Meditasyon Yapmak Neden İşe Yaramıyor / Joe Dispenza Türkçe 26
Bahar temizliği terimini duyduğunda, eski şifonyer çekmecelerini gözden geçirme, mevsimlik kıyafetleri bırakma veya dolapları temizleme görüntüleri ortaya çıkabilir. Ya da belki garajda organize oluyor, mobilyaların arkasındaki ulaşılması zor alanları temizliyor, halıların altını süpürüyor, bahçeyi yazın tadını çıkarmak için hazırlıyor ya da kışın arkasından avludaki kalıntıları temizliyor olabilirsin. Evlerimizin ve bahçelerimizin fark edilmeyen, unutulan, tanıdık ama gözden kaçan veya rutin yerlerine ve alanlarına ışık, temizlik ve yenilik getirdiğimizi söylemek sanırım çok doğru olur.
Şimdi bir an için, gerçekliğin dış dünyasının iç dünyamızın bir aynası olduğunu varsayalım - bu, her şeyden önce, efsanevi Helenistik figür Hermes Trismegistus'un, "Yukarıdaki gibi aşağıda, içerideki gibi dışarıda…” söylemiyle ilişkilidir. Bu nedenle, eğer bahar temizliğimizde, hayatımızdaki bu unutulmuş veya yoğun bir şekilde işlenmiş dış mekanlara ve boşluklara hitap ediyorsak, birbiriyle ilişkili iç mekan ve boşlukları da incelememeli miyiz? Özünde, öğrettiğim temel değişim modeli budur.
Tüm bunların ortaya çıkardığı şey, eğer yeni bir benlik inşa etmekten bahsediyorsak, eski benliği temizlemeden yeni ben olamayacağımızdır. Başka bir deyişle, eski benliğin olma alışkanlığını bozmadan yeni bir benliği yeniden keşfedemezsin.
Eski benliği tamamen geride bırakmak, bunu yapma arzusuna sözlü bir şekilde hizmet etmekten ya da sadece "ona bir şans vermekten" daha fazlasını gerektirir. Yeni biri olmak, tefekkür, kendini düşünme, eylem ve gerçek özlü bilinçli çalışmayı gerektirir. Bunun anlamı, hayatını yöneten bilinçaltı veya bilinçsiz programların var olduğu işletim sistemine girmen gerektiğidir - seni bu üç boyutlu realitenin illüzyonunda yaşamaya devam ettiren programlardan bahsediyorum. Zamanla somut olarak yavaşça oturması gibi, bu programlar (yani bütünlüğü eski benliğini oluşturan programlar) katılaşır, böylece dünyada var olma, düşünme, hareket etme ve tepki verme şeklini meydana getirir.
Bu programları hayatından çıkarmak için, bilinçsiz düşüncelerin, davranışların ve duyguların hakkında o kadar bilinçli ve aşina olmalısın ki, fark edilmeden bilinçli farkındalığını asla geçemesinler. Onları eski senden ayırmanın bu süreci yoğun bir iştir.
Başarılı bir şekilde yapıldığında, biyolojik olarak belirli kendi kendini sınırlayan düşünceleri ateşlemeyi ve birleştirmeyi bırakırsın - bu da belirli kendi kendini sınırlayan seçimlere yol açar, bu da kendi kendini sınırlayan davranışlara yol açar, bu da belirli kendi kendini sınırlayan belirli deneyimler meydana getirir yani duygular. Eski benliğin biyolojik ölümünün yeni benliğin inşası için temelde bu kadar önemli olmasının nedeni budur - çünkü beyin ve vücut ya tanıdık geçmişte ya da öngörülebilir gelecekte yaşar.
Değişimi gerçekleştirmenin önündeki en büyük engellerden biri, bir kişinin gün boyunca çok kez bilinçsizce geçmişini hatırlamasıdır. Açıktır ki, bu geçmiş düşüncesi geçmişe dair bir his oluşturur ve seni geçmişte tutan düşünceler ve duygulardır. Geriye kalan soru şudur: Gün boyunca ürettiğin geçmişinin alışılmış düşüncelerinden daha büyük olan bir geleceği kaç kez hatırlaman gerekecek? Sabah ve akşam meditasyonlarında sadece 20-30 dakika geleceğini hatırlıyorsan, ancak günün çoğunu geçmişini hatırlayarak geçiriyorsan, öngörülebilir geleceğe ve eski benliğine geri döndün demektir... ve sen değişemediğin için hayatında da hiçbir şey değişmez.
Bu çalışmaların amacı, seni hayatında ilerlemekten veya her zaman hayal ettiğin SEN olmaktan alıkoyan bu kalıpları ve alışkanlıkları tam anlamıyla bozmak ve değiştirmektir. Yeni biri olmak istiyorsan, kim olduğunu gerçekten unutmak - yenisini ateşleyip bağlamadan önce eskiyi ateşleyip tellerini çözmek; Geleceği yeniden programlamadan önce geçmişi yeniden programlamak için.
Her zaman, yeni bir tane oluşturmak için bir anlamda aklını kaybetmen gerektiğini söylüyorum. Bu, bedenini yeni bir zihne ve yeni duygulara uygun hale getirmeden önce bedenindeki duyguları ve hisleri hatırlamanı gerektirir - bu da senin bilinen tanıdık geçmişten ve öngörülebilir gelecekten çıkıp şimdiki ana adım atmanı gerektirir. Neden? Çünkü yalnızca şimdiki anda olduğunda bilinmeyenin içindesindir ve yalnızca bilinmeyen zamanda yeni bir şey meydana getirebilirsin. Bilinmeyende rahat olmak, anın üstesinden gelmektir.
Unutma: Bilinmeyen seni asla yarı yolda bırakmaz.