Şu Andan İtibaren | 12 Eylül / 365 Gün Öz Disiplin
Ortalama bir insan "Yaşlandıkça yaşlanıyorum" deme alışkanlığına sahiptir ve böylece zihninin dikkatini yaşlandığı fikrine çeker. Bu bağlamda doğru ifade şudur: "Ne kadar uzun yaşadım."
Bu ifade zihnin dikkatini yaşam süresinin uzunluğuna çeker ve bu da içinde yaşamı uzatabilecek sürecin gücünü artırma eğiliminde olacaktır.
İnsanlar altmış ya da yetmiş yaşına geldiklerinde, genellikle "günlerimin geri kalanı" diye konuşurlar ve böylece geriye sadece birkaç gün kaldığı fikrine güç verirler.
Zihin böylece yaşamı kısa bir süre içinde bitirmeye yönlendirilir ve buna bağlı olarak zihnin tüm güçleri kişisel varoluşun hızla sona erdirilmesi için çalışmaya başlar.
Doğru ifade "şu andan itibaren"dir, çünkü bu ifade zihni herhangi bir sonla etkilemeden düşünceyi sonsuza kadar geleceğe yönlendirir.
En çok hayranlık duyduğum insanlardan biri, değişmek için artık çok geç olduğunu söyleyen ve dırdır eden ihtiyarlar okyanusuna rağmen hayatlarını dolu dolu yaşamaya devam eden yaşlılardır.
Nasıl olur da sırf yaşlandığın için hayatının bittiği sonucuna varır ve pes edersin?
Seni düşünmekten, hareket etmekten ve değişmekten alıkoyan bir doğa gücü mü var yoksa bu senin derinden sahip olduğun sınırlayıcı bir inanç mı?
Yaşı 60 veya daha fazla olan insanların inanılmaz şeyler yaptığına dair pek çok örnek var.
Yaşlanma sürecini hedeflerine neden ulaşamadığını açıklamak için bir gerekçe olarak kullanma.
Yaşlanmanın vücudunun eskisi kadar iyi çalışmaması riskini beraberinde getirdiği doğrudur, ancak bu artık hayattan elini eteğini çekmen gerektiği anlamına gelmez.
Sahip olduklarınla yapabileceğinin en iyisini yap, etrafını zihinsel olarak genç insanlarla (biyolojik yaşlarına bakılmaksızın) çevrelersen fiziksel ölümü beklerken hayatlarını yaşayan
(çünkü zihinsel olarak çoktan ölmüşlerdir) o acı, huysuz yaşlı insanlara dönüşme riskin asla yoktur.