Header Ads

Daha Sağlıklı Bir Yaşam / Spiritüel Mistik Yaklaşım 06


Hepimizi sağlıklı olmak isteriz değil mi? Evet, her birimiz bu konuda istekliyiz. Ama sağlık hakkında ne kadarını biliyoruz ve bu bildiklerimizin ne kadarı doğru acaba?

Mesele şu ki, Biz bu bedeni içeriden yarattık. Yani bu bedenin tüm üreticileri içeride. Diyelim ki bir tamirat işin var, herhangi bir aracında, aletinde aksaklık ve bir sorun var. Haydi araba olsun, böyle anlatınca çok daha kolay anlaşılıyor.

Araban arızalandı ve onarılması gerekiyor. Yetkili üretici ile mi iletişim kurmak istersin yoksa yerel bir sanayi tamircisine mi gitmek istersin? Eğer imkan ve erişimin varsa üreticiye gitmek isteyeceksin. İmkanların kısıtlı ya da erişimin yoksa, o zaman sanayideki tamirciye gidersin.

Doğruya doğru; eğer tıp bilimi olmasaydı şimdiye kadar iki kişiden biri çoktan ölmüş olacaktı. Ya sen ya da ben olmayacaktık muhtemelen. Evet... Çünkü 1947 yılında bir kızılderilinin ortalama yaşam süresi 28 yıldı. Bugün ise 64...

Görüldüğü gibi tıp bilimi önemli bir faktör. Bu yüzden tıp bilimini küçümseyecek ya da tıp bilimi ile dalga geçecek değilim. Çok önemli ve son yüzyılda elde edilen ilerleme olağanüstü.

Konu şu aslında: Eğer bu bedenin yaratıcı kaynağına erişimin olsaydı, kesinlikle vücudunda ürettiğin her sorunun üstesinden gelinebilirdi. 

İki çeşit rahatsızlık türü var: Bulaşıcı ve kronik. Başka bir organizmanın dışarıdan bedeni istila etmesiyle bulaşıcı rahatsızlıklar oluşuyor.  Hemen doktora gitmelisin, meditasyon yapmaya çalışma lütfen :).

Ama gezegenimizdeki hastalıkların yüzde yetmişi kendi kendimize yarattığımız rahatsızlıklar. Biz yaptık diyorum çünkü içimizde üretildi. Dolayısı ile içimizde üretileni kolayca içimizden düzeltebiliriz.

Dışarıdan bir etken varsa yardımı da dışarıdan almalısın. Yani bir organizma, virüs, bakteri, mikrop ile savaşıyorsan; dışarıdan sana gelen bir saldırı varsa o zaman ilaca ihtiyacın var demektir. Çünkü senden değil, senin içinden. O dışarının içerisinden geldi dolayısı ile dışarıdan alarak, hastalığı üreten taraftan çözmelisin.

Ama bu gibi rahatsızlıkların dışında geri kalan yüzde yetmişlik kısmı sen kendi içinden üretiyorsun ve dolayısı ile çözümü de senin içinde. 

Bir düşün lütfen: Bedenin neden sana karşı çalışsın? Orijinal yapısında bu beden temel olarak sağlık için programlanmıştır. Bedenindeki her bir hücre sağlıklı olmak için programlanmıştır. Ne den sana karşı dönsün ki? Çünkü bir yerlerde onu mutlu etmiyorsun demek ki.

Basit bir biçimde anlatmak gerekirse, bedenindeki her unsur senin öz ailen gibidir. Kendi ailen neden sana cephe alır? Sende memnun olmadıkları bir şey olmalı değil mi? Seni çok iyi tanıyorlar ve yaptığın bir şeyden hiç mi hiç memnun değiller.

Aynı şekilde bedenindeki bazı hücreler, vücudunun bazı bölümleri bir nedenden ötürü seninle mutlu değil demek ki. Biraz daha dikkat etmelisin. Bedenindeki her şey içeriden yaratıldı ve dikkat edersen aynı şekilde içeriden düzeltmenin yolunu bulabilirsin.

Ve bu bir mucize değildir. Bunun mucize olmadığını anlaman önemli. Çünkü mucize kavramı seni olasılıklardan ve çözümden uzaklaştırabilir. Mesela, elektrik ve lambanın ne olduğunu hiç bilmediğini varsayalım. Senin bulunduğun odaya gelsem ve duvarın üzerinde bir noktaya dokunsam ve bütün oda birden aydınlansa buna mucize dersin değil mi? Neden? Çünkü mucize, henüz anlamadığın, kavrayamadığın şeye verdiğin isimdir. 

Mantıksal algına uymayan şeye mucize denir. Mantıksal algın gelişir ve anlayışın artarsa dün mucize dediğin şey bugün sıradan bir şey haline gelebilir. Bu sebeple bedenine dikkatini daha çok vermelisin. onu çok daha yakından tanımalısın. Onu anladıkça ve öğrendikçe kendinin şifacısı ve tüm içeriden gelen sorunların için profesyonel bir çözüm üretici olabilirsin.

Blogger tarafından desteklenmektedir.