Vermediklerin Verdiklerinden Daha Hayırlıdır / Çekim Yasası Hakkında Her Şey 33
Belirsizlik halini kabul etmemenin altında ne yattığını merak ediyor musun?
Bu veya benzer isimlerde daha önce duymuştun belki de. Ben de kaç gündür bundan bahsediyorum sana ama hala "tamam oldu" diyebiliyor musun? Sanmıyorum... En azından kendi adıma konuşayım ki ben diyemiyorum. Olsun olsun diye direttiğim, olması için zorladığım, inadına inadına üzerine gittiğim birçok şey oluyor hala. Bunun farkına varana kadar da nice zaman geçiyor da kas kafama çok geç dank ediyor. Ne kadar farkındalık halinde kalmaya gayret göstersem de oluyor hala. Birbirimizden pek farkımız olduğunu sanmıyorum, senin de oluyordur :)
Neden peki? Çünkü razı değiliz.
Şunu diyemiyoruz:
Ben acele edebilirim, tüm sabırsızlığım bendendir, senin biçtiğin süreye razıyım.
Ben çok isteyebilirim, karnım doysa gözüm doymaz, gözüm doysa elim durmaz, tüm tamahım bendendir, senin verdiğin 'az'a razıyım.
Ben yaşadığım kadar, gördüğüm kadar, öğrendiğim kadar, senin öğrettiğin kadar bilebilirim, tüm cahilliğim bendendir, her şeyin doğrusunu bilen sensin, senin ilmine razıyım.
Ben ancak bu kadar sevebilirim, sonsuz, kusursuz, sınırsız olan sensin, eminim ki vermediklerin verdiklerinden daha hayırlıdır, Allah'ım senin RABB'liğinden razıyım...
diyemiyoruz.
Razı olamamışken O bizden razı olsun diye binbir çeşit dualar ediyoruz. Ağzımızdan çıkanı kulağımızın duymadığına mı üzülsem, kulağımızın duyduğunu aklımızın anlamayışına mı üzülsem, samimiyetsizliğimize mi yansam... bilemiyorum.
Bu yetmediği gibi, kızıyor, kırılıyor, sorguluyor, isyan ediyoruz. 'Neden?' diye başlayan sorular soruyoruz. Hala daha akıllanmayıp, bir türlü kabullenmeyip, teslim olmayıp, daha da keskin usuller ile zorluyoruz.
Yarın bu manevi zorlamaların en şiddetlisi ve ne yazık ki son dönemlerde en yaygın hale gelmiş olanı üzerine konuşalım. Benim hep uzak durmak istediğim bir konu ama sen de o kadar çok soruyorsun ki bunu, zamanı geldi sanırım.