Header Ads

Anda Kalmanın Anahtarı: Beklenti Halinden Çıkmak / Eckhart Tolle Türkçe 22



Akılda herkesin miras aldığı bazı kalıplar vardır, ileri düzey mevcudiyet pratisyenleri için bile, çok normal oldukları için kendilerini tekrar ileri sürebilirler. Bu arada, muhtemelen bildiğin gibi benim normal tanımım delilik :). Ama bu benim için normal :). Sendeki normal kalıplardan birinin de kendisini yeniden öne sürdüğü birçok kez kendini yakalayabilirsin gün içinde.

Ve elbette, en yaygın kalıplardan biri, içinde bulunduğumuz anı bir araca indirgemektir. Sabah kalkıp işe gitmek için hazırlanmak gibi basit bir şey olabilir. Dışarı çıkmaya hazırlanırken bu süre zarfında yaptığın işin kalitesi nedir? Ya da bu sabah kalktın, kahvaltıya gitmek için hazırlandın ve sonra buraya geldin.

O zamanı nasıl yaşıyorsun? Yaptığın şeyde var olabiliyor musun yoksa yapmak, bir amaca ulaşmak için bir araçtan başka bir şey değil mi? Şimdi bu çok büyük bir fark... Pijamanı katlayıp yatağının üzerine koyduğunda, ona dikkat ediyor musun? Yapılması hoş bir şey mi? Bu pijamanın varlığını kabul ediyor musun :) ve dokuyu hissedip ona sevgi dolu bir ilgi gösteriyor ve sonra onu kaldırıyor musun yoksa...

Sıradaki ve sonraki ve sonraki peki? Bir sonraki an asla gelmez, değil mi? Hayır, sanmıyorum çünkü bir sonraki an geldiğinde, şimdiki andır. Yani bir sonraki an gelmez, asla gelemez. Sadece bu an var, ama alışkanlığın bu anı, çoğu zaman bir sonraki ana geçmenin bir yolu olarak görmekse...

Yani tamamen içinde olmamak, zihinsel olarak başka bir yerde olmak ve sadece sonrakine ihtiyacım var olduğu için bu anda olmak... Yani temel tutum şu ki, bu anı yolumdan çekmem gerekiyor :). O zaman daha iyisine geleceğim. Ve bu, mevcut olmanı engelleyen çok derin bir kalıptır. Ama ancak böyle seslendirdiğimde, bu senin için belirgin hale geliyor, çünkü aksi halde görmeyeceksin bile çünkü böyle yaşamak çok ama çok normal.

Ve sadece bu da değil... insanlar tüm yaşam dönemlerini de bu şekilde ele alıyor, sadece bu değil... Tabii ki, en temelde şimdiki an gibi, ama aynı zamanda hayatlarının tüm parçalarını da bu şekilde ele alıyorlar. Örneğin, hafta sonunu bekliyorsun. Yani sadece iki gün daha işe gideceksin. Ve sonra tatil geliyor. Ya da bunun gibi başka bir şey bekliyorsun.

Daha iyi bir iş bulmak, beni mutlu edecek kişiyi bulmak. Ve bu arada, sadece aradayım(belirsiz). Ben sadece bekliyorum... Peki, ifade ne? Büyük bir mola ya da her neyse öyle bekliyorum. Büyük şeyin olmasını bekliyorum. Ve nihayet, bu gerçekleştiğinde, hangi biçimde olursa olsun, yaşamaya başlayabilirim, bu olduğunda, hayatım gerçekten başlayacak.

Samuel Beckett'in "Godot'u Beklerken" isimli oyunu gibi. Oyun boyunca kim olduğu söylenmez ama tüm oyun onu beklemekle geçer. Ben de Godot'un geleceğini sanmıyorum. Ama çok benzerdir, nihayetinde gündelik hayatın saçmalığını göstermek için çok güzel bir örnektir.

Ve elbette, bazen hayat iyi de olur kötü de. Tabii ki, şimdi hoş olmayan bir ortamda yaşıyorsan, belki de gürültülü veya soğuk, çok sıcak veya sıkışık veya her neyse. Tekrarlayan bir işin olabilir. Bundan kurtulmak için bekliyorsun. Yalnız hissediyorsun. Ya da belki bir ilişkin sona geldi.

Sadece bekliyorsun. Ve böylece işlerin daha iyiye gideceğini ve bazen daha da iyiye gideceğini umuyorsun, ancak alışkanlık kalıbı derinden kökleşmiş durumda. Ve durum düzelse bile, o zaman başka bir şey bekliyor olacaksın çünkü hiçbir durum seni tam olarak tatmin edemez. Kişiler, şartlar, durumlar fark etmez.

Emeklilik için bekliyorsun. Belki erken emekli olabilirsin. Ve sonra ne? Golf oynarsın :). Sahilde uzanırsın :). Ve sonra ise, birçok insan emekli olduklarında ve kendileriyle ne yapacaklarını bilemediklerinde çok hayal kırıklığına uğrarlar. Kimlik duygularını kaybederler. Bu aslında her zaman yanlış bir kimlik duygusuydu, çünkü bu onların işlerinden kaynaklanıyordu, ama en azından sahte de olsa bir kimlik duygusuna sahiptiler.

Ve şimdi hiç oldular. Ve böyle bir durumda yapamazlar, insan yaşamının olanaklarını bilmiyorlar. Bu yüzden dikkatli ol. Yaşam durumunda bir iyileşmenin son derece arzu edilir olduğunu düşünüyorsan, sorun değil. Ancak, şu andan uzaklaşmaya çalışmak veya onu inkar etmek yerine, her zaman bir sonuca ulaşmak için bir araç haline getirmek yerine, şimdiki ana daha fazla dikkat edersen, gerçekleşmesi çok daha olasıdır.

Daha fazlasını verirsen, tüm dikkatini bu ana verirsin, sözde geleceğin gelişmesi çok daha olasıdır. "Sözde gelecek" çünkü gelecek yok. Geldiğinde, şimdiki andır, biraz garip bir paradoks, farklı... Şimdiki anı tamamen kabul ettiğinde ve ona dikkat ettiğinde... o zaman iyiyi gördüğünde... şimdiki anda iyinin farkında olduğunda...

Sercan'ın Notu:

Burada anlatılan konu o kadar önemli ki... Çünkü büyük çoğunluğun kendisini anda kalma pratiği içinde olduğunu düşünürken kandırdığı nokta burası. Küçük pratikler ile bunu yapmaya çalışırken bile aslında hep bir gelecek vizyonu deneyimleniyor ama insanlar anda kalabildiğini sanıyor. Dolayısı ile bir süre sonra işe yaramayınca da yöntem sorgulanmaya başlanıyor. Bir kaç örnek vermek istiyorum. Mesela; trafikte kırmızı ışıkta beklerken bu anı değerlendirin dendiğinde, kırmızı ışığa odaklanarak düşünceden sıyrılmak anda kalmak, ama yeşil ışığın yanmasını beklemek bir gelecek vizyonu. Asansörün çağırma düğmesine basıldığında, düğmenin ışığına ya da bedenin durumuna odaklanarak düşünceden sıyrılmak anda kalmak, ama kapının açılmasını beklemek bir gelecek vizyonu. Mutfaktan güzel bir yemek kokusu geldiğinde kokuya odaklanıp düşünceden sıyrılmak anda kalmak ama yemeğin lezzetini düşünmek bir gelecek vizyonu. Bunu bu şekilde pratik etmeye dikkat ettiğinde, aslında neredeyse hiç anda kalamadığını ve ne yazık ki gününün hemen hemen hepsini, en azından yakın bir gelecek versiyonunun beklentisi ile geçirdiğini anlayabilirsin. Bu gerçekten çok önemli bir pratik. Ama uygulanması alışkanlık haline geldiğinde, tam olarak "anlatılmaz yaşanır" bir etkisi var. Gerçekten muazzam... İddialı konuşmayı sevmiyorum biliyorsun ama tecrübeme dayanarak söyleyebilirim ki, tek başına bu bile sürekli musmutlu bir ruh halinin anahtarı olabilir. Bu arada önemli bir ayrıntı: İlk başlarda biraz sakarlık yapabilir, ama zamanla geçecektir :).

Blogger tarafından desteklenmektedir.