Uyanmadan Hemen Önce, Ruhun Karanlık Gecesi / Eckhart Tolle Türkçe 10

Hayat, düzen ve kaosun kutupları arasında ortaya çıkar. Şu anda, dünyanın onlarsız olamayacağı bu iki temel karşıtlığı tanımak önemlidir. Düzensizliğin bir başka karşılığı da "sıkıntı"dır. Daha aşırı hale geldiğinde, buna "kaos" diyebiliriz.

Elbette hayatımızda düzen olmasını tercih ederiz, bu da işlerin iyi gitmesi anlamına gelir. Hayatımızda göreceli bir uyum istiyoruz. Yine de, bu çoğu zaman bir tür düzensizliğin patlamasıyla gölgelenir. Ve genellikle buna güceniriz - kızarız, umutsuz oluruz veya üzülürüz.

Düzensizlik, büyük ve küçük pek çok biçimde ortaya çıkar. Düzensizlik ortaya çıktığında, genellikle güçlü temel inançların eşlik ettiği yaşamlarımızda bir tür tahribat yaratır. "Çok yanlış bir şey var, bu olmamalı, her şey bana karşıdır" gibi düşüncelere kapılırız. Yine de düzensizliğin veya sıkıntının kaçınılmaz olduğunu ve daha yüksek bir düzenin önemli bir parçası olduğunu anlamalıyız.

Daha yüksek bir perspektiften, daha yüksek bir düzeyden bakıldığında, düzen ve düzensizliğin veya düzen ve kaosun varlığı, yaşamın gelişiminin gerekli bir parçasıdır.

Pek çok insan, bir düzensizlik veya kaos dönemine katlandıktan hemen sonra ve bunun bir sonucu olarak derinleşme veya daha derin bir benlik veya varlık duygusu deneyimlediklerini keşfetmiştir. Bu bazen "ruhun karanlık gecesi" olarak adlandırılır, ortaçağ döneminden gelen bir terimdir ve birçok mistik kişinin ruhsal olarak uyanmadan önce yaşadığı zihinsel çöküşü tanımlamak için kullanılır. Bir düzensizlik, yıkım patlaması olur. Sonra bundan daha derin bir kavrayış ortaya çıkar.

Ve bu çok acı verici olsa da, tuhaf olan şey, tam olarak orada birçok insan bir aşkınlık yaşar. Garip bir gerçek de şu ki, insanların rahat dönemlerinde iken ruhsal olarak uyanmaları neredeyse hiçbir zaman gerçekleşmez. Ya da insan olarak daha derin hale gelemezler ki, bu da kısmi bir uyanış olurdu zaten. Neredeyse hiç olmuyor. Ruhsal değişimin veya manevi sıçramanın gerçekleştiği nokta genellikle bir kişinin hayatındaki düzensizlik deneyimidir.

Ve böylece hayatınız düzen ve düzensizlik arasında gidip gelir. İkisine de sahipsin ve ikisi de gerekli. Düzensizlik patlak verdiğinde bunun bir uyanışa veya derinleşmeye yol açacağının garantisi yoktur, ancak her zaman olasılık vardır. Bu bir fırsattır, ancak çoğu zaman kaçırılır.

Yani şu anda buradayız ve görevimiz aynı: şimdiki ana, burada ve şimdi olan her şeye uyum sağlamak. Şu anda yaşadığımız kargaşa, muhtemelen kolektif düzeyde gelecek olan son karışıklık olmayacak. Ancak bu bir fırsattır - çünkü bu bir ayaklanma zamanı olmasına rağmen, aynı zamanda uyanma zamanıdır. İkisi birlikte gider. Tıpkı bireysel bir hayatta olduğu gibi, uyanmak için zorluklara ihtiyacın var. Bu bir fırsattır ama garanti değildir. Ve bu nedenle, geleneksel düzeyde trajik ve nahoş görünen şey aslında tamamen iyidir ve daha yüksek bir düzeyden bakıldığında olması gerekendir; aksi takdirde olmazdı. Bunların hepsi insanoğlunun uyanışının ve küresel uyanışın bir parçasıdır.