Bütün İnançlar Bilinçaltı Varoluş Durumlarıdır / Joe Dispenza Türkçe 32
Soru: Biraz da Plasebo etkisinden bahseder misiniz?
Birine faydalı ilaç diye, şekerden bir hap verebilirsiniz. Tuzlu su enjeksiyonu ya da sahte bir ameliyat yapıp, tedavi uygulayabilirsiniz. Bu insanların ciddi bir yüzdesi, sahici ilaç alıp sıkı bir tedavi gördüklerine inanıyorlar ve bu düşünceye tamamen teslim oluyorlar. Ve otonom sinir sistemlerini aldıklarını düşündükleri kimyasalla aynı olan kendi ecza ürününü yapması için programlamaya başlıyorlar.
O halde sorumuz şu: Şifayı sağlayan aldığımız madde mi yoksa vücudun doğuştan gelen iyileşme kapasitesi mi?
Şeker hapları mı? Bunun iyileşmeyle hiçbir ilgisi olamaz, bizi iyileştiren şey düşüncemizdir. Ancak şartlanmaya dayalı bu hap bir insanın geleceğinde, olasılığı temsil eden bir semboldür. Biz buna niyet diyebiliriz. Bu insanların çoğu ilham alacak, heveslenecek, heyecanlanacak, manevi duygularlarla dolacak ve haliyle umutlanmaya başlayacak. Ve ilaç işe yarayacak diye Tanrı'ya şükredecekler. Kısacası, net bir niyeti yükseltilmiş bir duygu ile birleştirecekler. Ve işte o an, geçmişteki biyolojiden çıkacaklar, gelecekteki biyolojiye girecekler.
O zaman sorumuz şu: Yeni bir varoluş durumuna girmek için şeker hapına, tuzlu su enjeksiyonuna ya da sahte bir tedaviye gerek var mı? İyileşmenize yardım edeceğini düşündüğünüz bilinen bir şeyi seçmek yerine sizin dışında hiçbir şeyin olmadığı kuantum alanından yeni bir potansiyel seçebilir misiniz? Ve bu bilinmeyeni, sizin biyolojinize girene kadar sıkça ziyaret edebilir misiniz? Bunun da size aynı etkiyi yaratması mümkün mü? Bunun cevabı kesin olarak "evet"tir.
Şimdi, depresyonla ilgili çalışmalarda -ki burası en çok plasebo uygulanan alandır- plasebo uygulanan hastaların yüzde 81'i sanki antidepresan içmiş gibi olumlu cevap vermiş. Peki bu ne anlama geliyor? Bu, onlar kendi eczanelerinde antidepresan yapıyorlar, onların vücudu ve sinir sistemi, dünyanın en büyük eczanesidir demektir. Bu durumda evet, depresyon çalışmalarında insanlara altı ila sekiz hafta arası plasebo uygulandığı bir gerçek. Ve onlar her gün, net bir niyet ve yüksek bir duyguyla, yeni bir varoluş durumuna geçiyor.
Kabul etmek, inanmak ve teslim olmak... Fikir budur. Aldıkları gerçek ilaç budur. Ve bu da biyolojilerini değişmeye programlıyor. Yeni bir varoluş durumuna geçerek depresyondan kurtulmak 6 ila 8 hafta sürüyorsa, bu, her gün yeni bir varoluş durumuna geçerek iç dünyanızdaki bir durumu değiştirmek için 6 ila 8 hafta gerektiğini anlamamız konusunda fikir verebilir.
Bu arada, plasebonun arkasında yatan en çok, sağlam bir inançtır. Ve insanların pek çok iinancı geçmiş yaşanmışlık larından ortaya çıkmıştır. Yani siz bir deneyimler serisi yaşıyorsunuz ve bunlar sizi sinirsel ve duygusal anlamda şartlandırıyor. Bizler hep geçmişin biyolojisinde düşünmeye ve hissetmeye meyilliyizdir. Duygu ve düşünce şeklimiz de bir varoluş durumu yaratır. Siz sürekli düşünüp hisseder, düşünüp hissederseniz, buna tavır denir. İyi düşünceler iyi hislerle bağlandığı için iyi bir tavrınız vardır. Negatif düşünceler negatif hislerle örtüştüğü için de kötü bir tavrınız vardır. Tavırlar, varoluş durumlarının kısaltılmış halidir. Sabah tavrınız iyidir, öğleden sonra kötüdür. O tavır, bu tavır derken hepsini bir araya getirir ve bir inanç oluşturursunuz.
İnanç dediğimiz şey, beynimizde bir donanım oluncaya kadar tekrar ettiğimiz düşüncedir. Ve inançlarımızın sınırlarını da duygularımız belirler. O yüzden inancımız sınanırsa, pek iyi hissetmeyiz. O halde duygu ve düşünce tarzımız varoluş durumu yaratıyor, duygu ve düşünceyi sık tekrarlamak bilinçaltı bedeni zihin olmaya şartlandırıyor. O halde bütün inançlar, bilinçaltı varoluş durumudur. İnsanlar, ilaçlar, Tanrı, ilişkiler, sevgi, cinsiyet konusundaki inançlarını sorgulamaz, çünkü bunlar bilinçaltlarına programlanmıştır. İnançlarınız varsa ve bir araya getiriyorsanız, bunlar sizin algılarınızı şekillendirir ve algıların da yaptığınız seçimlerle, hayatınızda yarattığınız şeylerle, ayrıca ilişkilerinizle hatta gösterdiğiniz tutumla ilgisi vardır. Yani birinin inançlarını inceleyecekseniz, onun davranışlarını inceleyin. Çünkü size kendileri hakkında geniş çaplı bilgiler verecektir.
O halde hastalığınızı iyileştirmek için kendinizin dışında herhangi bir şeye inanmaya programlanmışsanız, işte o inanca dönüşür. İyileşmek için elbette bir şeylere ihtiyacınız var, bu gayet normal. Grip aşısı olunca, asla grip olmayacağınıza inanıyorsanız, bu aşıya ihtiyaç duyduğunuza inandığınız için, aşı olsanız da olmasanız da büyük ihtimal ile bir şekilde hastalanacaksınızdır.