Efsane Değil Biyolojik Bir Gerçek / İkinci Beyin Sesli Kitap 03
Huzursuz bağırsak sendromu, kronik ağrı ve depresyon gibi birçok kronik hastalıkla etkili bir şekilde başa çıkamamak, geleneksel, hastalık temelli tıp modelinin tek eksikliği değildir. Son yüzyılda, obezite ve ilgili metabolik bozuklukların, iltihaplı bağırsak hastalıkları, astım ve alerji gibi otoimmün bozuklukların ve otizm, Alzheimer ve Parkinson hastalığı gibi gelişmekte olan ve yaşlanan beyin hastalıklarının hızlı yükselişi de dahil olmak üzere sağlığımıza yönelik yeni zorluklara da tanık oluyoruz.
Örneğin, obezite oranı elli yıl önce nüfusun yüzde 13'ü iken yüzde 35'e yükselmiştir. Buna 2 ila 19 yaş arasındaki çocukların yüzde 17'si ya da her 6 çocuktan 1'i dahildir. Her yıl en az 2,8 milyon kişi aşırı kilolu veya obez olması nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Küresel olarak diyabetin yüzde 44'ü, iskemik kalp hastalığının yüzde 23'ü ve bazı kanserlerin yüzde 7-41'i aşırı kilo ve obeziteden kaynaklanmaktadır. Obezite salgını hız kesmeden devam ederse, obeziteyle ilişkili hastalıklardan muzdarip insanların tedavi maliyetlerinin yıllık 4 trilyon dolara yükseleceği tahmin edilmektedir.
Bu yeni sağlık sorunlarının birçoğunun ani yükselişini açıklamak için hala cevaplar arıyoruz ve çoğu için henüz etkili çözümlerimiz yok. Uzun yaşam süremizdeki artış, gelişmiş dünyadaki diğer birçok ülkede paralellik gösterirken, yaşamımızın son on yıllarına ulaştığımızda fiziksel ve zihinsel refah açısından çok gerideyiz. Yaşadığımız yılların miktarındaki artış için ödediğimiz bedel, bu yılların kalitesindeki düşüştür.
Bu zorluklar ışığında, insan vücudunun gerçekten nasıl çalıştığını, en iyi şekilde çalışmasını nasıl sağlayacağımızı ve bir şeyler ters gittiğinde onu güvenli ve etkili bir şekilde nasıl onaracağımızı anlamak için mevcut modelimizi güncellemenin zamanı geldi. Modası geçmiş modelimizin ortaya çıkardığı fiyat etiketine ve uzun vadeli ikincil hasara artık tahammül edemeyiz.
Şimdiye kadar, genel sağlığımızı korumak söz konusu olduğunda vücudumuzdaki en karmaşık ve en önemli iki sistemin kritik rolünü büyük ölçüde göz ardı ettik: bağırsak (sindirim sistemi) ve beyin (sinir sistemi). Zihin-beden bağlantısı bir efsane olmaktan çok uzaktır; biyolojik bir gerçektir ve tüm vücut sağlığımız söz konusu olduğunda anlaşılması gereken temel bir bağlantıdır.