Header Ads

Olumlu Düşünüyorum ve Öküzler Uçmadığı İçin Dua Ediyorum :) / Sadhguru Türkçe 30


Dünyada çok fazla insan her zaman, sürekli ve hatta ha bire "pozitif düşünme" hakkında konuşuyor. Olumlu düşünme dediğinde, bir şekilde gerçeklikten kaçmaya çalışıyorsun demektir. Hayatın sadece bir tarafına bakarken diğerini gözden kaçırırsın. Diğerini görmezden gelebilirsin, ama o diğeri seni görmezden gelmez. Dünyadaki olumsuz şeyleri düşünmezsen, bir aptalın cennetinde yaşarsın ve hayat seni bunun karşılığında ele geçirir. Şu anda, kara bulutların gökyüzünde asılı olduğunu varsayalım. Onları görmezden gelebilirsin, ama onlar seni görmezden gelmeyecekler. Yağmur yağdığında yağmur yağacak. Sırılsıklam olduğunda sırılsıklam olacaksın :).

Bunu görmezden gelebilir ve her şeyin yoluna gireceğini düşünebilirsin. Bunun bazı psikolojik ve sosyal ilgisi vardır, ancak varoluşsal ilgisi yoktur. Sadece teselli olacak. Gerçeklikten kendi gerçeğine geçerek kendini teselli etmeye çalışıyorsun çünkü bir yerlerde gerçeklikle baş edemeyeceğine inanıyorsun. Ve muhtemelen yapamazsın, bu yüzden pozitif düşünceye kapılırsın. Olumsuz olanı atlamak ve sadece olumlu düşünmek istiyorsun. Ya da başka bir deyişle, olumsuzdan kaçınmaya çalışıyorsun.

Ama kaçınmaya çalıştığın şey bilincinin tam da temelini oluşturur. Kaçınmaya çalıştığın şey, peşinde olduğun şey değil, her zaman içindeki en güçlü nokta olacaktır. Hayatın bir yönünü ortadan kaldırmaya ve diğeriyle birlikte yaşamaya çalışan biri, yalnızca kendisine sefalet getirir.

Bütün varoluş dualite arasında gerçekleşiyor. Olumlu ve olumsuz dediğin şey: erkeksi ve dişil, aydınlık ve karanlık, gece ve gündüz... Bu olmadan hayat nasıl olacak? Bu, ölüm istemediğini, sadece yaşam istediğini söylemek gibi  ama öyle bir şey yok ki. Aslında ölüm olduğu için hayat var. Aslında karanlık olduğu için ışık var. Sadece negatifin seni bunaltmasına izin vermemelisin o kadar. İkisinin de orada olmasına izin ver ve ikisini de nasıl üretken hale getireceğini gör.

Hayata olduğu gibi bakarsan, her zaman eşit şekilde pozitif ve negatiftir. Olduğu gibi bakarsan, ne olumsuz ne de olumlu seni bunaltamaz. Sadece eşit oldukları için her şey olduğu gibi oluyor zaten. İkisini birden kullanmalı ve elinden geleni yapmalısın. Elektrik akımında da pozitif ve negatif olduğu için ışık yanar. Olumlu bir sonuç oluyor, bu yüzden olumsuzlukları önemsemiyoruz sadece. Bir erkek ve bir kadın varsa, onlardan neşe geliyorsa, ne erkeğe ne de kadına aldırış etmeyiz. Ama pek çok olumsuz sonuç yaratmaya başladıklarını varsayalım, şimdi bunların bir sorun olduğunu düşünüyoruz. Mesele olumlu veya olumsuz olmak değil; ürettiğin nihai sonuçtur.

Olumlu ya da olumsuza direnmek zorunda değilsin; bundan olumlu bir sonuç çıkarmak zorundasın, bu sadece yeteneğinle ilgili bir soru. Bu yaşamla ilgileniyorsak, gerçekte nerede olduğumuz konusunda doğru ve dürüst olmamız çok önemlidir. Ancak o zaman bir yolculuğa çıkabiliriz. Olumlu düşünme, insanlar için birçok olasılığı yok etti. 

Bak olumlu bir düşünür tarafından yazılmış şöyle bir şiir var:

Gökyüzünde küçük bir kuş uçtu.
Geldi gözüme çarptı ve çıkardı.
Ama ne endişelenebilirim ne de ağlayabilirim,
Çünkü ben olumlu bir düşünürüm.
Olumlu düşünüyorum ve
Öküzler uçmadığı için Tanrı'ya dua ediyorum.
:).

Hayatı olduğu gibi görmeye istekli değilsen, onun hakkında adım atmanın bir yolu yoktur. Bununla ilgili hiçbir şey yapamazsın. Sadece zihinsel olarak komik şeyler yapabilirsin. Belki bu seni bir süre eğlendirebilir, ancak seni hiçbir yere götürmez.

Şu aklına geliyor olabilir: "E, ama sen de pozitif düşünme ve bunun hayatınızı nasıl dönüştürebileceği hakkında pek çok şey anlatıyorsun. Olumlu düşünme karmadan kurtulmanıza, en azından seni daha fazla karma yaratmaktan alıkoyabilir mi?"

Şimdi... Bu insanların yaşamlarında derinliklerini kaybetmelerinin nedeni, dikkatlerini yalnızca kendileri için uygun olana, başka bir deyişle işlerine gelene odaklayarak anlamsız hale gelmeleridir ki bu pozitif dedikleri şey zaten. Olumlu bakmak, olumlu algılamak ve olumlu algı ve sonuç çıkarmak ile "pozitif düşünmek" arasında fark var. Ama insanlar her şeyin çabuk, hatta çok çabuk olmasını istiyorlar. Hiçbir şeye adanma yok, zahmet yok. 

Bu türden sabit odaklanma çoğunlukla modern dünyada eksiktir, çünkü şunun gibi çok fazla öğreti var: “Merak etmeyin, mutlu olun. Her şey yolunda. Keyfinize bakın! " Bu tür mutluluklar kaçınılmaz olarak çöker ve insanlar zihinsel olarak hasta durumlara girerler. Batı'da duyduğum özellikle popüler bir ifade buralarda da dillenmeye başladı: "Mutlu ol, anı yaşa." Lütfen şu andan ve bu yerden başka bir yerde yaşa ve bana göster, haydi... Her ne olursa olsun, anın içindesin, başka nerede olabilirsin ki zaten? Anlayışın özünü reddetmiyorum ama samimiyetsiz bir biçimde herkes bunu alıntılıyor çünkü kitaplar yazılmış ve programlar, deneyimi veya anlayışı olmayan insanlar tarafından yürütülüyor.

Yaşam tarzlarına bağlı olarak sürekli “Mutlu ol” dan bahseden insanları izlersen, birkaç yıl içinde depresyona girerler. Bu önünde sonunda, her zaman çok derinden vurur çünkü enerjilerin karmik yapına göre farklı olasılıklar için paylaştırılır. Acın, kederin, sevincin, aşkın için bir şeyler var. Sadece zihninde değil. Karma veridir. Enerjin bu verilere göre işliyor. Ve bu sarmal bir yay gibidir. Serbest bırakılması gerekiyor ki aşırı şekilde gerilip sıkışmasın. O şeyler ifade bulmazsa, reddedersen, tamamen farklı bir şekilde kök salacaklardır.

Her şeyi olduğu gibi görmen önemli. Hiçbir şeyi inkar etme. Keder gelirse, keder. Üzüntü gelirse, üzüntü. Sevinç gelirse, neşe. Bunu yaptığında, hiçbir şeyi inkar etmiyor veya durdurmaya çalışmıyorsun demektir. Aynı zamanda her şey oluyor ama sen onlardan özgürsün. Al sana "anda kalmak" işte.

Zihnin doğası öyledir ki, “Bunu istemiyorum” dersen, zihninde sadece o olur. "Negatifi istemiyorum" dersen, sadece bu olur. Neden olumlu ya da olumsuz hakkında konuşuyorsun? Neden olaylara bu şekilde bakmak istiyorsun? Neden her duruma olduğu gibi bakmıyorsun, olduğu gibi kabul etmiyorsun ve bu konuda yapabileceğin en iyi şeyin ne olduğunu görmüyorsun? Bir durum ne olumlu ne de olumsuzdur. Tutum ve felsefeler geliştirmeye çalışma. Belirli bir tavır olmadan neden burada olamıyorsun? Herhangi bir felsefe olmadan? Sadece farkında. Sadece... farkında...

Her durum farklı bir yanıt gerektirir. Olumlu düşünme tavırları geliştirirsen, bazen belli bir durumda işe yarayabilir. Ama başka tür bir durumda aptalca şeyler yapacaksın çünkü belli bir şekilde olman gerektiğine dair önyargılı bir fikrin var. Yanlış yerde olumlu düşünmeye devam edersen, başına en kötü şeyler gelebilir. Olumlu olmaya gerek yok. Negatif olmaya da gerek yok. Sadece farkında ol. Farkındaysan, bir durumu olduğu gibi algılarsın. Bir durumu olduğu gibi algıladığında, zekan ve kabiliyetin doğrultusunda en iyi şekilde hareket edebilirsin. Bu kadar basit.

Blogger tarafından desteklenmektedir.