Zenginliğin Formülü ve Hızlı Yolu / MJ DeMarco Türkçe 03
Üniversitedeyken, arkadaşlarımla birlikte Chicago'dan Güney Florida'ya bir bahar tatili yolculuğuna çıktık. Doğal olarak, genç erkekler olarak, beklentiyle dolup taşıyor ve varış noktasına aşık oluyorduk: güneşli, kalabalık bir Florida plajı, az giyimli, iyi bronzlaşmış, sarhoş üniversite kızları. Ne yazık ki, varış noktasıyla meşgul olduğumuzdan, yolculuğa ve bizi oraya götüreceğine güvendiğimiz araca dikkat etmemiştik.
Varışımıza sekiz saat kala, eski Dodge Duster'ımız duman çıkarmaya başladı ve vınlayarak durdu. Yırtık bir conta ve yağsız bir şekilde, yolculuğumuz güney Illinois'in ortasındaki bir köy yolunda durdu. İnekler, gübre kokusu ve mısır tarlaları, Güney Florida'nın kumsallarından ışık yılları kadar uzakta. Ne yazık ki, çoğu kişi için zenginlik yolculuğu genellikle benim bahar tatili yolculuğum gibi sona erer: hiçbir yerin ortasında yolun kenarında durur ve "Buraya nasıl geldim?" diye sormak zorunda kalır.
Tıpkı benim bahar tatili yolculuğum gibi, "zenginliğe giden yolu" bilmek ve kullanmak yeterli değildir çünkü yolun kendisi zenginlik sağlama konusunda yetersizdir. Yolculuğa değil de yola ve varış noktasına odaklandığında zenginlik arayışın sekteye uğrar. Elbette, Hızlı Şerit zenginliğe giden hızlı bir yol açabilir, ancak başarılı bir yolculuk, yolculuğun tüm hayati araçlarına saygı duymanı gerektirecektir.
Bahar tatilim durdu çünkü yolu ihmal ettik ve varışa odaklandık. Petrol? Yol haritası? Motor ayarı? Boş ver, sadece yola çık ve güneye git! Yolculuğun kritik bileşenlerini göz ardı ettiğinde, motorun pert olur, yağ bayatlar, benzin boşa harcanır ve on yıllarca sürecek sapmalarla karşılaşırsın. Odak noktan sadece varış olduğunda, yolculuğunun durması ve rüya gibi hedeflere asla ulaşamaman muhtemeldir.
Zengi̇nli̇ği̇n Hayali̇ Yolu
Zenginlik senden kaçtıysa, bunun nedeni muhtemelen "varış odaklı" olman ve formülün tamamını kullanmamandır. Elbette, elinde ufak tefek parçalar olabilir: bir ya da iki kitaptan alınmış bir bileşen, bir "zengin olma" seminerinden alınmış bir tohum ya da züğürt üniversite arkadaşından aldığın sıcak bir hisse senedi tüyosu. Ne yazık ki, bu izole bileşenler zenginlik inşa etmez ve zenginliğe giden yolda boş bir benzin deposu ve bitmiş bir akü ile sıkışmış bir arabaya benzetilir.
Çok değişkenli bir denklemde tek bir değişkenle zenginliğin şifresini çözemezsin. Zenginlik yolculuğunun formülü bir yemek tarifi gibidir. Seni şeker ve unla birlikte mutfağa attığımı ve kurabiye yapmanı emrettiğimi düşün. Bu imkansızdır çünkü iki malzeme tek başına formülün tamamını oluşturmaz. Kabartma tozunu unutursan kurabiyeler kabarmaz. Tereyağını çıkarırsan kurabiyelerin tadı berbat olur. Unutulmuş ya da kusurlu bir bileşenle süreç başarısız olur.
Çoğu zenginlik kitabının hatası da burada yatmaktadır: Onlar "varış odaklı". Formülün en iç gıcıklayıcı kısmı olan şeker üzerinde uzmanlaşırlar! Söyle anlatıyorlar: Zengin olmak için hacizli mal satın al! Bir franchise satın al ve kendi patronun ol! Mistik gizli yasayı öğren ve sadece pozitif düşün! Bir iş kur! Pasif gelir için gayrimenkule yatırım yap! Para birimleri ile zenginliğe giden yolda ticaret yap!
Bu stratejiler zenginliğe giden çeşitli yolları vurgulamaktadır: gayrimenkul yolu, ticaret yolu ve iş yolu. Başka hiçbir şeye değinmiyorlar. Başarısızlık "başka "nın içindedir çünkü “başka” formülün geri kalan kısmıdır.
Mi̇lyonerli̇k Olaylarla Deği̇l Süreçlerle Oluşur
Tüm kendi kendini yetiştirmiş multimilyonerler servetlerini dikkatle düzenlenmiş bir süreçle inşa ederler. Tüm formüle sahiptirler ve kullanırlar. Okuduklarının ya da duyduklarının aksine, zenginlik bir olay değildir. Zenginlik gökten düşmez ya da bir yarışma programından gelmez. Kapı zilini çalıp balonlarla ve buzdolabı büyüklüğünde bir çekle ön verandada seni beklemez. Zenginlik, dönen çubuklar, limonlar ve kirazlar içeren bir makineden çınlamaz.
Zenginlik bir süreçtir, bir olay değil. Herhangi bir şefe sor, mükemmel yemeğin bir dizi malzeme ve iyi tasarlanmış bir uygulama süreci olduğunu onaylayacaktır: biraz ondan, biraz bundan, doğru zamanda doğru yerde yapılır ve işte lezzetli bir yemeğin olur. Servet inşa etmek de aynı uygulama yöntemine sahiptir: birbirinden ayrı birçok malzemenin bir araya getirilmesiyle oluşan, değeri olan ve milyonlar değerinde bir bütün.
Zenginlik çoğu insandan kaçar, çünkü süreci göz ardı ederken olaylarla meşgul olurlar. Süreç olmadan olay da olmaz. Süreç milyoner yapar ve gördüğün ve duyduğun olaylar bu sürecin sonuçlarıdır. Şefimiz için yemek pişirmek süreç, yemek ise olaydır. Örneğin, profesyonel basketbol oynamak için 50 milyon dolarlık bir kontrat imzalayan bir sporcu, süreçten kaynaklanan bir olaydır. Büyük sözleşmeyi, muhteşem "zengin olma" olayını görür ve duyarsın, ancak genellikle olayı engelleyen süreci görmezden gelirsin.
Süreç, tanık olmadığın uzun ve zorlu bir yoldu: Günlük dört saatlik antrenmanlar, gece yarısı oynanan basketbol maçları, yırtılan bağlar, ameliyat ve rehabilitasyon, küçükler takımından çıkarılmanın reddedilmesi ve mahalle çetelerine karşı direniş, süreci oluşturan yolculuğu oluşturur. 20 yaşında bir genç internet şirketini 30 milyon dolara sattığında, bunu bir teknoloji blogunda okursun. Olay övgüyle karşılanır ve herkesin hayran kalması için sergilenir.
Süreç bir kenara bırakılır; kurucunun katlanmak zorunda kaldığı uzun kodlama saatlerini duymazsın. Garajda çalışılan soğuk ve karanlık günleri duymuyorsun. Şirketin nasıl %21,99 faizli kredi kartlarıyla kurulduğunu duymuyorsun. Kurucuyu ve 174.000 mil yapmış paslı Toyota'sını duymuyorsun. J. Darius Bikoff 1996 yılında Glaceau Vitamin Water'ı kurduğunda ve 11 yıl sonra Coca-Cola ona şirket için 4,1 milyar dolar teklif ettiğinde, bu teklif dünya çapında manşetlere taşınır.
Ne haber olmaz peki? 11 yıllık mücadelenin keskinleştirilmiş bir süreçle şekillenmesi. Milyar dolarlık teklif bir olaydır; süreç ise mücadele ve arka plandır. Şirketimin satışı bir olayla doruğa ulaştı, ancak meyvesi süreç tarafından yontuldu. Dışarıdan bakanlar güzel evi ve pahalı arabaları görünce "Vay canına, keşke ben de bu kadar şanslı olabilsem" diye düşünebilir. Böyle bir inanç, süreçten ziyade olayın bir serabıdır.
Tüm zenginlik olayları süreçle, deneme, risk, sıkı çalışma ve fedakarlık öyküsüyle engellenir. Süreci atlamaya çalışırsan, olayları asla deneyimleyemezsin. Ne yazık ki, medya güdümlü, "hemen istiyorum" toplumu olarak, olayı öne çıkarıyor ve yüceltiyoruz, ancak süreci odunluğun arkasına atıyor, kan ve terini kamu bilişinden dikkatlice uzak tutuyoruz. Ancak, uzun ve sıkı bir arama yaparsan, süreci her zaman başka bir hikayenin içinde ya da olayı yücelten son paragraflarda gömülü olarak bulabilirsin.
İlk milyonunu kazandığında, bu süreç sayesinde olacaktır, yoluna çıkan gizli bir tesadüf sayesinde değil. Süreç, zenginliğe giden yoldur: Varış noktası bir olay olarak parlar, ancak süreçle bulunur. Evet, başarıya giden asansör bozuktur -merdivenleri çıkmak için emek harcaman gerekecektir.
Zengi̇nli̇ği̇n Yolculuk Formülü
Zenginlik yolculuğunun formülü, ülke çapında uzun bir yolculuğa benzer. Başarı, varış noktası (olay) yerine yolculuğa ve bu yolculuğun araçlarına (süreç) odaklanmanı gerektirir. Kazanma formülünü oluşturan dört bileşen vardır.
Birinci Bileşen: Yol Haritan, şu anda bunu konuşuyoruz. Yolculuk pusulan -yol haritan- eylemlerinin arkasındaki yönlendirici güçtür. Yol haritan, finansal inanç sistemini ve zenginlik ve para hakkındaki önyargılı kanaatlerini oluşturur. Zenginliğe giden yolunu çizecek üç yol haritası vardır:
- Kaldırım
- Yavaş Şerit
- Hızlı Şerit
Tıpkı bir yemek tarifi gibi, yol haritan neden, nerede, nasıl ve ne olduğunu ana hatlarıyla belirtecektir.
İkinci Bileşen: Aracın, bunu konuşacağız. Aracın sensin. Yolculuğu senden başka kimse yapamaz. Aracın yağ, gaz, motor, direksiyon, ön cam, beygir gücü ve gaz pedalından oluşan karmaşık bir sistemdir ve yolculuk sırasında en yüksek verimi sağlamak için sık sık ayar ve bakım gerektirir.
Üçüncü Bileşen: Yolların, bunu da konuşacağız. Yolların, seyahat ettiğin finansal yollardır. Örneğin, iş yolunda seyahat edebilirsin ve bu yolda sınırsız seçeneğin vardır: Bir mühendis, bir proje yöneticisi, bir doktor, bir tesisatçı, bir kamyon şoförü olabilirsin. Bir de girişimcilik yolları var: Bir gayrimenkul yatırımcısı, bir perakende mağaza sahibi, bir franchiser, bir internet pazarlamacısı veya bir mucit olabilirsin. Tıpkı ülke çapında bir yolculuğa çıkmak gibi, yollar da milyonlarca permütasyonla doludur.
Dördüncü Bileşen: Hızın, en son bunu da konuşacağız. Hız, fikirden uygulamaya geçme yeteneğindir. Boş, düz bir yolda bir Ferrari'nin içinde oturabilirsin, ancak gaza basmazsan hareket edemezsin. Hız olmadan yol haritanın yönü olmaz, aracın boşta kalır ve yolun bir çıkmaz sokağa dönüşür.
Yolculuk Paralı Yollarla Döşenmiştir
Başarılı Hızlı Şerit yolcuları zorlu yollarda yaşayan ve ölen savaşçılardır. Ücretli yollar zenginliğe giden yolu açar ve bu ücret ödenmeden olmaz. Bazılarımız için bu iyi bir haberdir çünkü geçiş ücreti zayıfları ayıklar ve onlara normaller diyarına kadar eşlik eder. Eğer geçiş ücretine direnirsen, zenginlik de sana direnecektir.
Ne yazık ki, bazıları zenginliğin bedelinin haklar ya da bazı "ön koşullar" ile ödenebileceğini düşünüyor:
- İşlevsel bir aile/iyi bir çocukluk
- "Çok çalışmaya" karşı "akıllı çalışma"
- Adından sonra eğitim başarıları ve kimlik bilgileri
- Mükemmel bir iş planı
- Risk sermayesi
- Belirli bir cinsiyet, renk veya yaşta olmak
- Dilemek, hayal kurmak ve olumlu düşünmek
- Doğru yerlerde doğru insanları tanımak
- Doğru okullara gitmek…
Hızlı Milyoner Düzeni bunları umursamaz. Hızlı Düzlem, beyaz çitleri ve meşe ağaçlarından sarkan lastiklerde sallanan çocukları olan düz ve pürüzsüz ağaçlarla çevrili bir cadde değildir. Karanlık, ıssız, asfaltsız, çukurlarla dolu, değişime ve evrime zorlayan bir yoldur. Zenginliğe giden yol kolay olsaydı, herkes zengin olmaz mıydı?
Bir bedel ödenmesini bekle. Risk ve fedakarlık bekle. Yolda tümsekler olmasını bekle. İlk çukura düştüğünde (ve evet, bu olacak), ortaya çıkan hikayenin sürecini oluşturduğunu bil. Hızlı Şerit süreci, çok az kişinin yapabildiği gibi yaşamaya karar vermek için çok az kişinin yaptığı fedakarlıkları gerektirir.
Yolculuğuna Başkası Şoförlük Edemez
Ev işlerimizden çocuklarımızı yetiştirmeye kadar her şeyi dışarıdan temin etmek isteyen bir toplumda yaşıyoruz. Dış kaynak kullanımı kirli bir banyo için işe yarayabilir ama zenginlik için işe yaramaz. Zenginlik yolculuğunun şoförü yoktur ve geçiş ücreti Hindistan'daki bir sanal asistana yaptırılamaz.
Birisi bana 16 yaşındayken bir Lamborghini (ya da herhangi bir hayal) hediye etseydi, bugün olduğum yerde olamayacağımı garanti edebilirim. Sen hiçbir çaba sarf etmeden biri sana arzularını bahşettiğinde, süreci etkili bir şekilde engellemiş olursun. Olmam gereken kişi cüce kalırdı çünkü süreç dışarıdan temin edilmiş olurdu. Bir başkasının senin için yaptığı bir yolculukta kazanılan bilgelik ya da kişisel gelişim yoktur. Yolculuk senindir, sensindir.