Header Ads

Aşksızlar Birer Ceset Nefes Alıp Veren / Tapduk Emre 05


Kimini iftira ile, kimini makam, mevki ile...  dert tuzağı görmekte. 

Pusunun en sinsisi: sanır ki gafil, alimim. İlmime hürmet edip makam verirler. Kibri şişmiş, semirmiş. Öyle ki baktığı yeri göremez olmuş. Onun bir mani, bir pusu olduğunu göremez olmuş. E, ne olacak o vakit? 

Yolda mani vardır diye yoldan mı döneceğiz?

Şimdi tut ki buradan Başkent Konya'ya yürürsün. Az bir yolun kalmıştır. Önünde bir taş... Vaz mı geçersin, üstünden mi geçersin? 

Erenler kıyamet kopsa vazgeçmezler. 

Hep üstünden geçerler. Sabır ile... Niyaz ile... 

Ben size Hz. Süleyman ile aşık karıncanın hikayesini anlatıvermiş miydim? 

Vaktiyle Hz. Süleyman, bir gün yolda gider iken bir karınca sürüsüne rast geldi. Karıncaların hepsi, saygılarından huzuruna koştular. Bir anda, onlarca, yüzlerce, binlerce karınca Süleyman'ın huzuruna vardı. Fakat karıncalardan birisi hemen gelemedi. Yuvasının önünde bir toprak tepecik var idi. O tepeyi düzeltebilmek için, toprak zerrelerinden her birini yüklenip yüklenip taşımaktaydı. Hz. Süleyman hemen o karıncayı yanına çağırdı. Karınca seğirtti, vardı huzuruna. Hz. Süleyman, "Ey karınca" dedi, "Görürüm pek kuvvetli sayılmazsın. Nuh'un ömrü ile Eyyub'un sabrına sahip olsan, yine de bu tepeyi kaldırmaya güç yetiremezsin. Böyle bir iş, senin gibisinin kol kuvveti ile yapılamaz. Bu tepeyi sen kaldıramazsın." Karınca da dile geldi hemen: "Sultanım" dedi, "Bu yolda ancak himmetle yürünebilir. Sen benim yaratılışıma bakma, himmetimdeki yüceliğe bak. Benden ayrı bir karınca var. İçimdedir, dışımdadır, her yanımdadır. Amma göremem ben O'nu. Fakat beni aşk tuzağına çekti. Bana dedi ki: 'Sen şu toprak tepeyi dümdüz yol yaparsan, ben de senin yolundan bu ayrılık kayasını kaldırır, seninle düşer kalkarım.' Hemen şimdi ben de bu işe bel bağladım. Bu toprağı taşımaktan başka çarem yok. Bu toprağı kaldırır, tepeyi dümdüz edersem, O'nun vuslatını elde edebileceğim. Bunun uğruna çalışıp çabalarken ölebilirim. Ama hiç olmazsa yalan yere bir davaya kalkışmış sayılmam."

İşte böyle canlar... Aşkı karıncadan öğren. 

Bu yolda hal böyle. Bir karınca bir arslanın kulağını çekip yere çalmakta onu. Bura hakikat meydanı, burada işler böyle. Bu meydanda karınca aşk ile kaldırıp arslanları yere serer. 

Aşksızlar birer ceset, nefes alıp veren,

Aşıklar cesetlerinden sıyrılmış göğe merdiven dayamış.    

Blogger tarafından desteklenmektedir.