Hedefler ile Hayatını Ziyan Etme / Spiritüel Mistik Yaklaşım 04

Hedeflerin var mı? Vardır mutlaka... Hiç kimsenin özünü küçümsemesine izin verme, benim bile. Ama sana açıklamak istediğim şu: Şu anda belirlediğin tüm hedefler şu andaki kapasitene ve bilinç seviyene göre belirlediğin hedefler.

Bu kainattaki her şeyi bilmiyorsun değil mi? Dolayısı ile şu anda belirlediğin hedef bundan sonraki hayatın içindeki en zayıf ve yetersiz hedef. Gelişmeye devam ettiğinde ve kendini bir üst bilinç seviyesine çıkartmayı başardığında şu anki hedefin senin için bir hayal kırıklığı ya da komedi malzemesi olabilir.

Ama bir zamandır hepimize hedef odaklı olmak öğretiliyor değil mi? Diyelim ki bahçende bir elma ağacı olsun istiyorsun. Eğer elma ağacın olsun istiyorsan elmayı düşünmen gerekmiyor. Toprağı düşünmelisin. Gübreyi ve havalandırmayı düşünmelisin. Suyu düşünmeli, güneş ışığını düşünmelisin. Bunların hiçbirisi elmanın görüntüsünde, elmanın tadında değil. Ama bunları düşünüp gözetirsen elma ağacın sana meyve verecektir.

Ve elmayı çok sevdiğini, çok istediğini varsayalım. O kadar ki aklından çıkaramıyorsun. Ama elma üretmek ile ilgili hiçbir şey ama hiçbir şey yapmadın. Bahçe bomboş duruyor. Ne yapacaksın? Elmasız duramayacak kadar çıldırdığında gidip başkasının elmasını çalmayı deneyeceksin...

Hedef denilen şey senin arzularındır. Arzular ise şu andaki düşünce sürecinin sonuçlarıdır. Ve şu ana kadar sahip olduğun düşünce süreci ve biçimi şu ana kadar topladığın bilgilerin kadardır. Sadece o kadar...

20'li yaşlarında isen hayatta hedef belirleyecek ne kadar bilgi birikimin olmuş olabilir ki. Ne kadarcık? Böyle olduğunda aklına koy koy diye diretilen hedef hayali bir arzu olmanın ötesine geçemeyecektir. Ki bu hedef aslında sana ait bile değil. 

Hedefini başka kişilerden ödünç almadın mı? Adil olarak bir sor kendine. Bugünün trendi neyse herkesin hedefi de o. 

Özellikle gençlere söylüyorum: Lütfen hedef belirlemeyin. Şu anda yaptığınız, yapabildiğiniz şeye kendinizi mutlak olarak adayın. Bu şekilde ilerleyeceksiniz. Bitiş noktasını, ille de elmayı düşünüp durmayın. 

Toprağa kendinizi adayın, her şeyini öğrenin, toprak olun. Suya kendinizi adayın, her damlasını özümseyin, su olun. Güneşe kendinizi adayın, her ışını sevgiyle selamlayın, güneş olun. Ama bu bilgiler sizi çok iyi bir çiftçi de yapabilir, çok iyi bir mimar da, çok iyi bir şair de. Ne biliyorsun? Evrendeki her şeyi öğrendin, kainattan mezun oldun da mı böylesine kesin kararlar peşinde hayatını ziyan ediyorsun. İlle de elma deyip durmayın. 

Aksi takdirde elmaya ulaştığın da hayal kırıklığına uğrayabilirsin. Elmaya ulaşamadığın da üzüntüden kahrolabilirsin. Peki ya elmaya ulaşsan da tadını beğenmezsen...yüz üstü çakılır, tepe taklak olursun.

Trafikte herkes sinirli biliyorsun. Sana hedef koy diye önüne serdikleri, gözüne gözüne soktukları o lüks ve pahalı araçlara binenlerden kaç tanesi aracını neşe ve mutluluk içinde kullanıyor acaba? Neredeyse hiçbiri, trafikte herkes sinirli...

Hedeflerine ulaşma inadı ile tüm hayatlarını harcayan birçok insan hayal kırıklığına uğramış durumda. Hedeflerine ulaşamayan büyük bir çoğunluk ise hüsran içinde bitmiş, bıkmış ve bırakmış durumda. 

Böyle bir yaşamın ne anlamı var? Bir şeyler hakkındaki becerin, kabiliyetin, ustalığın ancak ve ancak içinde bulunduğun, şu andaki sürece ve duruma kendini adadığında artacak, gelişecek ve yükselecek. Adanmak kelimesini bilerek ve üstüne basarak kullanıyorum.

Sen söyler misin bana lütfen? Yaşamın herhangi bir alanında olabilir; Spor, sinema, müzik, edebiyat, eğitim ya da din... Hangi konuda bu dünyaya imzasını atmış, geride adını bırakmış, eserlerini yüzyıllar boyunca konuşturmuş hangi büyük insan kendini adamadan bunları başarmıştır.

İşte senin yapman gereken de budur. Neyin mümkün olup olmadığı seni ilgilendirmez. Bu senin işin değil. Sen kendini ada yeter ki... Seni açken doyuran, susuzken kandıran, geceleri uyutmayan ve sabahları erken kaldıran bir adanmışlığın olsun. 

Gerisini Allah halledecektir; tüm sebepler, doğa, arkadaşlar, öğretmenler, imkanlar, yollar, yerler ve zaman senin hizmetine sunulacak, yardımlara ve eş zamanlılıklara şaşırıp kalacaksın. Dosdoğru yolunda yürü, ihtiyacın olan her şey o yol üstündeki duraklarda seni bekliyor olacak. 

Selametle...