Bilgi Çağında Bilgisizlik Sadece Bir Seçimdir / Joe Dispenza Türkçe 34
İnsanlara başlarına gelebilecek en kötü olasılığı seçmek yerine en güzel olasılığı seçip bunu duygusal olarak benimsemeyi öğretirseniz, endişeyi yarattıkları gibi sağlığı, sıhhati de yaratabilirler. Onlara neyi niye yaptıklarını anlamlandırarak öğretirseniz neden çağdaş bir modeli açıklamak için bilimi kullandığımızı anlatırsanız, bunu mantıken anlamaları onlara yeterli gelmez. Yanlarındaki insana dönüp konuşmak isterler. Bunu konuşmaları gerekir. Dile getirmeleri gerekir.
Bizde bilgi edinip birbirleriyle iletişime geçiyorlar, onlardan açıklamalarını istiyorum. Açıklayabiliyorlarsa beyinlerine bağlanıyor, artık donanımı kuruyoruz. Talimat zamanı geldiğinde, biz uygulama için çevre koşullarını belirlediğimizde bu üç şeyi birleştirerek davranışlarını niyetlerine uyumlarlarsa bir çeşit dönüşüm geçirirler. Ve biz bu dönüşümü tekrar tekrar ölçtük, defalarca.
Bu artık yeni bir bilimsel yasa olmaya başlıyor ve bence sıra dışı bir şey yapmak için bize izin verilmesini oturup beklememeliyiz. Bence çıkmalıyız ve bu sıra dışı şeyi yapmalıyız, sonra bilim gelir bizi inceler ve yasalarını değiştirir. Ve evet, bu normal bir şey değil, doğal bir şey değil, ama biz zaten burada doğaüstü bir şey hakkında konuşuyoruz. Biz geleneksel modelin dışına çıkmaktan bahsediyoruz ve bunu konuşmak için gereken şey cesarettir.
Ancak öyle konuşabiliriz. "Evet, bana teşhis kondu", "doktor bana altı aylık ömrüm kaldığını, hazırlanmamı söyledi", size anlatamam. Çalışmalarımıza gelen kaç kişiye voodoo laneti gibi altı ay veya üç ay ömür biçmişler, tahmin bile edemezsiniz. "İşlerinizi düzene sokun, hazırlanın, öleceksiniz."
Ama bu insanlar bu kaderdeki programı, otonom sinir sitemlerini analiz etmeden, bu düşünceleri kabul etmedi, inanmadı ve teslim olmadı. "Durun bir saniye" dediler, "Tamam, bence ben bu durumu değiştirebiliirim." Bu kişilerden bazıları hastalıkları kalmadığı, üstünden iki yıl geçtiği halde, hala bunu yapıyor. Bence insanlar için önemli olan, kendi güçlerini tekrar ellerine almak. İşte bunun sebebi bu.
Artık bilgi çağındayız. Ve bir bilgi çağında, bilgisizlik bir seçenektir. Yirmi beş, otuz yıl önce, bir doktora gittiniz ve o size bir rahatsızlığınız olduğunu söyledi. Ve ihtiyacınız olan ameliyatı ya da prosedürü anlattı. Çoğu insan hemen belgeleri imzalar ve "Tamam, gereken neyse hemen başlayalım" der.
Şimdi bir de bugüne bakalım; Birine bir teşhis kondu. Doktor hastaya tedavi seçeneklerini anlatır. Hasta eve gider ve hemen internete girerek saatlerce o hastalığı ve tedavisini araştırır. Geleneksel ya da modern tedavi yöntemlerini inceler. Bazı doktorlar bu hastalığın tedavisi hakkında diğerlerinden daha bilgilidir. Hasta, doktorun muayenehanesine dönüp ona, "Ben şöyle bir şeyler buldum" der. "Şu tedaviyi denemek istiyorum" dediğinde, doktor ya "Bu yöntem hakkında bir şey bilmiyorum" ya da "bu işe yaramaz" der.
Böyle bir durumda hasta "Yeni bir doktor bulmanın zamanı geldi" diye düşünür. Çünkü ona destek olacak birine ihtiyacı vardır. Kendini değiştirip yaşamak istediği hayata kavuşmak için, bu gidişatı durdurmalıdır.
Biz bütün öğrencilerimize, "kendinizi değiştirin" deriz. Kendinizi ölçmelisiniz. Şayet bu yolculuğa çıkıyorsanız, bilin ki bu bir inkar değildir. Her şey bilgiye dayanır.
Yani değerleriniz yüksek ya da alçaksa, bunu gösterin. Üç ay deneyin, neler yapabileceğinizi görelim. Üç ayın sonunda ölçeceğiz. Aynı mı yoksa iyiye mi gidiyor? Devam edip, birkaç şey daha ekleyebiliriz. Şayet kötüye gidiyorsanız, değişim konusunda size yardım edebilecek daha radikal bir yönteme başvurmak zorunda kalabilirsiniz.
Yani, yaşadığınız değişimler konusunda açık ve dürüst olun; buradaki amaç aslında sizin bir şeyleri gerçekleştirebildiğinizi görüp onları ölçmek, çünkü bu ölçümler birer geribildirimdir ve bu geribildirimler zaman içinde bize, yaptığımız şeyin sizde bir değişimi başlattığını gösterir. Ve buna devam ederek, temelde bir değişim gerçekleştirebiliriz.