Header Ads

Bilinç Uzay Zaman İçinde Şekle Sahip Değildir / Deepak Chopra Türkçe 04


Soru: Sizce insan vücudu kendini her türlü hastalıktan ya da yaralanmalardan iyileştirebilir mi?

İnsan vücudu yapı itibariyle kendini dengeleyen durumdadır. Buna biyolojide "homeostaz" denir. Yani bu bizim doğal halimizdir. Şimdilik söylenene göre %5 oranında, tam tabiri ile: "genetik mutasyona bağlı hastalık" bulunuyor. Ve bunlar tamamı ile nüfuz ediyor. Şu an için onları nasıl durduracağımızı bilmiyoruz. %5... Bu yüzde beşin genetik mutasyonla arasında bire birlik bir ilişki vardır ve mutasyon bir hatadır. Bunu tam anlamıyla anlatabilmek için, gendeki bir dizgi hatası diyebiliriz. Bu yüzde beşin kendini dengelemesi ya da iyileştirmesi nasıl oluyor, şu an için anlayamıyoruz.

Genetik mutasyona iyi bir örnek olarak meme kanseri olan Angelina Jolie'yi verebiliriz. Ancak çoğu gen mutasyonu böyle olmaz. Buna kanser de dahildir. Bağışıklık hastalıkları da dejeneratif bozukluklar da. Hatta iltihaplanmaya yatkınlık da kalp hastalıkları da... Enfeksiyonlar da... Bunların çoğu hayatı deneyimleme tarzımızdan etkilenir. Sadece deneyimleme tarzından değil, bu yaşadıklarımızı nasıl yorumladığımızdan da etkilenir. 

Soru: Süper genlerde hem beynimizin hem genlerimizin kullanıcısıyız diyorsunuz. Açıklar mısınız?

Evet, yaşadığımız her deneyim, mesela şu an burada karşılıklı oturuyoruz, sohbet ediyoruz, dışarıdaki şu harika manzaraya, okyanusa bakıyoruz. Bu bir algı deneyimidir. Ama düşünceler, hisler, duygular ve arzularla cinsel bir deneyim de olabilir. Peki bu deneyim nerede yaşanıyor? Bunun en basit cevabı: bilincimizde yaşanıyor. Yani farkındalığımızda yaşanıyor. 

Peki bilinç nerede sorusunu cevaplamaksa epeyce zordur. Çünkü buna bilimde; "bilincin zorlu muamması" denir. Bilinç şekilsiz bir şeydir. Bir şekli yoktur. Malum her maddenin bir şekli vardır. Beyninizin, vücudunuzun bir şekli vardır. Pantolonunuzun bir şekli, şu mikrofonun bir şekli var. Her şeyin bir şekli var. Fakat bütün bu deneyimin nerede yaşandığı sorusunun cevabı olan bilincimizin bir şekli yoktur. Şekli olmayan bir şeyin de zamanda ve mekanda bir konumu olmaz. Bu nedenle biz bir kaç kişi, bilincin uzay zamanında olmadığına inanıyoruz. O kendini yansıtan bir şey. Kah vücut olarak, kah evren olarak... 

Vücutta bir de beyin var. Ve bu da yansımanın bir parçasıdır. Vücudumuz genlerden oluşur. Mesela anne ve babanızın bir piknik dönüşünde döllenmiş bir yumurta olarak rahme düşmeniz gibi. Onunda bir şekli vardır. Ama yaşanan deneyimin şeklini sorarsanız, şekli yoktur. Deneyim şekilsiz ve boyutsuz bir bilinçte olur. O da sizsiniz. Sonuç olarak, bunu fark ettiğimizde beynimizi ve vücudumuzu yaratan genleri görürüz. Ve sonra elbette beyin ve vücut zamanla deneyim yoluyla şekillendirilir. 

Aslına bakarsanız genlerin kendisi yaşamımızın başlangıcına kadar giden ebeveynlerimizin ve atalarımızın deneyim deposudur. Bunların hepsi de bilinçli olan bir faaliyettir. Yani her düşünce, her his, her duygu, her bilgi, her algı, her kişisel ilişki, her sosyal etkileşim, her ortam, her çikolata ısırığı ya da yediğiniz içtiğiniz herhangi bir şey bunun yanında yeterli ya da yetersiz uyku, yeterli ya da yetersiz stres... Bütün bunlar şu anda genlerinizin faaliyetini sürekli ayarlayan şeylerdir. Yani yeme, nefes alma, sindirim, boşalım, metabolizma, duyusal deneyimler, ses, dokunma, görme, tat ve koku ve sonra iç dünyamız ait olan düşünce, his, duygu, anılar, hayal gücü, yaratıcılık, önsezi, bilgi... Tüm bunlar genlerinizin ve beyninizin faaliyetini düzenliyor. 

Çünkü sinir ağları proteinlerden oluşur, ki onlar da DNA'dan ve RNA'dan yapılır. Yani bunlar bir tür fabrikadır. RNA denen şey aslında vücudun şekillendirildiği ve üretildiği bir fabrikadır. 

Ve evet, biz genlerimiz ve beynimiz değiliz. Bizler beynimizin de genlerimizin de kullanıcılarıyız. Bunlar da nihayetinde bilincimizdeki deneyimlerdir. Bunlar semboldür. Beyin, vücut hatta zihin bile semboldür. Öğrenme, hissetme, düşünme, beş duyumuzla dünyayı algılama tarzımızın sembolü. Bunların hepsi, oluş şekli çok güzeldir. Hem bedeninizde hem zihninizde hem de dünya deneyiminizde gerçekleşen her şeyin yaratılmasına tüm evren katkıda bulunuyor.  

Blogger tarafından desteklenmektedir.