Header Ads

Karmanın Enerji Hattı: "Dalak Meridyeni" / Enerji Tıbbı - Meridyen Terapi 04


Düşünce en yüksek frekansta titreşen gizli enerjidir.  Işık hızından daha hızlı bilinen tek şey düşüncedir. Maddesel bir olay gerçekleşmeye başladığı  anda düşünce devreye girerek olay gerçekleşmeden olasılıkların yönünü değiştirebilir.  

Dalak meridyeni de düşünceyi kullanır. Eğer sen pozitif alanda kalmayı başaramazsan dalak meridyeni hemen uyarılır, korkuyu ve endişeyi üretir. Korku ve endişe bağışıklık sisteminin birinci düşmanıdır. Başına gelen seni çok korkutan ve endişelendiren   herhangi bir olay karşısında zangır zangır titremen bundandır. Sempatik sistem devreye girmiştir, tüm kasların ve sinir ağın teyakkuz halindedir. Olay geçtiğinde, parasempatik sistem devreye girer ve sakinleşirsin. Ardından olduğun yerde yığılıp kalırsın. İşte o anda bağışıklık sistemin çökmüş ve sinir sistemin harap olmuş bir haldedir. 

Bir çoğumuz böyle durumlarla karşılaşmışızdır. Bazı insanlar öfkeli olduğu zamanlarda “sinirden dalağım şişti” tabirin kullanır.  Kan deposu olan dalağa  korkuyu,  endişeyi, öfkeyi  yüklersin ve kanın zehirlenmeye başlar. Unutma ki “şeytan kanda gizlenir.” Kan pompalamayı sağlayan dalak kalbin en yakın yardımcısıdır. Vücuttaki tüm  kan hücrelerini depolar ve geri çağırdığı kan hücrelerini iyileştirir. Demirin vücutta geri dönüştürülmesini sağlayan dalak bağışıklık sistemini güçlü tutarak seni “demir gibi” yapan organdır. 

Çocukluk yaşlarında sevgisiz, aile içi şiddete tanıklık eden, tacize uğrayan, öğrencilik yıllarında başarı endişesi taşıyan bir çok bireyin yetişkinlik dönemlerinde dalak kaynaklı hastalıklarla mücadele etmesi kaçınılmaz bir sonuç olabilir. Mental alanda ise hayır diyemeyen, içe kapanık, ikili ilişkilerde sabırsız ve başarısız olan, detaylara fazla takılan, melankolik, olaylardan kaçmak için uykuya sığınan, ikna edilmesi zor bir  kişilik olarak yaşamaya başlarlar. 

Dalak denildiği zaman ilk akla gelen hastalık “dalak büyümesi”dir. Peki dalak neden büyür? İşte tüm saydığımız duygu durumlar dalağı şişirerek yanlış ve zehirli kanlanmasına neden olur. Dalakta en sık görülen hastalıklar; tümörler, dalak içi apseler ve kistler yoğun keder altındayken oluşan durumların geri bildirimleridir. 

Dalak meridyeni en zor ulaşılabilen meridyendir. Çünkü duygusu çok derinlere işlenen “sevgisizlik”tir. Şifa seansları sırasında dalak problemi olan hastalarda şifacı elini dalağın üstüne koyduğu zaman gözünün önüne gelen çoğunlukla koyu kahveye dönen bir renktir. Sanki bir kan pıhtısını andıran dalak öyle yüklüdür ki elinin  altında şişen bir doku gibi şifacı bunu  hisseder. Bir de seans sırasında hasta,  endişe üretmeye başlarsa neredeyse şifa seansından kaçıp gitmek isteyecek kadar kendi içine kapanır. Hiçbir şekilde şifaya cevap vermez. Çünkü ilk aklına gelen şey “ya olmazsa” endişesidir.  Yaşam enerjisi , gelecek kaygısı ve var olmaya çalışma duygusuyla bloke olmuş bir haldedir ve zihin devreye girerek çalışmayı zorlayabilir. 

Sen  yaşam yolundaki amacının ne olduğunu anlayamazsan beden ve zihin kendini sürgünde gibi hissettiğinden bilinçaltı sürekli savunmadadır. İçsel alanlarında umutsuz ve mutsuz bir halde ama dışarıya karşı güçlü görünmeye çalışan bir karakter olur çıkarsın. Bu duygular dalakta şişmeye neden olduğu için sen kendini sürekli ödemli gibi hissedersin. Hayattan tat alamayan aşırı yüklü dalak meridyeni, pankreas meridyeni ile birlikte çalışır ve ileri dönemlerde seni potansiyel şeker hastası olman yönünde tehdit edebilir. 

Seninle seans sırasında açığa çıkan bir anımı paylaşmak istiyorum. Yakın zaman önce neşeli genç bir arkadaşımla seansa başladık. Rutin taramasını yaparken dalak meridyeni elimin altında düz bir çizgi gibi olması gerekirken, tırtıklı ve yoğun bir halde hareket etmeye başladı. Duygusu bilişsel seviyelerde o kadar derinlerdeydi ki meridyeni çekip düzeltmeme müsaade etmiyordu.  İster istemez sorusunu sordum: “Çocukluğunda kimden bu kadar korktun? Kimi suçluyorsun?” Sorması çok zor bir sorudur, “Cinsel Tacize uğramışlığın var mı?” Öyle belliydi ki elimi bedenine her yaklaştırdığımda kasılarak blokaj oluşturuyordu. Ağlayarak anlattı: Kumar bağımlısı bir baba, kardeş hasreti, dayak ve babaannesine terk edilmesiyle oluşan derin bir anne travması…” Seans her ikimizi de zorlasa bile, dalak meridyenini zihin düzleminde de yumuşatmaya başladık. Kendini sevdiğini hatırlaması onun için inanılmaz açılımlar sağladı. Sanırım tamamen temizlenmesi birkaç seansımızı daha alacak.

Aslında çoğu kez beden ne zaman hasta olduğunu bilir. Hangi kötü hatıranı,  hangi yaşanmışlığını çok anlatıyorsan; annen mi, baban mı çevren mi, eş mi, patron mu?... İşte zihnine kazınan olaylar seni hasta  eden olaylardır.

Dalak ayak başparmağının hemen yanlarından başlar. Genellikle ayak başparmaklarının tırnakları batık olur. Bunun sebebi bilinçaltındaki korku, içine dönüklük ve kendi kendini saklama isteğidir. Ayak başparmağı refleksoloji’de beyin ve baş bölgesini temsil eder. Bunun mesajı ise dalakta neyi tutarsan beyin faaliyetlerinde de onu büyütmeye devam edersin demektir.  Başparmakta başlayan meridyen bacağın iç kısımlarından, kasıktan yukarı, mide ve pankreastan geçerek bedenin üst bölümünde meme ucu hizasından koltuk altında hafifçe aşağıya inerek koltuk altındaki ikinci kaburgada biter.  Buralara küçük küçük vuruşlarla dalağı çalıştırabilirsin.

Eğer Dalağın aşırı yüklü ise insanlardan uzaklaşan derin depresyon hallerin gözlemlenir.  Hiçbir şeye ilgisi kalmayan ağır travmalarda ise hayattan tat alamama duygusu öne çıktığı için şekerli yiyeceklere meyil edeceğinden obezite ile karşı karşıyasın demektir. Hızlı yemek yemeye başlarsın ve ne kadar yediğinin farkına bile varmadan aşırı kilo alırsın. Bu noktada eğer yumuşak şekerli gıdalar tüketiyorsan “sevgi açlığın”, sert şekerli gıdalar tüketiyorsan “önüne geçemediğin bir öfke” yüzünden çoktan şeker hastası olmuşsundur bile. 

Meridyeni temizlemek için tabii ki yine olumlamalar kullanabiliriz. Aşağıdan yukarıya çalışan meridyeni tersinden yani yukarıdan aşağıya doğru takip ediyoruz. Hadi birlikte yapalım: Meridyen taramaları hem çok kolay hem de çok eğlencelidir. Bedenin iki tarafından da yapacağımız işlem anında “cilt renginin açılması” ile şifanın işe yaradığını sana gösterir. 

Şimdi Ellerini hafifçe birbirine sürterek beden enerjilerini çalıştır. Kol altındaki ikinci kaburgadan, meme ucu hizasından, bedenin dışından kasığa kadar in. Burada kasıktan içe doğru küçük bir eğimle bacağın iç kısmından aşağıya doğru ilerle ve ayak bileğinin iç kısmından ayak baş parmağında bitir. Böylece dolu olan dalak meridyenini boşaltma işlemi yaptık. Yenilenmesi için üç kez tekrar yaparak şükür ve teşekkürle,   elbette olumlamalarla meridyenin tüm yaşam enerjilerini şifaya davet ederek aşağıdan yukarıya elini hiç kaldırmadan koltuk altına bitiş noktasına kadar gel ve bırak. 

YİN meridyen olan dalak sabah saat 09:00 – 11:00 arası en yüksek seviyelerde çalışır. Bu saatlerde yeşil sebze ve az şekerli meyvelerle beslenmek dalağı temizleyecektir. Hareketli müzikler ve dans  yaşam enerjini yeniden depolamana yardımcı olacaktır. Gece saat 21:00 – 22:00 arası en zayıf olduğu saatlerdir. Bu saatlerde ağır ve şekerli bir şeyler tüketmemek, meditasyon ve sakin müzikler dalağı dinlendirecektir.  Destek aldığı organ Mide olduğu için hazmedemediğin her şeyi bırak mesajı sana hazımsızlık olarak gelir. Dalağın desteklediği organ ise bedenin baş komutanı kalptir.  Kalbine ne yüklediğine dikkat et. Her ne yaşamış olursan ol, kendini ve hayatı sev.

Şifa olsun…

Blogger tarafından desteklenmektedir.