Header Ads

Düşük Frekans Seviyeleri ve Duygu Durumlar / Frekanslar Hakkında Her Şey 31


30 gündür, oluşturduğumuz titreşim, frekans seviyelerimiz ve bunu nasıl yükselteceğimiz üzerine konuşuyoruz. Frekansımız düşmesin, frekansımızı yükseltelim, onu yeme düşer, bunu yapma düşer. :)... İşte merak ettiğin soruların cevabına geldi sıra, frekans düşük olsa nedir, yüksek olsa nedir? Frekans seviyeleri ve bilinç haritası değerlerini anlatma zamanı.

En düşük olandan başlayalım, 

Enerji Seviyesi 20: Utanç.

En tehlikeli seviyedeyiz. Utanç seviyesi intihar eğilimi ve teşebbüslerinin yaşandığı seviyedir. Rezil olma duygusu içinde yüzenler, çocukluğunda cinsel istismara uğramış ve bunu atlatabilecek bir destek ve yaşam standardına kavuşamamış kişiler, yaşamlarının bir döneminde çevresinin gözünde küçük düşmüş ve gözden çıkarılmış bireyler bu seviyede yer alırlar. İntihar teşebbüsü yapmasalar bile başkasının başına geldiğinde önlenebilecek kazalarda ölümler de bu seviyedeki bireylerde gerçekleşir.

Toplum arasında utangaç ve çekingen tavırları ile dolaşsalar da bu seviyeden uzun süre çıkamayan insanlarda tüm dünyaya karşı büyüyen bir öfke ve şiddet eğilimi ortaya çıkar. Hayvanlara işkence edenler, ahlak bazlı cani infazlara kalkışanlar ve seri katiller bu düzeyin doğurduğu bireylerdir.

Utanç, sakral çakranı tıkayan duygu durumdur. Sakral çakra üretkenlik ve haz alma bölgesidir ki bu çakradaki tıkanıklık hayattan tat alamama, cinsellik ile ilgili sorunlar ve yaratıcılık, üretkenlik ve çözüm bulamama gibi sonuçları ile hayatı zindan edebilen sonuçlara gebedir. Sakral çakrayı dengelemek adına yapılacak bir meditasyon bu gibi duygu durum bozuklukların şifalanmasında çok faydalı olacaktır.

Enerji Seviyesi 30: Suçluluk.

Suçluluk duygusu seviyesinde bulunan bireylerde dışavurum vicdan azabı, kendini suçlama, çevreyi suçlama, mazoşizm ve kurban psikolojisi ile yaşama şeklindedir. Sürekli şikayet etme, kendisinin başına gelenlerden ve genel toplumsal sonuçlardan sürekli başkalarını sorumlu tutma eğilimi bu seviye ile çok ilişkilidir. 

Günah tacirliği yapma, insanları kafirlikle ve ahlaksızlıkla suçlama, hayvan cinayetlerine kılıf uydurarak kendini haklı çıkarma çabası, intihar eğilimli olma bu seviyede uzun süre kalan insanlarda görülen başlıca niteliklerdir.

Suçluluk, solar pleksus çakranı tıkayan bir duygu durumdur. Solar Pleksus sindirim sistemi ve mideyi fiziksel olarak etkileyen ve mutluluk enerjisinin kaynağı olan bölgedir. Bu çakradaki tıkanıklık mutsuz, keyifsiz ve yaşama arzusu kalmamış bireyler oluşturur. Solar çakrayı dengelemek adına yapılacak bir meditasyon bu gibi duygu durum bozukluklarının şifalanmasında çok faydalı olacaktır.

Enerji Seviyesi 50: Tepkisizlik.

Çaresizlik, yoksulluk, üzüntü batağı ve gelecek kaygısının insanı yiyip bitirdiği bir seviyedir. Bu seviyedeki insanlar kendi kaynaklarını oluşturmadıkları gibi var olan kaynakları kullanma konusunda da çok beceriksizdirler. 

Dışarıdan bir yardım almadan yaşayamaz haldedirler. Kendi başlarına bulundukları çıkmazdan kurtulacak güçleri kalmamıştır. Evsizler, sokaklarda yaşayan kimsesizler, yaşlılığında yalnızlaşmış ve bir hastalık sebebiyle ölümü kesinleşmiş hastalarda görülen enerji seviyesidir. Bu enerji seviyesindeki insanlar düşük frekansları sebebiyle çevrelerini de çok kötü etkilerler ve genelde kendileri ilgilenmesi beklenen kişilere, bu düşük enerji salınımları sebebiyle "ağır" gelirler. 

Madde bağımlılığı bu seviyedeki bireylerde yaygındır. İleri ve uzun süredir yaşanan seviyelerde ağızlarına verilen lokmayı bile yutmaya isteksiz bireyler gözlemlenebilir ve çevrelerinden yeterli desteği görmezlerse pasif intihar sonucu yaşamdan kopabilirler.

Enerji Seviyesi 75: Keder.

Genelde büyük kayıplar sonrasında varılan üzüntü ve ümitsizlik seviyesidir. Bireyler sevdikleri birinin kaybından sonra uzun süre bu seviyede kaldıklarında sevgi duygusu ve inancını kaybetme eğilimine girerler. Başka bir versiyon olarak bireyler büyük maddi kayıplar yaşadıklarında uzun süre bu seviyede kalırlar ise çevre, arkadaşlar, aile ve sağlıklarını kaybetmeye doğru ilerleyen bir seyri takip ederler. 

Devamında kronik pişmanlık ve depresyon kendini gösterir. Artık birey için her şey bir üzüntü sebebidir ve her yerde hüznü görür. Öz çocuklarından eşine, arkadaşlarından hiç tanımadığı insanlara kadar hemen her şey bir üzüntü hatırlatıcısıdır. 

Bu kadar kötü bir durum olmasına rağmen bir önceki seviye olan tepkisizlik seviyesine nazaran içinde biraz enerji barındırır. O enerjinin salınımı frekansın çözülmesine ve yükselişe kapı açabilir. Örneğin üzüntü sebebiyle yeme içmeden kesilen insanlar ağlamayı başarabildiklerinde tekrar yiyip içebilmeye başlarlar ve bu seviyeden kurtulabilmenin yolu açılır.

Keder kalp çakranı tıkayan bir duygu durumdur. Uzun süreli keder ve yas dönemlerinde kalp rahatsızlıkları, ritim bozuklukları ve dolaşım sisteminden kaynaklı sağlık sorunları kendini gösterebilir. Kalp çakrasının tıkanması tüm hayatın olanaklarında blokajların oluşmasına, sebepsiz ve beklenmedik engeller ile yaşamın zorlaşmasına ve çekilmez bir çıkmazlar içinde kalmaya sebebiyet verebilir. Kalp çakranı dengeleyecek bir meditasyon yapılması şifalandırma ve keder seviyesinden kurtulmada çok faydalı olacaktır.

Enerji Seviyesi 100: Korku.

Arzu edilen bir seviye olmadığı aşikardır fakat korku seviyesinde artık yüksek enerjiler ile karşılaşmaya başlanır. Tehlikelerden ya da istenmeyen durumlardan korkmak olumsuz bir tavır olsa da eylem için tetikleyici bir unsurdur.

Ölüm korkusu, hayatta kalabilme korkusu, reddedilme, dışlanma ve düşman korkusu gibi bir çok korku türünün mevcut olduğunu bilen medya, haber sektörü ve politika bu enerjiden beslenerek ve bu enerjiyi manipule ederek kendi pazarını oluşturur.

Bu seviyede uzun süre kalmak paranoya oluşumlarına sebebiyet verir ve korkunun türevleri hayal gücü ile orantılı olarak sınırsızdır. Bir üst enerji seviyesine geçmek daha fazla enerji gerektirirken, korku bireylerin tüm enerjisini elinde tuttuğundan, bu seviyeden kurtulamayanlar dışarıdan bir destek ya da motivasyon unsuru olmadan bu seviyeyi aşamazlar.

Manipülatif  medya, habercilik sektörü ve politika bu zaaflardan yararlanarak varlıklarını güçlendirirler çünkü toplumun büyük çoğunluğu bu seviyedeki insanlardan oluştuğunda, toplumlar bu enerjiyi bulabilmek ve motivasyon adına kendilerine bir lider arayışına girerler. Tüm dünyada lider değişimi ve seçimler öncesinde korku unsuru oluşturabilecek olayların peyda olması bu sebepledir.

Korku kök  çakranı tıkayan bir duygu durumdur. Korku içindeki insan maddi unsurlara aşırı bağımlılığı, maneviyattan uzaklaşma ve acımasız tavırlarla karşılık verme eğiliminde olduğunda stres ve kaygı girdabında bir hayata mahkum olabilir. Kök çakranı dengeleyecek bir meditasyon bu seviyeyi aşabilecek enerjiyi ortaya çıkarmana yardımcı olacak şifalandırmayı sağlayabilir.

Enerji Seviyesi 125: Arzu.

Enerjinin yükseldiği ve kendini çok daha aşikar biçimde gösterdiği seviyedir. Toplumlar için itici güç durumundadır ama hala istenen bir seviye değildir. Çünkü manipülasyona çok açıktır ve ruhsal gelişimin önündeki son engeldir. 

Futbol, eğlence sektörü ve reklamcılık ekonomilerini arzu enerjisinden üretirler. Kazanma saplantısı, ödül hazzı, para ve itibar sahibi olma isteği bu enerjinin sonuçlarıdır. Reklamcılık sektörü ve televizyon tüm stratejisini bu enerjiyi harekete geçirmek üstüne kurar ve toplumun genelinde de başarıya ulaşır.

Yoğun ve uzun olarak bu seviyede kalan bireyler saplantılı bir biçimde bu seviyeye çakılıp kalabilirler. Bu seviyede çakılı kalmış birey, milyarder olsa dahi hayatı yaşamak yerine daha fazla kazanma arzusu ile koca bir hayatı ziyan edebilir. Paranoyak hedefler belirleme, zafere ulaşma saplantısı ve sürekli kazanan olma bir bağımlılık oluşturur ve enerjisi yüksek olsa dahi olumsuz bir seviyedir. Fakat enerjisi yüksek olduğundan bir üst seviyeye geçiş çok olasıdır.

Enerji Seviyesi 150: Hiddet.

Bu seviye arzu enerjisinin taştığı ve kontrol edilemediği noktadır. Kazanmak ve istediğini elde etmek adına bireyler şiddet, acımasızlık, zorbalık ve hatta cinayet eğilimlerine dahi yönlenebilirler. 

Kişiler ve toplumlar istedikleri konusundaki çabalarının sonuçsuz kalması neticesinde uğradıkları hayal kırıklıklarının ardından bu seviyeye taşınırlar. Kitlesel kaos sebebi olduğu gibi kanlı reformlarında başlangıç noktası toplumun bu seviyeye uyumlanmasının sonucudur.

Bu seviyede uzun süre kalan birey hayal kırıklarının etkisi ile aşırı öfkeli, şiddet yanlısı bir halden kendisi ve toplumun tüm birimleri için en yıkıcı ve yıpratıcı duygu durum olan nefret hissine evrilebilir ki koca bir neslin heba olması ile sonuçlanabilir.

....

Evet, frekans seviyelerinden kötü olanları geride bıraktık. Şimdi beni daha iyi anladığını ümit ediyorum. Buraya kadar saydığımız düşük frekans ve olumsuz duygu durum seviyelerine her birimiz maruz kalabiliriz. Hayatta ölüm de var, iflas da var, hayal kırıklıkları da var. 

Sana uzun süredir, onu yeme bunu içme, şunu yapma şöyle söyleme dememin sebebi tam da bu. Bu seviyelere yakın düzeylere düşmene ya da o yakınlıkta dolaşmana sebebiyet verecek gıda ve davranışlardan uzak durmalısın ki bu tehlikeli seviyelere indiğinde kolaylıkla geri çıkabilesin. 

Meditasyonun da sadece bir "ommmm" sesinden ibaret olmadığını ve fiziksel olarak şifalanmamız ile ruhsal dengemize nasıl katkı sağladığını da anlamış olduğunu ümit ediyorum.

Yarın artık frekansımızın yüksek olduğunda nasıl güzel hallerde olacağımızı konuşma zamanı.  

Blogger tarafından desteklenmektedir.