının üzerine koy. Çakralar hakkında konuşurken, duygu-durum etkilerinin enerji merkezlerimizde fiziksel olarak karşılığı olduğunu konuşmuştuk. İşte yapacağın seçim, kalbine huzur veriyor ise o seçimi yapabilirsin, ama taş olup karnına oturuyorsa o seçimden vazgeçmelisin.

Sakın mantıklı kararlar verme yanılgısına düşme. Sana böyle davranman gerektiği söylendi çok defalarca biliyorum. Aklını dinle, mantığınla karar ver gibi beylik cümleleri çok duydun daha önce. Ama unutma, geleceğinin karmasını bugün yaptığın seçimler ile belirliyorsun. Akla mantığa uygun bir seçim yapmak, çıkarların ya da menfaatin için şu anda sana huzur vermeyen, hayatına mutluluk ekmeyen bir seçim yapmak belki, o da belki, kısa veya yakın vadede bir çözümmüş gibi gelebilir. İlk zamanlarda sana faydalı gibi görünebilir. Ama uzun vadede ve bir gün mutlaka sana mutsuzluk ve huzursuzluk olarak dönecektir. 

Kalbini dinlemenin akılcılıktan uzak olduğunu, seçimlerini yaparken yumuşak davrandığını, kalbinin doğruyu bulmaya yetmeyeceğini söyleyenler olabilir. Onlara kulak asma. Doğrunun ne olduğunu kalbin biliyor ve kalbin çok ama çok geniş. 

Hani, Hz. Musa Rabb'ini görmek istemişti de ona dayanamayacağı söylenmişti. Israr edince Canım Allah'ım Sina Dağı'na tecelli etmişti, görünmek değil sadece tecelli etmişti de, Sİna Dağı yerin dibine geçmişti dayanamayıp. 

İşte sana müjde bir Hadis-i Kutsi ile geliyor: "Benim tecellimi ne sahip olduklarım, ne gök ne de yer taşıyabildi; sadece hizmetçimin kalbi bunu yapabildi." Hizmetçim lafzına ayrıca dikkat etmeni rica ediyorum.

Kalbinde Canım Allah'ım var. Allah'ın evi inançlı kulunun kalbidir çünkü. 

Yine bir Hadis-i Kutsi ile şereflendiriyor seni Rabb'im: "Ben yerlere ve göklere sığmadım, ancak mü’min kulumun kalbine sığdım."

Kim ne derse desin, sen kalbine güven, orada Allah var. Allah var; gam yok, keder yok, kötü yok, çirkin yok, huzursuzluk, mutsuzluk yok. 

---

Seçimlerini nasıl yapacağını öğrendiğine göre artık bundan sonrası için pek güzel bir karma oluşturmaya başlayabilirsin. Ama hala ufak bir sorunumuz var. Geçmişten gelen karmik yükler ve kirler... Bunlar ne olacak? 

O da yarın :)...

Blogger tarafından desteklenmektedir.