Hastalık Bir Öğretmendir | 02 Ağustos / 365 Gün Öz Disiplin
Hastalandığında, hastalığını nefret edilecek bir şey olarak değil, öğretmenin olarak gör.
Hayatta hiçbir şey sağlıktan daha önemli değildir, ancak hastalanana ve uzun süredir kanıksadığımız şeyleri kaybedene kadar bu gerçeği anlayamayız.
İlk başta bunu inkar edersin. Sonra "Neden ben?" diye merak etmeye başlarsın.
Sonra nefret etmeye başlarsın ve bu olumsuz duygular içinde ne kadar çoğalırsa, hastalığa karşı savaşmak o kadar zorlaşır.
Birçok hastalık önlenebilir ya da en azından sağlıklı alışkanlıklar edinerek bu hastalıklara yakalanma riskini büyük ölçüde azaltabilirsin.
Hastalık bir öğretmen görevi görebilir.
Aslında, hastalığını bir akıl hocası olarak görmek, onunla etkili bir şekilde başa çıkabilmenin tek yoludur.
İnkar, nefret, pişmanlık veya hayal kırıklığı sonuçta sadece sana karşı çalışır.
Şu anda bir hastalıkla uğraşıyorsan, bunu hayatını, yaşam tarzı seçimlerini ve önceliklerini gözden geçirmek için bir fırsat olarak gör.
Artık sağlığın ne kadar önemli olduğunu içgüdüsel düzeyde anladığın gerçeğinden yararlan ve uzun süredir ertelediğin sağlıklı değişiklikleri yap.
Son olarak, hastalığı üstesinden gelinmesi gereken bir zorluk olarak düşün ve sağlığı ya da fiziksel durumu çok iyi olmamasına rağmen hayatını dolu dolu yaşayan insanlardan örnekler al:
Nick Vujicic (dört uzvu olmadan doğmuş bir motivasyon konuşmacısı),
Sean Swarner (yedi kıtanın en yüksek yedi zirvesine tırmanan ve iki kez kanserden kurtulan ilk kişi),
Randy Pausch (üç ay ömür biçilen ve "Son Ders" başlıklı ilham verici bir konferans vererek küresel bir fenomen haline gelen bir profesör)
veya Jessica Cox (kolları olmayan ilk pilot).