Kendi Kendine Gülene Deli Derler / Frekanslar Hakkında Her Şey 25
Ruhumuzun elleri duygu ve düşüncelerimiz. Diğer ruhlar ve ilahi sistem üzerinde en büyük izleri duygu ve düşüncelerimiz ile bırakıyoruz. Bu duygu ve düşünceler bazen sözlerimiz ile, bazen tavır ve davranışlarımız ve bazen de içimizde yaşadıklarımız, hayallerimiz, tasavvurlarımız ile dokunuyor enerji alemimize.
Bundan önceki günlerde sürekli yapmaman gerekenlerden başladık konuşmaya. Bu defa önceliği yapman gerekenlere vermek istiyorum. Ne yazık ki bu konuda da yine yapmaman gerekenlere daha çok vakit ayıracağım çünkü ruhunu zehirleyen, karmanı kirleten ve frekansını düşüren hatta yerle bir eden ama hayatın içinde çok normalleştirdiğimiz o kadar kötü üç unsur var ki onları halletmeden bir arpa boyu yol almamız mümkün değil ya da çok düşük ihtimal diyelim.
Ama bugün senin frekansını neler yükseltir onları konuşalım istiyorum.
Birinci sırada olumlu düşüncelerimiz var. Olumlu düşünceler 10 hatta 12 Hz'e kadar frekansını yükseltebilir. Ama burada sadece olumlu düşünmekten bahsetmiyorum, olumlu düşüncelerin tümünden bahsediyorum. Yani başına gelenler hakkında olumlu düşünme gayreti içinde bulunmak tabii ki güzel bir şey ama bunu tam olarak beceremesen de durduk yere, evet kesinlikle ifade etmek istediğimi bu, durduk yere olumlu şeyler düşünmeyi lütfen kendine alışkanlık haline getir. Bir bebek düşün, sevdiğin bir hayvanı düşün, bir dostunu ya da sevdiğin bir akrabanı düşün. Bunu sebepsiz yere yapmak ilk başlarda komik ya da garip gelebilir ki bu da çok doğal ve güzeldir. Böylece daha fazla mutlu olabilirsin :)... Durduk yere yapamıyorsan, ilk başlarda olabilir, alışkanlık haline getirene kadar zorlanabilirsin veya seyrek olabilir, o zaman fırsatları değerlendirmeye bak. Küçük bir yavru kedi gördüğünde onu birazcık sevmeden geçme mesela, kısa bir vakit de olsa buna vakit ayır ve onun sevgisinden kendine düşen payı al. Kuş seslerini duyduğunda dikkatini onlara vererek dinlemeye çalış, gündelik gürültünün bir parçası olmasın, senin hususi olarak dinlediğin bir ses olsun. Bu zaman içinde bir alışkanlık haline gelir hiç merak etme ve seni çok daha güzel bir seviyeye taşır.
İkinci sırada meditasyon, dua ve ibadetler var. Evet, manevi uygulamalar 15 Hz'e kadar frekansını yükseltebilir. Namaz kılıyorsan ve bunu meditatif bir şuur ile yapabilir ise çok şanslısın, çünkü günde 5 defa böyle bir huşu içinde bulunmak seni çok ama çok iyi hissettirecektir. Namaz kılmıyorsan ya da herhangi bir dini inancın yok ise dua etmek herkese serbest. Bunu değerlendir ve tüm canlılığa iyi dileklerini saç savur istediğin kadar. Bu konuda elini korkak alıştırma, istediğin kadar bonkör davranabilirsin, müsrif olma şansın yok çünkü iyilik ve ışık sonsuz çok şükür. Bunu da yapamam dersen, niyeyse artık :), meditasyon konusuna biraz eğil bence. Bunların hiçbiri için hiç kimseye ihtiyacın yok can arkadaşım. Hepsi sonsuz, sınırsız ve bedava. Bu konular için de çok daha etkili bir şey arıyorsan zikirleri tavsiye ederim, eğer müslüman isen. Hani turbo mu dersin, 6ncı vites mi dersin, NOS mu dersin... öyle bir şey :)...
Ama bir şey söylemek istiyorum sana: dua etmek dediğinde aklına kendi isteklerini dile getirmek, meditasyon deyince arzularını hayal etmek ve gerçekleşmesi dilemek, namaz deyince cennete gitmek vesaire istiyorsan yine pek bir değişiklik bulamayabilirsin. Haydi hiçbir şey değişmez demeyeyim ama umduğumdan çok daha yavaş ve az olumlu sonuçlarla karşılaşabilirsin. Hep bana hep bana demeyi ne zaman bırakacağız. Bütünün hayrına deyip duruyorum farkındaysan, bi' bütün sen misin Allah aşkına? Allah rızası için diyoruz bir de, değil mi? Farkı yok, bütün olan Allah zaten, var mı O'ndan başka bir şey. E, hayır dediğin şey de razı olunan şey değil mi? Aksi takdirde herkes kendi düşündüğünü hayır zannederdi. E, o zaman bütünün hayrına demek ile Allah rızası için demek aynı şey zaten.
E, ama sen ellerini açıp da o spor arabayı Allah rızası için mi istiyorsun, yoksa kendine mi? Ya da oturdun meditasyonuna, o beğendiğin ve sevdiğin kişinin gelmesini bütünün hayrına mı istiyorsun, yoksa kendin için mi? Veya şu girmek istediğin bölüm var ya, gece gündüz soru çözüyorsun hani, o bölümü tün insanlığa ve canlılığa iyilik ve hizmet olsun diye mi istiyorsun, yoksa o işte acayip para var diye mi? N'apcaz ya böyle?... Benim sana anlatmak istediğim şu: Ailen ile mutlu ve güzel yolculuklar yapacağım bir araba iste, o araba ile çevrendekilerin ulaşımına hizmet edebil, yağmurlu bir günde komşu çocuklarını okula götür, acil bir durumda komşunu otogara ya da hastaneye yetiştir, arkadaşının yeni doğmuş çocuğunu uyku tutmadığında ağlaması dursun diye gezdir mesela, olmaz mı? Ya da illa ki o sevdiğin kişi gelsin diye inat etme, biliyorsun ondan çok daha iyi ve güzel insanlar olabilir dünya üzerinde, sen iste ki beraber güzel bir yuva kurabileceğin, çok güzel çocuklar yetiştirebileceğin, kahkahanın, neşenin, mutluluğun, iyiliğin hiç eksik olmadığı, kendi içinde ve çevresinde mutluluğu yayan ve çoğaltan bir aile kurmak olsun idealin mesela, olmaz mı? Veya o istediğin bölümü okuduğunda ve gerekli eğitimi aldığında, o meslek ile kimlere ne kadar yardım ve hizmet edebileceğini, ihtiyacı olanlara ucuz, imkanı olmayanlara ücretsiz hizmet verebildiğin, birçok hanede, ne kadar güzel bir insan, ne kadar anlayışlı bir meslek erbabı olarak anılacağın bir kariyer planı yap kendine, olmaz mı? Olur, böyle olursa kesin olur, garanti olur, kolay olur, güzel olur, iyi olur, ışık olur. Ama aksi takdirde çok çalışırsan olur, çok yorulursan olur, çok fazla fedakarlık edersen olur, çok şeyden feragat edersen olur, zor olur ama garanti diyemem... Hadi n'olursun, ben gerçekten boş yapmıyorum, hakikaten çok güzel bir şeylerden bahsediyorum. Böyle yapalım bundan sonra. Lütfen...
Son olarak da gülümse... Evet, bu kadar basit. Gülümseyebildiğin her şeye, canlı - cansız, uzak - yakın, haberli - habersiz, her şeye gülümse. Ama bunlara da ihtiyacın yok, kendi kendine de gülümse. Sebepsiz yere de gülümse, olur olmadık şeylere de gülümse, olana ayrı gülümse olmayana ayrı gülümse. Kendini çok ama çok iyi hissedeceksin.
Ha, kendine kendine gülene deli derler mi diyorsun? E, neye uğraşıyoruz biz burada kaç gündür :)... Hep beraber inşaAllah :)...