Şımarıklığa Sürüklenme | 19 Kasım / 365 Gün Öz Disiplin

İnsan bir şeyi reddetmeden ve reddetmenin etkisini incelemeden bir insanı asla tanıyamaz; insan kendini inkar etmeden asla kendini tanıyamaz. Fedakarlık sunağı karakterin mihenk taşıdır.

Açık olalım: Kendini güzel şeylerden mahrum etmek ne kolay ne de eğlencelidir. Ancak, özdenetimin artması gibi inanılmaz faydalarının yanı sıra, karakterin için de güçlü bir test ve kendini keşfetme aracıdır.

Birincisi, kendini reddetme, hayatında neye ihtiyaç duyduğunu ve hayatında sadece neye ihtiyacın olduğunu düşündüğünü anlama fırsatı sağlar. 

"İhtiyaçların" olarak gördüğün şeylerden bir süre uzak kalmadığın sürece, bunların gerçekten ihtiyaç olup olmadığını bilemezsin.

İkinci olarak, kendine hoş gelen şeyleri reddetmek, onlara olan bağımlılığının derinliğini gösterebilir.

Son olarak, gençken bize bir şeyi alamayacağımızı söyleyenler ebeveynlerimiz ya da diğer büyüklerimizdi. Öfkelendik ve itiraz ettik ama bu konuda yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu. 

Bu şekilde, kendimizden habersiz, her zaman istediğimiz her şeyi elde edemeyeceğimizi öğrendik - ve bunun bir çocuğun alabileceği en güçlü öz disiplin derslerinden biri olduğunu söyleyebilirim.

 

Bugün, yetişkinler olarak, çoğumuzun böyle bekçileri yok. Çikolata yemek istiyorsan, markete gidip satın alabilirsin; kimse seni onun yerine brokoli yemeye zorlayamaz. 

Tüm Pazar gününü yatakta geçirmek istiyorsan, kimse seni yataktan atıp dışarı çıkmaya ve diğer çocuklarla oynamaya zorlamaz.

Bu özgürlük iyi hissettirir, ancak aynı zamanda tehlikelidir - kendimizi bu şekilde şımartarak, sonunda çocuklarını şımartan ebeveynlerle aynı kötülüğü kendimize yaparız. 

Kendini reddetme, özünde bir acil durum freni görevi görerek bizi aşırı şımarıklığa sürüklenmekten alıkoyabilir.