Header Ads

Bir Kaderden Diğerine Göçmek Bir De Joe Dispenza'dan Dinleyin / Joe Dispenza Türkçe 38


Bizi geçmişimize bağlayan duyguların üstesinden geldiğimizde ve geçmişimize daha büyük bir bilinç, farkındalık, enerji veya duygusal durum seviyesinden bakabildiğimizde, hayatımızın acı verici veya zorlu olaylarındaki ilahi amaca yönelik iyiliği görebileceğimizi her zaman söylemişimdir.  Bu bakış açısından, bir sevgi, şefkat ve özgürlük noktasından hayatımızdaki bazı olayların neden bu şekilde olması gerektiğini görebiliriz. Bu farkındalığın temelinde, bu geçmiş olaylar olmasaydı, cömert şimdiki anda var olan özgürlüğü ve doluluğu bilmeyeceğimiz veya hissetmeyeceğimiz, hissedemeyeceğimiz gerçeğidir. Geçmişimizin duygularından kurtulduğumuzda, geçmişi bilgelik olarak emekliye ayırabildiğimiz an, işte yeni bir gelecek inşa etmeye gerçekten başlayabileceğimiz güçlendirici an budur. 

Genelde insanlar sadece geçmişleri hakkında konuşurlar ve kendilerini kötü hissettiklerinde bu acı verici anıları ortaya çıkarırlar, çünkü bu olumsuz duygu bir anlamda zamanı çökertir ve onları o olayın duygusal ağırlığına geri getirir. İnsanlar sürekli olarak geçmişleri hakkında konuştuklarında ya da tekrar ettiklerinde, onları geçmişlerinin anısına bağlayan şey olumsuz duygularıdır. 

Yüksek bir duygu ile net bir niyeti birleştirerek, meditasyonunda hissettiğin duygu ne kadar güçlü olursa - ne kadar çok sevgi, minnettarlık, özgürlük, ilham, neşe hissedersen, içsel durumunu herhangi bir dış gereksinim olmadan o kadar çok değiştirebilirsin. Böylece, hissettiğin yüksek duygu ne kadar güçlü olursa, o niyetin zihnindeki resmine o kadar çok dikkat edersin. Bu anlamda, gri maddenin girintilerinde geleceğinin sembolünü damgalıyorsun ve gerçekte şimdiki andaki geleceğini hatırlıyorsun demektir. Bunu yeterince yapmaya devam edersen vücudunu o geleceği duygusal olarak hissetmeye koşullandıracaksın. Peki, bu bizim pratiğimiz için neden bu kadar önemli?

Çünkü bilinçaltında geleceğinin duygusuna bağlandığında ve sonuç olarak zaten gerçekleşmiş gibi hissedersen, artık ondan ayrı değilsindir, bu da artık onu aramadığın anlamına gelir. Artık çabalamıyorsun, zorlamıyorsun, dilemiyorsun, umut etmiyorsun, dua etmiyorsun. Zaten ona bağlı hissettiğin için, sadece izin veriyorsun. Ve eğer düşünce elektrik yüküyse ve duygu kuantum alandaki manyetik yükse, ve nasıl düşündüğün ve nasıl hissettiğin varoluş durumunsa, o zaman geleceğine eşit bir elektromanyetik imza yayıyorsun demektir. Şimdide, şu anda geleceğindesin. O halde, varlığını her değiştirdiğinde enerjini de değiştirdiğin mantıklı bir çıkarım olacaktır. 

Beyin ve kalp uyumlu olduğunda, çok güçlü, çok tutarlı bir Wi-Fi sinyalinin eşdeğerini yaratır. Bu, birleşik alanda zaten var olan yeni olasılıklara bağlanmana izin verir. Bu olasılığa enerjik olarak hizalandığın sürece ve uyanma gününde bu var olma halini gözlerin açık olarak sürdürebildiğin sürece, yaşamında geri bildirim görmeye başlamalısın ki başlayacaksın. Artık geçmişinin kurbanı değilsin, yeni bir gelecek inşa ediyorsun.

Olay nihayet gerçekleştiğinde ve vücudunda ürettiğin duyguları hissettiğinde; gizemli, sevinçli ve ilham verici hissettiğinde, geçmişindeki hiçbir şeyi değiştirmek istemeyeceksin. İşte o an geçmişin anlamlı ve maksatlı hale geldiği andır ve işte şimdi artık geçmişin duygusal yükü azalır çünkü artık geçmişin duygularına bağlı değilsindir. 

Yeni bir gelecek inşa etmek ve o gelecek tarafından tanımlanmak istiyorsan, o zaman zihnini o gelecek üzerinde tutman ve bedenine o geleceği gerçekleşmeden önce duygusal olarak deneyimlemeyi öğretmen gerekir. Vizyonunu geliştirmeye devam edersen, onu hatırlamaya, üzerinde düşünmeye, dikkatini üzerinde tutmaya devam edersen, eğer gerçekten onun duygularını hissedebilirsen, şartlanma sürecine dahil olursun. Artık tek fark, bedenini bilinçaltında yeni bir geleceğe duygusal olarak bağlanması için şartlandırmandır. 

Meditasyonunu yaptığında ve geleceğini hatırlayabildiğin, duygusal olarak kucaklayabildiğin ve bedenine nasıl hissettiğini öğretebildiğin zaman, beden o kadar nesneldir ki, geleceğin şu anda sana olduğuna inanır. İşte böylece çok güçlü bir sinyal üretiyorsun, kuantum alanının durgun gölüne büyük bir taş düşürüyorsun ve alana bir mesaj gönderiyorsun demektir.

Kalbini gerçekten açabiliyorsan bu çok iyi, çünkü düşünce sinyali gönderiyor ve bu duygu olayı sana geri çekiyor demektir. Amaçlar belirlemene ve davranışlarını niyetlerine uygun hale getirmene gerek yok çünkü olay sana gelecektir. Yükselmiş duygunun frekansı, inşa ettiğin geleceği sana çeken bir girdap meydana getirir ve işte o zaman eşzamanlılıklar, tesadüfler ve mucizeler gerçekleşir.

Tüm bunları yinelemek için baktığında duygular kötü değildir, geçmiş deneyimlerin son ürünleridir sadece. Bu tanıdık duygular bizi geçmişimize bağlayabileceği gibi bizi yeni bir geleceğe yönlendiren yakıt da olabilirler. Önemli olan duygularını nasıl yöneteceğini öğrenmektir, çünkü duygularını nasıl yöneteceğini öğrenmek enerjini nasıl yöneteceğini öğrenmektir ve dikkatini verdiğin yer enerjini yerleştirdiğin yerdir. Öyleyse, geçmişin aynı hikayesine yatırım yapmak yerine neden enerjini yeni ve heyecan verici bir geleceğe yatırmıyorsun?

Hayatındaki birine veya bir şeye karşı ne kadar güçlü hayatta kalma veya stresli duygu hissedersen, ona o kadar çok dikkat edersin derim. Ve bu nedenle, olumsuz duyguların sesini nasıl azaltacağını öğrenmek ve şu anda var olma pratiği yapmak, dikkatini sorunun nedeninden uzaklaştırmanı sağlar. İşte o zaman geçmiş ve şimdiki realiten arasındaki enerjisel bağını koparmaya başlarsın. Enerjiyi kendine geri çağırırsın ve bu kendi elektromanyetik alanını oluşturur. Şimdi iyileştirmek, dönüştürmek, aşmak ve ilerlemek için enerji var demektir.

Son Cümle / Sercan'ın Yorumu:

İşte bu Allah'ın bir kaderinden başka bir kaderine göçmektir.



Blogger tarafından desteklenmektedir.