Dış Dünya Koşullarından Bağımsız Düşünmek ve Hissetmek / Joe Dispenza Türkçe 29
Beynini geliştir adlı bir kitap yazdım. Sonra da "Ne Biliyoruz ki" adlı belgesele katıldım. Ve b unlar da insanların bu felsefeyi, tüm bilimleri düşünmesi için bir farkındalık başlattı. Ancak biz dünyanın dört bir yanında seminerlere, panellere katıldığımızda dikkatimi insanların sorularına yönelttim.
Sorular şöyleydi: "Tamam, düşüncelerimiz gerçekliğimizi yaratıyor, bu kulağa çok hoş geliyor." Belli ki filmi anlamak için bir kaç kez izlemişler ve "Tamam, anladık" dediler, "Nasıl yapacağız?" Bence bu çok güzel bir soruydu.
İkinci soru da: "Tamam, kişiliğimiz kişisel gerçekliğimizi yaratıyor. Yeni bir kişisel gerçeklik için kişiliğimi değiştirmeliyim. Değişmek neden bu kadar zor?" Bence bu daha iyi bir soruydu. İnsanlar bir de "Ne yapıyorsunuz?" diyordu. Bu soruyu da akla yakın bulmuştum.
Nitekim, eğitici çalışmalar düzenlemeye başladım. Bir gündüz bir akşam ve bir gün çalışma... Ve beyinle ilgili dersler ve beyin dalgaları, elektromanyetizma, epigenetik, nöroplastisite, nöroendokronoloji, hormonlar gibi kuantum fiziği modelini anlatan eğitimin temel seviyelerini veriyordum. Sonra "Bir dakika" dedim, "Kendim için uyguladığım ve kendiliğinden iyileşen insanların prensiplerini kullanmam mantıklı olabilir." Aynı model, unutmak ve yeniden öğrenmek, eski alışkanlıkları bırakıp yeni benliği keşfetmek, snaptik balantıları budayp yenilerini yeşertmek, programı silip yeniden yapmak, zihnini kaybedip yenisini yaratmak, bedeninde depolanmış duygu ve alışkanlıklarını unutup bedenini yeni bir zihne ve duyguya şartlandırmak... Enerjini tanıdığın, bildiğin geçmişten tamamıyla alıp onu yeni bir geleceğe yöneltmek...
Dedim ki: "Ben bu bilimi anladıysam ve bunun işe yaradığını gördüysem, kendiliğinden iyileşen insanlar varsa, o halde aynı prensipleri kullanarak insanların dış dünya ile bağlantısını kesip bedenlerinin ve zamanının ötesine geçecekleri bir meditasyon düzenleyelim." Meditasyonun amacı, dış dünyanızdaki koşullardan bağımsız düşünmeye ve hissetmeye başlamak. Duygu ve düşüncenizi değiştirip, dış ortamı etkiliyor musunuz, görmek. Ve analitik zihnin ötesine geçmektir.
Bilinçli zihin ile bilinçaltı zihni ayıran şey analitik zihindir. Stres hormonları tarafından yönetildiğimizde, kimyasalların uyarmasıyla aşırı analizci oluyoruz. Özür dilerim "odaklanıyoruz." Aşırı eleştirel bir hale geliyoruz. Ayrıca, beynimizde döngüye neden oluyor. Stres hormonları ile yaşadığımız zaman elbette dikkatimizi tehlikeli olan konuya veriyoruz. Ama gerçekte, kuantum modeline göre bunlar parçacık ve dalga, madde ve enerji.
Peki, insanların bu durumu aşmasını nasıl sağlayacağız? O yüzden şayet bu insanlar beyin dalgalarını değiştirebilir ve dikkatlerini madde yerine enerjiye yöneltebilirlerse, acaba beyinlerinde daha tutarlı, daha düzenli bir etki yaratabilirler mi, diye düşündüm. Ve acaba beyin dalgalarını değiştirebilirler mi? Beyin dalgalarını yavaşlatırlarsa analitik zihinlerini aşabilir ve 35 yaşına kadar kişiliğimizin %95'ini oluşturan bilinçaltı programların olduğu işletim sistemine girebilirler, dedim.
Bundan sonra; sınırlı alışkanlık, davranış ve duygusal tepkilerini daha üretken bir şekilde düzenlemeye başlayabilirlerdi.