Yükseltilmiş Duygular Ne Demek, Ne İşe Yarar ve Nasıl Kullanılır? / Joe Dispenza Türkçe 40
Kalp ve beyin tutarlılığı, kendi kendimizi düzenlemeyi ve duygularımızı ifade etmeyi öğrendiğimiz süreçtir. Bu, dışımızda bir şeyin nasıl hissettiğimizi dikte etmesini beklemek yerine, içimizden duygu üretme yeteneğimizi geliştirmek anlamına gelir. Yükseltilmiş duyguları yapıcı enerji olarak kullanmaya başladığımızda, onları üretme sürecinde daha iyi hale geldikçe, artık mutlu veya bütün hissetmemiz için dış çevremizdeki hiçbir şeye bakmamıza veya değiştirmemize gerek kalmaz. Bunun yerine, sadece kendi kalbimizi iyileştirmek veya kendi sevincimizi inşa etmek uğruna yüksek duyguları kullanırız. Bu, asla üzülmeyeceğimizi söylemek değildir, aksine, lütuftan düştüğümüzde, ayağa kalkıp çok daha hızlı OLma durumumuzu değiştirebiliriz demektir.
Hepimizin hayatımızda bize olumlu şeylerin olduğu zamanlar oldu ve bunun sonucunda minnettarlık, sevgi, mutluluk, neşe, özgürlük benzeri duygular hissettik. Yani yükseltilmiş duyguları bilmediğini söyleyemezsin.
Ama bu yapıcı yetenekleri uyandırmak için, bu yüksek duyguları herhangi bir dış uyaran olmadan içinden üretmelisin. Benliğin geçmişte meydana gelmiş bazı yönlerine hakim olmanın anlamı budur; bu yükseltilmiş duyguları hissetmek için dışımızdaki hiçkimseye veya hiçbir şeye ihtiyacımız olmadığı noktaya gelmek. Bu ustalığın anahtarı, onları komut vererek üretme yeteneğini geliştirmektir, özellikle de zor zamanların sınırları içinde yaşıyormuşsun gibi göründüğünde.
Hayatımız söz konusu olduğunda, yaşama yaklaşmanın iki yolu vardır: ya hayatımızın kurbanları olarak ya da hayatımızın mimarları olarak. Kurban olarak yaşamak, dış dünyamızdaki her şeyin başımıza geldiğine dair sınırlı inanç sistemi içinde yaşamaktır. Enerjin bu gerçekliğe yatırılırsa, gücünü senin dışındaki birine veya bir şeye özgürce verirsin; böylece, bu dış koşulun nasıl düşündüğünü ve hissettiğini kontrol etmesine de izin verirsin. Basitçe ifade etmek gerekirse, işler iyi olduğunda kendini iyi hissedersin. İşler kötü olduğunda kendini kötü hissedersin. Kısaca bu, kurban bilincinin kutuplaşmış dünyasıdır.
Öte yandan yapıcı bilinç, gerçekliğin tezahür ettirilmeden önce neşe, sevgi veya minnettarlık hissettiğinde ve bu neşe, sevgi ya da şükran enerjisini yeni bilginin niyetiyle birleştirdiğinde, bu düşünceyi taşıyabilecek yüksek frekans bir farkındalıktır. . Tıpkı bir Wi-Fi sinyali ve yönlendiricinin birlikte çalışması gibi, düşüncelerin sinyali gönderir ve yükselen duyguların olayı içeri çeker, ayrılık veya ikilik yerine bütünlükten bir gelecek inşa etmene izin verir. Yaradılışının iç dünyasından üretilen niyetinin mekanizması, katalizörü, kesişimi ve bu niyetin dış dünyada tezahürü, tutarlı bir kalp ve beyin aracılığıyla yapılır.
Dışsal yaşamında, içsel düşünce ve duygu dünyandan çıkan olaylara tanık olmaya başladığında, dualite ve kutupluluğun dışına çıkmaya, bütünlüğe ve birliğe geçmeye başlarsın. Neden? Çünkü artık düşüncenin veya duygunun dış dünyandaki etkiyi inşa ettiğine dair bir kanıtın vardır. Bu, kurban bilincinden tevhid bilincine geçişin başlangıcıdır. Biraz ışığın üzerinde parlamasını ve seni iyileştirmesini beklemek yerine, kendi iç ışığının, şifanın ve kişisel realitenin mimarı olmayı seçersin.
Öyleyse neden bütün bu süreç? Bölüm 39'daki kaynağa geri dönmek için... Ruh TEKillikten indiğinde, nereden geldiğimizi unutmak, hayatın sunduğu birçok duyguyu deneyimleyebilmemiz için gerekliydi. Enerjimizi yükseltmede var olan ilahi güçlere uyanmaya başladığımızda, o zaman ustalaşabilir, bu duyguları yükseltebilir veya bizi yeni maceralara götürecek olan daha yüksek enerjilere dönüştürebiliriz.
Duygularımızda ustalaştığımızda, tezahürde de ustalaşırız.