Header Ads

Secret / Sır ve Benzeri Kitaplarda Bahsedilmeyen Şey Nedir? / Eckhart Tolle Türkçe 18


Zorlayıcı ve istemsiz düşünmenin kesilmesi, ruhsal uyanışın özü olarak tanımlanabilir. Zorlayıcı düşüncenin sona ermesi... Düşünmek bağımlılık yapar. Çoğu insan için, düşünmekten kimliklerini kaybetmeye başlayanlar dışında hemen hemen her insan bağımlıdır. Ve en büyük bağımlılık, düşünme bağımlılığıdır.

Verimli düşünme değil, yapıcı düşünme değil, sorunları gerçekten çözen düşünme değil kastettiğim. Ama boş ve yıkıcı düşünce, sorunları çözmek yerine artırır. Kaygı, korku, şikayet, pişmanlık içeren her türlü işlevsiz durumları meydana getiren düşünmeden bahsediyorum.

Bu düşmanlar peyda eder çünkü bu egodur, egosal düşüncedir. Sona ermesi gereken budur. Ve bu sona erdiğinde, gerçek düşünme, yapıcı, verimli, çözümcü düşünme gerçekleşebilir. Düşünmek harika bir şey. Ama yapmıyoruz, daha başlamadık bile. İnsan aklını kullanarak neyin mümkün olduğuna daha yeni yeni dokunmaya başlıyoruz.

Zamanı gelecek, ama geleceği çok sık tahmin etmiyorum, ama insanların düşünce yoluyla tezahür yeteneklerini geliştirebilecekleri zamanlar gelecek. Zaten, bir dereceye kadar bunu yapabilirsin. Bir şeyleri düşünce yoluyla tezahür ettirebilirsin. Birçoğumuz bunu zaten yaptık. Bu senin memnuniyetsizlik durumuna bir cevap değil çünkü, bu yüzden ilerlememiz gerekiyor, fakat bundan daha temel bir şey var, önce onun yapılması, önce onun gerçekleştirilmesi gerekiyor.

Ve o zaman tezahür ettirebileceksin, ama yaratan ego olmayacak, senin içinden daha derindeki bir şey, zihnin aracılığıyla yaratacak. Yani, artık fabrikalarımız ve tüm bu tuhaf şeylerin olmayacağı bir zaman gelecek. Artık bunlara ihtiyacımız olmayacak. 

Vasıta, otomobil ya da onun gibi bir şey olmayacak ama buna ihtiyacın da olmayacak. Yani zihin güçlüdür, ve her düşünce bir düzeyde form yaratır. Düşünce yaratıcıdır belki ama daha da önemlisi, düşünceden daha derin olan boyuta erişmek ve o zaman düşünce evrensel zekanın hizmetinde olabilir.

Ve sonra aracı sensin işte. Sen evrensel zekanın yarattığı şeysin. Zihnin, evrensel zekanın yarattığı şeydir. İşte bu yüzden "Sır / Secret" ve benzeri kitaplar olmasına rağmen, bu kitaplarda pek çok güzel şey olmasına rağmen, ihmal ettikleri şey, zihninde tezahür etmeden önce, kaynağın, mutlak temelin önemini göstermektir.

Temeli, kim olduğunun ve hayatının doyumunu, projelendirerek değil, "Bunu başardığım zaman, tamamlanmış olacağım" diye düşünerek bulmaktır, çünkü ne yaparsan yap, yeteneğin zaten sınırlı. Ama evet, yetenek sınırlı olsa da bir ego olarak da bir şeyler tezahür ettirebilirsin.

Gezegende kargaşa çıkarmak için yeterli yeteneğe sahipsin :). Bu kitapların bahsetmediği şey, bu dünyada tezahür ettirebileceğin hiçbir şeyin, kim olduğunun ÖZüne erişmedikçe, ÖZü idrak etmedikçe seni uzun süre tatmin etmeyeceği gerçeğidir.

Önce bu gelir, asıl mesele budur. Bu yüzden bir şeylerin nasıl tezahür ettirileceği hakkında çok fazla konuşmuyorum. Bu kendiliğinden gelecektir. Dolayısıyla, düşünmeyi durdurmak, düşünmeyi bastırarak değil, direnişi bırakarak hayatına davet etmen gereken bir şeydir. Düşünmeyi bırakmanın en hızlı kapılarından biri, şimdiki ana direnişi, şu anda bilincinde her ne olursa olsun ona karşı içsel direnişi bırakmaktır.

Sürekli değişir; bir durum, sonra başka bir durum, insanlar, olaylar... hepsi bilinç beslemesine girer. Ve daha önce de bahsettiğimiz gibi, çoğu insan neredeyse sürekli şu durumda: "olanı istememek." Daha doğrusu, gelecekte daha önemli görünen başka bir şeyi istemek durumunda. Ve bu bilinç durumunun işlev bozukluğunu tanıman gerekiyor.

En büyük ruhsal uygulamalardan biri, şimdiki anı arkadaşın yapmaktır. Şimdiki anı dostun yapmak, o anda ortaya çıkan her şeye içsel olarak evet demektir.

Sercan'ın Notu:

Bunu ben deyince pek ikna edici olamıyorum ama bak Eckhart da aynısını söylüyor. "Olanı istememek" diyor. "Benim istediğim olsun" yerine "Her olanı  -ki olan da olduran da kim biliyorsun- olmuş olanın kendisini istemek, evet" olursa hayata karşı cevabın, her şey çözülecek. Yani işin özü şu: "teslim olmak." E, eslim, teslim, islam... Müslüman ne demek: Teslim olan(lar). O zaman "anda kalmak" ile "müslüman" aynı kapıya çıkmıyor mu? Soruyu açarak okuyayım: "Anda kalamayana, teslim olmayana, geçmiş üzüntüsü ve gelecek kaygısı ile yaşayana, O'ndan gelen her şeye koca bir tebessüm ile 'evet' diyemeyene, 'hoş geldin diyemeyene' müslüman denir mi?" Başka sorum yok...

Blogger tarafından desteklenmektedir.