Öyleyse Ölüm Çok Kutsal Bir Şeydir, Sadece Korkunç Değil / Eckhart Tolle Türkçe 07
SORU: Oğullarım on ay önce denizde boğuldu. Teslim oldum ama üzerime gelen huzur ve sükuneti hissettiğimde yanlış olduğunu düşündüm. Böyle bir kayıpla huzur ve sükunet hissetmek doğru değil gibi geliyor.
---
Sevilen birinin ölümünden sonra, OLmanın doğal yolu önce acı çekmektir, sonra derinleşme gelir. O derinleşmede ölümün olmadığı bir yere gidersin artık. Ve bunu hissetmiş olman gerçeği, yeterince derine indiğin anlamına geliyor, ölümün olmadığı yere.
Zihnin toplum tarafından koşullandırılmış, içinde yaşadığın ve bu boyut hakkında hiçbir şey bilmeyen çağdaş dünya tarafından... Bu yüzden zihnin sana bu konuda yanlış bir şeyler olduğunu söylüyor. “Huzurlu olmamalıyım, böyle bir durumda hissedilmesi gereken şey bu değil” diyor. Ama bu, içinde yaşadığın kültür tarafından şartlandırılmış bir düşünce. Bunun yerine, bunun ne zaman gerçekleştiğini, o düşünce geldiğinde farkına varabilirsin -bunun doğru olmayan sadece şartlandırılmış, koşullu bir düşünce olduğunu kabul et. Bu üzüntü dalgalarının zaman zaman geri gelmeyeceği anlamına gelmez. Ama üzüntü dalgalarının arasında huzur olduğunu hep hissedersin. Bu huzuru hissederken, çocuklarının da ÖZünü, zamansız özü hissedersin. Öyleyse ölüm çok kutsal bir şey demektir, sadece korkunç bir şey değil. Biçim olanın kaybına tepki verdiğinde korkunç hale gelir sadece.
Biçimsiz olana kadar yeterince derine indiğinde, korkunç olan artık korkunç değil, kutsaldır. O zaman sana yakın biri öldüğünde iki seviyeyi deneyimleyeceksin. Evet, biçim düzeyinde korkunç, daha derin düzeyde kutsal. Ölüm, kendinde o boyutu bulmanı sağlayabilir. Kendinde o boyutu - yaşamın kutsal boyutunu - bulursan, sayısız başka insana yardım etmiş olursun. Ölüm, aslında, hayatın yok edilemez olduğu kutsal boyutu bulmana yardım eder.
Teslimiyet o kapıyı senin için açabilir. Tamamen kabul... Öyleyse bu kutsal boyutu onurlandır ve zihninin söylediği şeyin doğru olmadığını, sadece bir şartlanma biçimi olduğunu anla -anla ki bu gerçek değil. Tam tersine fevkalade doğru.
İşte bu her zaman biçimsizliğe açılan penceredir. Kabul ettiğin gibi teslim ol. Biçim gittiği için, ölüme teslim olduğunda zihnin hareketsiz hale gelir.
Ve buradan hareketle, günlük hayatında bir şeyi kaybettiğinde ona ufak bir bakış atabilir ve onun gittiğini tamamen kabul edersin. Bu eşya için küçük bir ölüm anıdır ve sana küçük bir farkındalık verebilir -belki de küçükten bile fazla, eğer hazırsan.